KONFEDERASYON HABERLERİ
MİLLİ İRADE ,MALATYA`DAN SONRA SAMSUN`DA MEYDANLARI DOLDURDU
MİLLİ İRADE ,MALATYA`DAN SONRA SAMSUN`DA MEYDANLARI DOLDURDU Yoğun katılımın olduğu mitinge Memur-Sen Teşkilatlandırma Sekreteri ve Diyanet –Sen Genel Başkanı Ahmet Yıldız, Memur-Sen Genel Sekreteri ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Kaçar, Memur-Sen Genel Basın ve Halkla İlişkiler Sekreteri Halit Ortaköy, Memur-Sen Genel Mali Sekreteri ve Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, Bem Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay, Toç Bir-Sen Genel Başkanı Günay Kaya ,Birlik Haber-Sen Genel Başkanı Ali Erdoğan, Bayındır Memur-Sen Genel Başkanı Abdulhadi Karasapan ve sendika yönetim kurulu üyeleri katıldı.
Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, konuşmasına alanları dolduran yüz binleri selamlayarak başladı. Gündoğdu, ``Samsun Cumhuriyet Meydanı`nı dolduran kardeşlerime selam olsun. İradesine sahip çıkarak geleceğimiz karartılmasın diyen yüz binlere selam olsun. Ekmeğinin küçültülmesine razı olmayanlara selam olsun. Özgürlüklerin genişlemesini isteyenlere selam olsun. Buğdayının, çayının, mısırının, fındığının değersizleşmesini istemeyenlere selam olsun. Darbeciler attığı her adımı geri alsın diyenlere selam olsun. Üzerimizde oynanan oyunları sineye çekmeyeceğiz diyenlere selam olsun.`` dedi.
Demokrasinin milli iradeye dayandığını ve milli iradenin sahipsiz olmadığını vurgulayan Gündoğdu, şunları söyledi: ``Anadolu insanı Samsun`dan başlattığı mücadeleyle Türkiye Büyük Millet Meclisi`ni açmıştır. Ortaya koyduğu bu eylemle Milli İradeyi taçlandırmıştır. Demokrasimizin kuruluş mayası milli iradeye dayanmaktadır. Bu mayanın aslını bozmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Bu meydan milli iradenin sahipsiz olmadığının göstergesidir.``
Gençler ve çocuklarımıza nasıl bir ülke bırakacağımızın çok önemli olduğunu belirten Gündoğdu, ``Samsun bizlere gençlerimizi hatırlatmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti`nin gelecekteki sahibi gençlerimizdir, çocuklarımızdır. Bize düşen gençlerimize ve çocuklarımıza nasıl bir ülke bırakacağımızın hesabını yapmaktır. Milli iradenin hâkim olduğu bir ülke mi, milli iradenin yok sayıldığı bir ülkemi? Hukukun üstünlüğünün esas alındığı bir ülke mi, anayasanın hükümlerinin ihlal edildiği bir ülke mi? Tam demokrasinin var olduğu bir ülke mi, çetelerin her alanda cirit attığı bir ülke mi? İnsan haklarının anayasanın teminatı altında olduğu bir ülke mi, yoksa sürekli ihlal edildiği, eğitim hakkının bile verilmediği bir ülke mi ?
Evrensel değerlerle bütünleşen, dünyaya açılan, bölgesinde lider bir ülke mi, içine kapanarak geri kalan bir ülke mi? Bu meydanlar özgürlüklerin genişletildiği, doya doya yaşandığı bir ülkeden yanadır. Yasakların olmadığı bir ülkeden yanadır. Adaletin ve refahın sağlandığı bir ülkeden yanadır. Kayıtsız şartsız egemenliğin millette olduğu bir ülkeden yanadır. Bu meydanlar büyük Türkiye`den yanadır.`` şeklinde konuştu.
