KONFEDERASYON HABERLERİ

On Binler Anadolu Meydanı’nda Yeni Teklif İçin Haykırdı
Kamu İşvereni’nin 8. Dönem Toplu Sözleşme dönemindeki düşük zam teklifine karşı Memur-Sen teşkilatı yurt genelinde iş bırakarak Ankara Anadolu Meydanı’nda buluştu. Binlerce kamu görevlisi adil refah payı içeren, hakkaniyetli yeni bir teklif için çağrıda bulundu.
Memur-Sen’in kamu görevlilerinin geçmiş kayıplarının telafisi ve refah seviyelerinin artması için sunduğu teklif karşısında oldukça düşük zam teklifi veren Kamu İşvereni Ankara Anadolu Meydanı’nda protesto edildi. Türkiye’nin dört bir yanında iş bırakan kamu görevlileri Ankara’da bir araya gelerek Memur-Sen Genel Merkezi’nden Anadolu Meydanı’na yürüyüş gerçekleştirdi. Ardından düzenlenen mitinge; Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Memur-Sen Yönetim Kurulu Üyeleri, Memur-Sen’e bağlı sendikaların genel başkanları, yönetim kurulu üyeleri, Türkiye’nin her bir köşesinden gelen teşkilat mensupları ve binlerce kamu görevlisi katıldı. Mitingde coşkulu kalabalığa hitap eden Genel Başkan Ali Yalçın, emeğin ve emekçinin hakkını savunmak için yurdun dört bir yanından Ankara’ya akın eden teşkilat mensuplarına teşekkür etti.
Yalçın: Böyle teklif olmaz
Konuşması sık sık “Susma haykır, adalet haktır”, “Hak-emek- adalet, haykırmaya devam et” sloglanları ile kesilen Ali Yalçın, yaşam çabası veren kamu görevlilerinin ve emeklilerin sorunlarını çözmek için 26 gündür mücadele ettiklerini belirtti. Ali Yalçın, sorunların çözüm yerinin toplu sözleşme masası olduğunu vurguladı. Memur-Sen Toplu sözleşme masasına sorunları çözecek bir teklife oturduklarını hatırlatan Yalçın, buna karşın Kamu İşvereni’nin 2026 yılı için yüzde 10+6, 2027 yılı için ise yüzde 4+4 zam oranı teklif ettiğini belirterek, “Peki, 2 gün önce Merkez Bankası beklentiyi kaça güncelledi. Enflasyon; 2026’da 16, 2027’de ise 9 olacak diyor. Bu ne demek? Size enflasyon kadar zam vereceğim demek. Enflasyon kadar zam, Zam değildir. Zaten enflasyon hedefleri tutmuyor, açıklanan Enflasyon da gerçekleri yansıtmıyor. Bu yüzden sunulan rakamları yetersiz bulduk, reddettik! Dedik ki, böyle teklif olmaz, bu teklifle pazarlık-mazarlık yapılmaz. Daha sonra taban aylığa 1.000 TL zam önerdiler, yöntem doğru ama rakam yanlış dedik. 1000 TL’yle, memur cebindeki hangi deliği kapatsın? O paraya market filesinin yarısı bile dolmaz” ifadelerini kullandı.
“Ücrette denge sağlanmazsa iş barışı olmaz”
Konuşmasının devamında; refah payı, taban aylığa hatırı sayılır bir zam, emekli ile çalışan arasındaki bağı yeniden tahsis edecek bir artış, oransal zam ve gelir vergisinin yüzde 15’e sabitlenmesi gibi temel taleplerini sıralayarak devam eden Genel Başkan Yalçın, hükümetin tüm bu talepleri sağlayacak adil bir teklifle gelmesi gerektiğini söyledi. Kamu İşvereni’nin emeklinin mağduriyetine gözünü, memurun sesine kulağını kapattığının altını çizen Yalçın, “Bu tekliflerin elle tutulur bir tarafı yok, mantığı yok, matematiği yok. Refahı yok, doğru düzgün tabanı yok. Enflasyon gerçekliği, hayat pahalılığı yok. Tekliflerin “hakkaniyetle, adaletle” ilgisi alakası yok. Esasen teklifte memur yok, emekli hiç yok, velhasıl, yok oğlu yok. Bu tekliflerde maliyenin sözde bütçe denkleştirmesi var ama emeklinin bir türlü denkleştiremediği bütçesi nerede? Hedef enflasyon var, gerçek enflasyon nerede? Sözüm ona Bütçe disiplini var ama memurun bozulan bütçesini ne yapacağız? Tutmayan Enflasyon hesabı var ama enflasyonun cebimizde açtığı kara delik nasıl kapanacak? Maliyenin gerekçelerini masaya koyanlar, memurun gerçeklerini unutuyorlar mı? Bu teklifte, emekliyi açlık, memuru yoksulluk sınırı altından çıkarma iradesi nerede? Biz her zaman söylüyoruz; Artık dilimizde tüy bitti: Refahı paylaşmazsanız adalet olmaz! Alın terinin, emeğin hakkını vermezseniz toplumsal huzur kalmaz! Ücrette dengeyi sağlamazsanız iş barışı olmaz! Bunlar olmazsa elbette masada uzlaşma da olmaz” şeklinde konuştu.
