DİYANET-SEN
Pandemi Döneminde Din Görevlilerinin Yaşadıkları Sorunlar Bakan Selçuk’a Sunuldu
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda gerçekleştirilen Kamu Personeli Danışma Kurulu toplantısına katılan Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Ali Güldemir, pandemi döneminde din görevlilerinin karşılaştıkları sorunlar ile ilgili dosyayı Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a sundu. Din görevlilerinin de dönüşümlü çalışma kapsamına alınmasından, vefa destek gruplarında ve filyasyon ekiplerinde yer alan Diyanet çalışanlarının karşılaştıkları sıkıntılara, koronadan vefat edenlerin cenazelerinin yıkanmasına kadar karşılaşılan sorunların ve çözüm önerilerinin yer aldığı Diyanet ve Vakıf Hizmetleri KPDK gündem maddelerinin yer aldığı dosya şöyle:
Madde 1. Pandemiye Yönelik Tedbirler Kapsamındaki Dönüşümlü Çalışma Kapsamında Din Görevlilerinin Yer Alması
Pandemi ve Kovid-19 ile mücadele kapsamında sağlığın korunması, bulaşı riskinin azaltılması, kamu hizmeti sunum alanları ile süreçleri kaynaklı yayılım riskinin minimize edilmesi çerçevesinde alınan tedbirler dahilinde yer verilen “dönüşümlü mesai” ve “esnek mesai saati ve süresi” uygulamalarının kapsamında din görevlileri ile dini hizmeti sunan merkez ve taşra birimleri personelinin de yer almasında hassasiyet gösterilmelidir.
Özellikle iki veya daha fazla din görevlisi bulunan camilerde dönüşümlü mesai uygulamasına geçilmesine yönelik genel uygulama kararı oluşturulmalı, uygulamaya ivedilikle geçiş sağlanmalıdır.
Madde 2. Vefa Destek Gruplarındaki Cami Görevlilerine Konumlarıyla Uyumlu Olmayan Görevler Sorumluluklar Yüklenmemeli /Beklenmemeli
Vefa Destek Grupları, Pandemi sürecinin başlangıcından itibaren kültürümüzün temel değer ve eylemlerinden olan yardımlaşma ve dayanışmanın kurumsal alt yapıyla ve kurguya dayalı gerçekleştirilmesine imkan sağlamaktadır.
Toplumun ve bireylerin irşadına yönelik faaliyetleri gerçekleştiren din görevlilerimizin büyük bölümü de görev mahallerinde faaliyet gösteren Vefa Destek Gruplarında görev icra etmektedir.
Bununla birlikte, bugörevleri icra eden din görevlilerinden,tedbirlere uyulmaksızın gerçekleştirilen düğün ve diğer toplu merasimleri fotoğraflamaları ve bunları zabıta ve kolluk birimleriyle paylaşmaları beklenmekte ve istenmektedir.
Dini hizmetlerin sunumuna yön veren ilke, değer ve yaklaşımlarla uyumlu olmayan bu türden beklenti ve istekler, özellikle cami görevlilerimizi huzursuz etmekte, hizmet sundukları kitleyle görevlerini icrayı imkansız hale getiren gerginlik ve çatışma süreçleri yaşamalarına neden olmaktadır. Bu durum gözetilerek, Vefa Destek Gruplarında aktif faaliyet icra eden din görevlilerine -ve özellikle de cami personeline- yardımlaşma, dayanışma, mağdurlara yönelik hizmetlere katkı sunma dışında bir sorumluluk yüklenmesi, başka bir görev icra etmeleri beklenmemelidir.
Madde 3. Filyasyon Ekiplerinde Görev Verilen Din Görevlilerinin Güvenliklerini Sağlamaya ve Sağlıklarını Korumaya Yönelik Tedbirler Alınmalı
Din görevlileri, Kovid-19 ve Pandemi kapsamında alınacak tedbirlerin uygulanmasına katkı, risk grubuna dahil bireylerin ve risk oluşturan mahallerin tespiti gibi faaliyetlerin icrasını gerçekleştiren filyasyon ekiplerinde sorumluluk ve görev almaktadır.
Kamu yararının tesisi, genel sağlığın korunması gibi kapsayıcı amaçlara katkı sağlayan bu görevlerin icrasında diğer bütün personeli de kapsayacak şekilde din görevlilerinin güvenliklerini sağlamaya; sağlıklarını korumaya dair tedbirlerin alınması elzemdir.
Filyasyon ekiplerinin görevlerini icra etmesinde kolluk-güvenlik birimlerinin refakati, koruyucu giysi ve aparatların tedariki konularında hassas olunmalı, bu noktada gerekli önlemler alınmadan görevin icrası istenmemelidir. Filyasyon ekiplerince gerçekleştirilen karantina altında olması gerekenlerin denetimi, gözlemlenmesi, bu amaçla kimlik denetimi ve sorgusu yapılması gibi faaliyetlerde din görevlilerinin hem şiddet hem de bulaşı risklerini minimize/bertaraf edecek hassasiyet ortaya konmalıdır.
Madde 4. Filyasyon ve Vefa Destek Grubu Faaliyetlerinde Görev Verilen/Alan Din Görevlileri Asli Görevini İcradan Muaf Olmalı
Pandemi dönemine mahsus uygulamalar olan filyasyon ve Vefa destek Grubu çalışmalarına katılan din görevlileri, bu çalışmalarla birlikte asli görevlerini de icra etmek gibi yoğun ve gerçekleştirmesi neredeyse imkansız bir iş yüküyle karşı karşıya kalmaktadır.
Bu tür bir görev icrası uygulaması din görevlileri yanında hizmet sunulan kitle yönüyle de risk oluşturmaktadır. Filyasyon çalışmalarında bulaşı riski yüksek vatandaşlarla temas etme ihtimali yüksekliği dikkate alınarak din görevlilerinin söz konusu iki faaliyetin icrasında sorumluluk almaları durumunda asli görevlerini icradan muaf tutulmaları yönünde uygulama yapılmalıdır.
Madde 5.Korona’dan Vefat Edenlerin Cenazelerini Yıkama Konusunda Din Görevlilerinin Zorlanmaması
Cenaze ve defin hizmetlerinin belediyelerce icra edilmesine ilişkin hükümlere ve uygulamalara bağlı olarak cenazelerin yıkanmasına ilişkin hizmet, belediyelerce bu amaçla istihdam edilen gassal unvanlı personel tarafından gerçekleştirilmektedir.
Buna rağmen pandemi döneminde Kovid-19’a bağlı ölümlerde gassal işlevinin din görevlileri - Cami Görevlileri ve Kuran Kursu Öğreticileri-tarafından üstlenilmesi yönünde zorlama ve baskı üretilmektedir.
Hukuken görevlerinin arasında olmamasına ve fiilen de kendi istekleri bulunmamasına rağmen bu yönde işlem icra etmeleri istenen din görevlilerine, gassal işlemlerinin icrasını sağlamaya yönelik herhangi bir koruyucu malzeme temini de gerçekleştirilmemektedir.
5393 Sayılı Belediyeler Kanunu’nun 14. Maddesi kapsamında defin ve mezarlık işleri belediyelerin sorumluluğunda olduğu gerçeğinden hareketle kendi istek ve iradeleriyle görevi icra etme hali hariç olmak üzere Cami görevlileri ve Kuran Kursu Öğreticilerinin cenazenin yıkanması noktasında sorumlu ve zorunlu tutulması uygulamasından vazgeçilmelidir.