Milli iradeye yönelik sergilenen tavırları hayretle izlediklerini belirten Gündoğdu, toplum mühendislerine seslendi: ``Milli iradeye yönelik sergilenen tavırları hayretle izliyoruz. Fildişi kulelerine çekilmiş toplum mühendisleri bu gidişata seyirci kalacağımızı zannetmesin, hayallere kapılmasın. Siz toplum mühendisleri hangi planı yaparsanız yapın planlarınız milli iradeye çarparak geri dönecektir. Bu millet defolu demokrasi değil, tam demokrasi istiyor. Milletin değerlerinden bihaber toplum mühendislerine bu meydandan sesleniyoruz: Ne kadar hesap ederseniz edin, bölün, toplayın, çarpın, çıkartın ama şunu bilin ki hiç bir şey elde edemeyeceksiniz. Çünkü milletimiz demokrasi ve iradesine sahip çıkmaktadır.Birbiriyle sorunlu ve kamplara ayrılmış bir toplum, kendi değerleriyle kavgalı ve küs bir sistem, içine kapanmış, dünyadan kopuk bir ülke yaratmak için uğraşmayın. Bu projelere aziz milletimiz geçit vermeyecektir. Bu oyunların son kullanma tarihi geçmiştir. Bunu artık anlayın, görün. milleti dizayn etmekten, milli iradeye ipotek koymaktan vazgeçin. Bu meydanlardaki ortak aklın sesine kulak verin.``
Ortak aklın tüm oyunları bozacağını ifade eden Gündoğdu, ``Süregelen ezberi bozacağına inanıyoruz, ülkemizin önünü açacağına inanıyoruz. Çünkü ortak akıl Türkiye`nin sağduyusudur. Milletimizin sesidir, vicdanıdır. Bu sesi görmemiş gibi hareket edenler, ya da görüp çamur atmaya kalkanlar, milletin ortak aklının karşısında duramayacaktır.`` dedi.
Milletçe sarsıntılı bir süreçten geçildiğine dikkat çeken Gündoğdu, konuşmasını şöyle sürdürdü:``Millete ait makamlardan millete yöneltilen bakışların yakıcı, boğucu etkisi altındayız.
`Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir` esasıyla kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti`nin vatandaşları olarak devletin millete bugünkü bakışının şaşkınlığını yaşıyoruz. Bugün bu meydanda milletin geleceğine karar verecek olan yine millettir demek için bulunuyoruz. Millet olarak irademizin sahibiyiz, vesayeti kabul etmiyoruz demek için bir aradayız ve haykırıyoruz: Kayıt da yok, şart da yok. Egemenlik milletindir.
Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Buna rağmen ülkede bir egemenlik krizi yaratılmak istenmektedir. Bu gün laiklik, hukuk ve demokrasi özünden uzaklaştırılmaktadır. Sosyal devlet anlayışından soyutlanarak yorumlanmaktadır. İşte buna dur demek için sizinle birlikte alanlardayız.
Bugün militan demokrasi tanımıyla karşı karşıya getirilmekteyiz. Demokrasimizin tehdit edildiği günleri tekrar yaşıyoruz. Demokrasinin özünde özgürlükler vardır, sivilleşme vardır, refah vardır. İnsanların kendilerini geliştirmesinin önündeki engelleri kaldırma felsefesi vardır.``
Elitist demokrasiden dem vuranların derdinin millet iradesi olduğuna işaret eden Gündoğdu``Şimdi bazıları çıkıp bu ülkeyi seçkinler yönetecek, Anadolu`nun bağrından yükselen milletin değerlerine dayanan sivil ve siyasal yapılar da nereden çıktı demektedirler. Elitist demokrasi söylemlerinden dem vurmaktadırlar. Fakat bunların asıl derdi millet iradesini yok saymaktır. Milletimiz bu anti demokratik girişimlere geçit vermeyecektir. Demokrasinin kesintiye uğratılmasına müsaade etmeyecektir. Bugüne kadar halkı, fikirleri alınmadan, sadece yönetilecek bir güruh olarak gören zihniyet, artık yanıldığını anlayacaktır. Zira milletimiz demokrasiyi özümsemiştir. Akıp giden süreçten de taviz vermemeye kararlıdır. Bu kararlılığı artarak devam edecektir. Milletimiz toplumsal ve siyasal katılımın en üst düzeyde gerçekleştiği demokrasiden vazgeçmeyecektir. Zümre demokrasisinin işleyişine, geçit vermeyecektir. Güdümlü çarpık demokrasi projesine prim tanımayacaktır.
Kim iktidar olursa olsun ülkeyi yine de biz yönetiriz diyenler vardır. İşte bu oligarşik yapının egemenlik anlayışına milletimiz dur diyecektir. Bu meydanlardan ilan ediyoruz; ülkemizde egemenliğin kaynağı milletin iradesine dayanmaktadır. İçerden ve dışardan hiçbir güç ve mahfil bunu değiştiremeyecektir. Oluşturulmaya çalışılan egemenlik krizine, darbeli demokrasilere müsaade etmeyeceğiz, milletimiz de etmeyecektir.`` diye konuşu.
Demokrasinin askıya alındığı dönemlerde herkesin kaybettiğini kaydeden Gündoğdu şunları söyledi:Anti demokratik dönemlerin kazananı yoktur, millet kaybetmiştir, ülke kaybetmiştir, devlet kaybetmiştir. Bundan sonra olumsuz süreçlerin oluşmasına sivil inisiyatif ve ortak akıl hareketi olarak izin vermeyeceğiz.