Ali Yalçın: Enflasyon sadece sabit gelirliyi eziyor
Memur-Sen olarak uzlaşıdan ve masada çözümden yana olduklarını vurgulayan Ali Yalçın buna karşın Kamu İşvereni’nin geçmiş yıllardaki hatasında ısrar ettiğini ifade ederek şunları söyledi: “Maliye piyasa gerçeklerini görmüyor, masada kendince doğrularını dayatıyor. Enflasyon diyor, enflasyon sadece sabit gelirliyi eziyor, ekonomik kriz diyor, kriz sadece sabit gelirliyi etkiliyor, bütçe denkleştirmesi diyor, memur ve emekli mutfak bütçesini denkleştiremiyor, sermayeye vergi indirimleri, vergi afları yapılırken, teşvikler dağıtılırken, memura gelince sabret deniyor, memuru enflasyona ezdirmeyiz deniyor ama alım gücü düşüyor, kayıplar oluşuyor, enflasyon hedefine göre teklif belirleniyor, ama 2012’den beri hedefler hiç tutturulamamış, mali disiplin gerekçesine sığınılıyor, birine verilen diğerinden esirgeniyor. Başka gerçekler de var; önceki toplu sözleşmede 4688’in revizyonu için karar alındı, gereği yapılmadı. 1.Dereceye 3600 vaat edildi, 5 ay kaldı, hala adım atılmadı. Toplu sözleşme kazanımları dahi tasarruf adı altında elimizden alınmaya çalışıldı. Seyyanen zam emeklilere de yansıtılacak denildi, yansıtılmadı. Verilen sözler tutulmayacaksa, sözleşme hükümleri uygulanmayacaksa bu masa niye toplanıyor, bu sözler niye veriliyor? Olacak şey mi? Ben yaptım oldu mantığıyla iş yapılmamalı.”
“Sorunlar masada çözülmezse nerede çözülecek?”
Konuşmasının devamında Hazine ve Maliye Bakanlığı’na seslenen Yalçın, memur maaşlarını kısarak, ekonomideki istikrarsızlığın faturasını memura keserek, “Büyüyen Türkiye”nin öznesi olan memuru küçülterek bütçenin sorunların çözülemeyeceğinin altını çizdi. Yalçın; kira artışlarını karşılamayan, market filesini dolduramayan, memuru itibarsızlaştıran, piyasa gerçeklerine kör, alın terine hor bakan, haktan, hakkaniyetten uzak bu teklifi kabul etmediklerini dile getirdi. Mevcut teklifin; Kamuda ücret adaletini, maaş dengesini bozacağını, çalışma barışını bitireceğini, okumayı ve dirsek çürütmeyi değersizleştireceğini hatırlatan Genel Başkan Yalçın, “Büro, eğitim, sağlık çalışanlarından, yerel yönetim, basın ve iletişim çalışanlarına, kültür, bayındır ve ulaştırma çalışanlarından, tarım, enerji ve diyanet çalışanlarına, genel idare hizmetlerden - yardımcı hizmetlere, mühendisinden - teknik personele, şefinden - amirine, akademisyeninden - eğitimcisine, uzmanından - şube müdürüne kısacası bütün kamu görevlilerinin sorunları bu masada çözülmeyecekse nerede çözülecek? Aile yılına ilişkin somut adımlar bu masada atılmayacaksa, Nerede atılacak? Emekli aylığı bu masada artmayacaksa Nerede artırılacak? Bu masada kazandığımız, sonradan engellenen Koruyucu Giyim Yardımı hakkımız bu masada çözülmeyecekse nerede çözülecek? Şu an orman yangını var. Ciğerlerimiz yanıyor. Arkadaşlarımız gece-gündüz ateşe karşı mücadele veriyor. Şehit olan arkadaşlarımız var. Bunların sorunları bu masada çözülmeyecekte nerede çözülecek” dedi.
