Orman Yangınlarına İlişkin Açıklama

Tarım ve Ormancılık Hizmet Kolu’nun yetkili sendikası TOÇ BİR-SEN olarak, son günlerde ülkemizde farklı sebepler dolayısıyla çıkan yangınlar ile ilgili işin ehli olmayan kişilerce kasıtlı olarak farklı mecralarda yapılan asılsız haberler ve saldırılarla Tarım ve Orman Bakanlığımızın, Orman Genel Müdürlüğümüzün ve fedakar çalışanlarının töhmet altında bırakılarak yıpratılmaya çalışılmasından büyük üzüntü duyduk .

Bilindiği gibi yalnızca son bir ayda 1.344 hektarlık alanın kül olduğu ülkemizde geçtiğimiz hafta İzmir’in Tırazlı Mahallesinde başlayarak rüzgarın şiddetiyle dağılan orman yangını, orman yangınlarıyla mücadelede dünya lideri olan Orman Genel Müdürlüğü teşkilatımızın ve vatandaşlarımızın fedakarca çalışmaları neticesinde yaklaşık 55 saatin ardından kontrol altına alınmıştı.

2 günü aşkın süren bu yangında, üzerlerindeki elbiseler vücutlarına yapışmasına rağmen; uyumadan, dinlenmeden yangına müdahale ederek ihmalden dolayı tek bir ağacın, bir hayvanın dahi yanmaması için cansiperane çalışan Orman Teşkilatımızın farklı çevrelerce hedef gösterilmesi bu ülkeye ve bu millete ihanettir. Unutulmamalıdır ki; 180 yıllık köklü bir kuruluş olan Orman Genel Müdürlüğünün 1970 yılında imal edilmiş, yeni teknolojik gelişmelere uyumsuz olan uçaklar üzerinden yıpratmaya çalışmak, farklı emeller için ormanlar üzerinden bahaneler üretmek ancak ve ancak ülkemize ve milletimize zarar verecektir. 

THK UÇAKLARI GÜNÜMÜZ İHTİYAÇLARINI KARŞILAYACAK

TEKNOLOJİK DONANIMA SAHİP DEĞİLDİR

Söz konusu İzmir’deki orman yangınını, olayın ilk anından itibaren bölgeye giderek söndürme faaliyetlerini takip ve koordine eden Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Bekir Pakdemirli’nin de kamuoyuyla paylaştığı gibi; Orman Genel Müdürlüğünce, 1996 yılından bugüne kadar orman yangınlarıyla mücadele hizmetlerinde, helikopter ve yangın söndürme uçağı kiralanması sayı ve türleri değişmekle birlikte, yüklenicilerden bedelleri karşılığında her yıl yapılmakta ve orman yangınlarına müdahale edilmektedir. Kamuoyunda konuşulan, Türk Hava Kurumuna ait Canadair CL-215 yangın söndürme uçakları, çoğunlukla 1970’li yıllarda üretilen ilk nesil yangın söndürme uçaklarındandır. Ancak bu uçaklar günümüz ihtiyaçlarını karşılayacak teknolojik donanıma sahip değildir. 

1 helikopter yangın mahalline 1 saat sürede 20 ton su atabiliyorken 1 uçak en fazla 8 ton su atabiliyor. 1 saatte atılan suyun maliyeti THK uçaklarında ton başına 8.900 TL iken helikopterlerde 1.300 TL ye düşmektedir. Türk Hava Kurumu’ na ait mevcut yangın söndürme uçaklarının,  fiili su  taşıma kapasitesi iddia edildiği gibi helikopterin 4-5 katı olmayıp,  helikopterin 2 katı  kadar bile değildir. Helikopterin hareket kabiliyetinin yüksek olması sebebiyle, orman yangınları ile mücadelede eğimli ve kırık arazilerde daha etkili olduğu bilinmektedir. Mevcut uçaklar teknik olarak sadece deniz, büyük gölet ve barajlardan su ikmali yapabilmektedir. Bu karşılaştırmalar ve bilgiler sonucunca helikopterlerin hem kapasite, hem maliyet hem de işlevsellik açısından THK uçaklarından çok daha etkili olduğu açıktır. Orman Genel Müdürlüğünün yangınlarda çoğunluk olarak helikopter kullanıyor olması hem zaman hem de maliyet açısından daha ekonomiktir. 50 yaşına gelmiş uçakların orman yangınlarında kullanılması olası bir arızada can kaybına da sebep olabilecektir.

Bu nedenle Orman Genel Müdürlüğünün 2019 yılı için daha fazla sayıda helikopterlerle yangın söndürme faaliyetlerine bulunması kararı yerinde bir karardır. 

KARŞI ATEŞ TEKNİĞİ BİR FELAKETİ ÖNLEMİŞTİR

Öte yandan, İzmir'in Karabağlar ilçesinde başlayan ve Seferihisar ile Menderes ilçelerine sıçrayan orman yangınında kullanılan birçok ülkede uzmanlar tarafından uygulanan “karşı ateş” tekniği de manipüle edilen diğer bir konudur. Bu uygulama; işinin uzmanı ve yangın söndürme konusunda yabancı ülkelerden gelen heyetlere ders veren başarılı bir Orman Genel Müdürlüğü çalışanımız tarafından gerçekleştirilmiştir. Uygulamanın zamanlaması, yangının şiddetinin hafifletilmesinin yanı sıra ateşin köylere sıçramaması noktasında da çok önemli ve yerinde bir karardır. Böylesi kritik ve teknik bir konuda dahi halkımızı galeyana getirmeye çalışanların amacı ne ağaç, ne orman, ne köylü, ne de doğadır. Nifak tohumları ekmeye çalışan bu kesimin amacı, milletimizin devletimize ve kurumlarımıza olan güvenlerini sarsmaktır. 

 Bizler Toç Bir-Sen olarak bir kez daha, ülkesi ve milleti için tüm imkânlarını seferber eden Tarım ve Orman Bakanlığımıza, Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Bekir Pakdemirli’ye, Orman Genel Müdürümüze, 7 gün 24 saat gece gündüz resmi ve dini bayramlarda cansiperane çalışan mesai arkadaşlarımıza, yangının söndürülmesine destek olan kamu kuruluşlarımızın personellerine ve vatandaşlarımıza; ülkemiz ve milletimiz adına teşekkür ediyoruz.

Ayrıca yangınlarla yok olan orman alanlarına sonbaharda yeniden ağaçlandırma yapacaklarını dile getiren Sayın Bakanımıza hassasiyetleri için teşekkür ediyor, Tarım ve Ormancılık Hizmet Kolu’nun yetkili sendikası Toç Bir-Sen olarak tüm teşkilatımızla birlikte ağaçlandırma faaliyetlerine her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu dile getiriyoruz.