Milletimizin özlemi, gelirin adil paylaşıldığı, hakkın hak sahiplerine verildiği, politik yozlaşmanın olmadığı bir sistemin tecelli ettiği demokratik düzendir. Fakat milletimiz bunun engellenmeye çalışıldığının idrakindedir. Oynanan oyunların farkındadır, senaristleri bilmektedir. Oyuncuları tanımaktadır. Figüranların kim olduğu da açıktır.``
Bölgemizde ve dünyada güçlü olmanın, aynı zamanda refah içinde yaşamanın yolunun güçlü bir demokrasiden geçtiğini, bunun için milli iradeye dayanan yeni ve sivil bir anayasanın yapılması gerektiğinin altını çizen Gündoğdu, yeni anayasanın özelliklerini şöyle saydı: Bu yeni anayasa sivil olmalıdır.
Katılımcı olmalıdır.
Özgürlükçü ve milleti kucaklayıcı olmalıdır.
``İnsanı yücelt ki devlet yaşasın`` anlayışıyla hazırlanmalıdır.
Mustafa Kemal Atatürk`ün; ``Hakimiyet Kayıtsız Şartsız Milletindir`` sözüne kayıt ve şart düşen bürokratik oligarşiye son vermelidir.
Darbecilerin yargılanmasının önünü açmalıdır.
İmtiyazlı kurum, kurul veya zümre hakimiyetinden ziyade haklı olanın güçlü olduğu yapıyı temin etmelidir.
Meşruiyet debisi yüksek olmalıdır.
Hiç kimse kılık ve kıyafetinden dolayı eğitim ve öğretim hakkından mahrum bırakılmamalıdır.
Kuvvetler ayrılığını esas alan, hiçbir kurumun diğer kurumun yetki alanına müdahale edemediği bir anayasa olmalıdır.``
Cumhuriyet Meydanı`ndan halka seslenen Gündoğdu, toplumun beklentilerini ise şöyle sıraladı: Daha çok demokrasi istiyoruz. Daha çok insan hakları istiyoruz. Daha çok refah istiyoruz. Özgürlüklerin genişlemesini istiyoruz. Milli iradenin hakim olmasını istiyoruz. Darbesiz bir demokrasi istiyoruz. Yasaksız bir Türkiye istiyoruz. Kapılarından kızlarımızın geri çevrilmediği üniversiteler istiyoruz. Tarafsız ve bağımsız yargı istiyoruz.``
Gündoğdu sözlerini şöyle bitirdi:``Vakit, umutlarımızı, özlemlerimizi ve gönüllerimizi birleştirme vaktidir. Vakit aydınlık yarınlara sahip çıkma vaktidir. Daha çok demokrasi ve kararlı milli egemenlik mücadelemiz kutlu olsun. Yaşasın birliğimiz ve dayanışmamız.
Meydanlara sığmayan yüz binlere, bizleri ekrandan izleyen milyonlara ve gönülleri bizlerle olan yetmiş iki milyona sesleniyorum: Ümitsiz değilsiniz, ümit sizsiniz.``
Mitingte konuşan Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu ise, ``Bunların asıl derdi millet iradesini yok saymaktır. Darbeli demokrasilere müsaade etmeyeceğiz., millet de etmeyecektir. Milletimizin özlemi, hakkın hak sahiplerine verildiği bir sistemin tecelli ettiği demokratik sistemdir.``dedi.
Mazlum Der Genel Başkanı Ömer Faruk Gergeroğlu ise, ``Herkes bu çeteciler karşında kenetlenmeli. Ergenekon ile ulusalcıların maskesi düştü. Her kesimin kendisi dışındaki sorunlara da sahip çıkması gerektiği ortaya çıktı. Darbeciler dahil herkes hesap vermeli. Ergenekon`un avukatlığını yapanlar aklını başını almalı.`` Şeklinde konuştu.
Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı Başkanı Necati Ceylan ise yaptığı konuşmada ``Milli mücadelenin başladığı Samsun millet adına yeni bir tarihi uyanışa şahitlik etmektedir. Çeteler devletin içine girmiş. Bunların ayıklanması için, darbelere hayır demek için buradayız.`` şeklinde seslendi.
Ortak Akıl Koordinatörü Ayhan Ogan da, Ülkemizin birlik ve beraberliğini bozmaya çalışanlar, bölücülük ve irtica gibi tehditlerle korku imparatorluğu oluşturmanın çabası içerisindeler.`` ifadesini kullandı.
Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize, Artvin, Gümüşhane, Tokat, Yozgat, Çorum, Amasya, Sinop, Kastamonu illerinden coşkulu kalabalığın katıldığı mitingde konuşmacıların sözleri sık sık ``Hemen şimdi kesintisiz adalet, Darbeciler değil halk kazanacak, kayıt yok şart yok egemenlik milletindir.`` şeklinde atılan sloganlarla kesildi.
.