Yalçın: Memuru itibarsızlaştıran anlayışa hayır diyoruz
Kamu görevlilerinin arasında sorunlar, skala bozukluğu ve ücret dengesizliği olduğunun altını çizen Ali Yalçın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2023 yılında ortaya koyduğu ‘En düşük memur maaşı en düşük işçi maaşından aşağı kalmayacak şekilde düzenleyeceğiz’ ifadesini hatırlatarak, “Geçmişte bu tablo Türkiye’nin kanayan yarasıydı, Cumhurbaşkanımız bu durumu düzeltti. Eğer doğru adımlar atılmazsa Eski Türkiye’deki çarpıklığa geri dönüleceği görülmüyor mu? Bunun düzeltileceği yer toplu sözleşme masası değil mi? Cumhurbaşkanımız bu kıstası koyduktan sonra bakanlığa düşen; bu sözü yerine getirmek, gereğini yapmak değil mi? Adalet, hakkaniyet bunu gerektirir. Allah aşkına bu nasıl bir garabettir! Aynı işyerinde, aynı işi yapanlardan birinin günlük fazla mesaisi 100 TL iken diğerinin 1500 TL. Bu olacak iş mi? Biz bu çarpık tabloyu reddediyor, memuru itibarsızlaştıran bu anlayışa hayır diyoruz” şeklinde konuştu.
“İşçi de bizim memur da bizim”
Bazı kesimler tarafından işçi-memur kıyası ile manipülasyon yapıldığını ancak işçilere yapılan zammı asla çok görmediklerinin altını çizen Ali Yalçın, “Bilakis onların alın terinin hakkı olarak görüyoruz. Biz çalışma barışı bozuluyor derken işçiye verilen zammı değil, memurdan esirgenmesini kastediyoruz. İşçi de bizim, memur da bizim! Emeklisi de bizim asgari ücretlisi de bizim. Emeğin ayrısı gayrısı olmaz! Ama biz diyoruz ki herkes emeğinin karşılığını alsın, çalışma barışı bozulmasın. Biz, gelirde adalet, ücrette denge istiyoruz! İnsan onuruna yaraşır, alın terine yakışır bir ücret istiyoruz. Biz, emeklimiz de çalışanımız da evlad-ı iyale mahcup olmasın, başı önde dolaşmasın istiyoruz. Biz, emeğimizin hakkını istiyor, hakkımızdan gayrısını istemiyoruz?” ifadelerini kullandı.
Yalçın: Hakkımızı alana kadar mücadele etmekte kararlıyız
Taleplerinin karşılanması için Türkiye geneli iş bıraktıklarını söyleyen Ali Yalçın, tepki göstermek için günlerdir isyanda olduklarını, hak ve adalet için masaya gerçeklerle gelinmesi gerektiğini belirterek şu sözlerle konuşmasını tamamladı:
“Kimse bu haksızlığı görmezden gelmemizi beklemesin! Hakkımızı alana kadar mücadele etmekte kararlıyız. Sesimizi yükseltmeyi sürdüreceğiz. Sendikal hakkımızı engellemeye çalışan, eylem Kırıcılığı yapan, üyelerimizi tehdit eden açıkça suç işleyen yöneticilere sesleniyorum; işgüzarlığın alemi yok. Sabrımızı taşırmayın. Kimse üyelerimizi tehdit edemez. Bizimle uğraşanla biz de uğraşmaktan çekinmeyiz. Onun için, Maliye Bakanına, Çalışma Bakanına buradan tekrar sesleniyorum: Zaman daraldı, imza için 1 günümüz kaldı! Gelin şu meydanın sesine kulak verin. Türkiye büyürken, alım gücümüzü küçülten bu yetersiz teklif yerine; ücrette dengeyi, gelirde adaleti sağlayacak, emekliyi dardan, memuru darboğazdan kurtaracak, çalışanla emekli arasındaki uçurumunu kapatacak, refah payı, taban aylığa zamla alım gücümüzü yükseltecek, adaleti, hakkaniyeti sağlayacak, Türkiye Yüzyılına yakışacak bir teklifle gelin, hak yerini bulsun, memur ve emekli bayram etsin! Emeğimiz, Ekmeğimiz, Geleceğimiz için; yaşasın hak, emek, adalet!”
Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yürüyüş gerçekleştirildi
Miting sonrası Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, bağlı sendikaların genel başkanları ve genel yönetim kurulları Hazine ve Maliye Bakanlığına yürüyüş gerçekleştirdi. Burada yeni teklif beklediklerini vurgulayan Genel Başkan Yalçın, konuşmasının ardından genele ve hizmet kollarına ilişkin teklifleri bir kez daha Bakanlığa ileterek gerçekçi bir teklif beklediklerini belirtti.
Memur-Sen’in gerçekleştirdiği iş bırakma, miting ve yürüyüşlerin ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Memur-Sen’e saat 18.30’da görüşme talebinde bulundu.