ARŞİV
Sağlık-Sen Aydın ve İzmir İl Divan Toplantısı Genel Başkan Metin Memiş’in Katılımıyla Gerçekleşti
Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, Aydın ve İzmir illerinin birlikte düzenlediği il divan toplantısına katıldı.
Kuşadası’nda gerçekleştirilen Aydın ve İzmir il divan toplantısına Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş’in yanısıra Başkan Yardımcısı Semih Durmuş, Aydın Şube Başkanı Abdülbaki Karaer, İzmir Şube Başkanı Recep Atçı ve Yönetim Kurulu Üyeleri katıldı.
Toplantıda konuşan Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, “Sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının yetkili sendikası olarak gerek Bakanlık bürokratları ve gerekse TBMM Sağlık Komisyonu'ndaki yetkililerle yapılan görüşmelerde ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması, sağlık çalışanlarına yıpranma payı verilmesi, aile hekimlerinin nöbetlerden muaf tutulması, nöbet ücretlerinin tamamının arttırılması, görevde yükselme mağduru 2351 kişi Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni (VHKİ) kadrosu verilmesi gibi birçok konudaki taleplerimizi ilettik. Sağlık hizmetlerinde bugüne kadar binlerce sağlık çalışanı bedel ödedi ve bugün pek çok sorunumuz var. Ancak en önemli konulardan biri yıpranma payı meselesidir. Son 2 yıldır sağlık çalışanlarına yıpranma payı verilmesi konusu her platformda konuşuluyor. Örneğin; bir kaza yerine ambulans gidiyor, polis gidiyor, jandarma gidiyor, itfaiye gidiyor, gazeteci gidiyor. Herkesin yıpranma payı var. Ama 7 gün 24 saat hizmet eden ve çalışanlarının yüzde 60'dan fazlası bayan olan sağlık çalışanlarına yıpranma payı verilmiyor olması olumsuz bir durumdur. Başta yıpranma payı olmak üzere sağlık çalışanlarının öncelikli sorunlarının bir an önce çözülmesi için mücadelemizi sürdürüyoruz” şeklinde konuştu.
Özellikle 2002 yılından sonraki süreçte sağlıkta dönüşümün başlamasından bugüne kadar hasta memnuniyeti yüzde 76'lara çıkmasına rağmen; sağlıkta dönüşümün mimarı olan sağlık çalışanlarının mesleki saygınlığının azaldığını kaydeden Memiş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunun yanında şiddete uğrama oranlarının da yükseldiğini yaptığımız araştırma ve anketlerde görüyoruz. Dönüşüm sürecinde sağlık çalışanlarına da hak ettikleri değerin verilmesi gerekiyor. Memur-Sen ve Sağlık-Sen olarak kuruluş felsefemizi oluşturan çizgiden ödün vermeden sendikacılık yapıyoruz. Çalışma hayatına yönelik kazanımların elde edilmesinin yanı sıra Türkiye'nin demokratikleşme sürecinde önemli bir misyonu yerine getiriyoruz. Sendikal mücadele ruhunu kaybetmeden, değerler sendikacılığı ilkesi ile demokrasinin kurumsallaştırılması ve güçlendirilmesi yönünde toplumsal adımları atarken, bir taraftan da sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarını üst düzeyde temsil etmenin gayreti içerisindeyiz. Türkiye'nin demokratikleşme hamlelerinde büyük adımlar atarak hızla yol aldığı, çözüm sürecinin başarıyla devam ettirildiği, toplumsal barışın her geçen gün daha da güçlendiği bir dönemde toplumsal enerjimizi azaltacak, demokratikleşmemizin hızını kesecek, toplumsal ayrışmayı tetikleyecek veya artıracak bilimsel ve pedagojik temelde gerçekleştirilmeyen tartışmalardan kaçınmalıyız. Büyük Türkiye ideali için devletin tüm kurumlan, tüm sivil toplum örgütleri ve nihayetinde 76 milyon vatandaşımızın el ele, gönül gönüle ortak akılla yol alması gerekiyor. Büyük Türkiye'yi engellemek isteyenlerin en büyük korkusu da budur. Memur-Sen ailesi olarak Büyük Türkiye idealine tüm gücümüzle ve enerjimizle katkı sunmaya, destek olmaya, çözüm üretmeye, bu ideale inanmış tüm sosyal kesimlerle işbirliği yapmaya yönelik tavrımızı kararlılıkla sürdüreceğiz. Kamu görevlilerinin ekmeğini ve emeğini büyütmeye yönelik verdiğimiz mücadelemizin milletimiz, ülkemiz ve insanlık için hayır ve güzelliklere vesile olmasını temenni ediyoruz”
Açılışta konuşan Sağlık- Sen Aydın Şube Başkanı Abdülbaki Karaer, “Hizmet sendikacılığının öncüsü olan Sağlık-Sen, kuruluşundan bu yana haktan ve halktan yana tavır sergileyerek hep zirveyi hedeflemiştir. Allah'a şükürler olsun ki bugün 200 bini aşkın üyesiyle Türkiye'de ve ilimizde yetkili sendika olduk. Yapmış olduğumuz sağduyulu eylemlerle halkımız lehine olan her hareketi destekledik ve içinde yer aldık. Verdiğimiz mücadelenin ve yaptığımız çalışmaların karşılıksız kalmadığını tabanın verdiği desteği giderek artmasından açıkça görüyoruz. Bu başarının elde edilmesinde emeğini esirgemeyen, özverili bir şekilde çalışan başta Genel Merkezimize, ilçe temsilcilerimize ve işyeri temsilcilerimize, teşekkür ediyorum. Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanlarının bize verdiği bu yetkiyi en etkili bir şekilde kullanacağımızın ve bu sorumluluğun gereğini yerine getireceğimizin bilinmesini istiyorum” dedi.
Sağlık-Sen İzmir Şube Başkanı Recep Atçı da, “Ülkemiz zor ve çetrefilli bir yoldan geçiyor. Büyük ve güçlü Türkiye için çıkılan bu yolda herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerekiyor. Bizler sendikacılığı sadece ücret sendikacılığı olarak yapmıyoruz. Bizler sendikacılığı statikoyu savunmak için de yapmıyoruz. Bizler sendikacılığı, bağnaz düşüncelere körü körüne bağlı kalarak, bir takım marjinal ideallerin peşinden gitmek için bir araç olarak görmüyoruz. Bizler sendikacılığı ülkemizin ve milletimizin menfaati neyi gerektiriyorsa o pencereden düşünüp, yapıyoruz. O nedenle de milli irade üzerinde kalıcı vesayet kurmak isteyen her kim varsa, her ne varsa karşısında dimdik duruyoruz. Çünkü ülkemizin aydınlık geleceği milletin tecelli eden iradesine sağlam şekilde sahip çıkmaktan geçmektedir. Son zamanlarda bir takım karışıklıkları kendilerine fırsat bilen, gerilimden beslenen belli odakların bu güzel ülkemizi karıştırmak için fırsat kolladığı bir kez daha ortaya çıkmıştır. İstanbul merkezli bir operasyonun hemen akabinde yeni kutuplaşmalar devreye sokulmuş, bu ülkenin inançlı insanları birbirine karşı kışkırtılmıştır. Ayrıca, bütün bunlar olurken bir siyasi partinin İstanbul'daki seçim bürosuna silahlı bir saldırı gerçekleştirilmiş, toplumun infial halinde ayağa kalkması hedeflenmiştir. Allah'a sonsuz şükürler olsun ki milletimiz, üzerinde oynanan bu küresel oyunların farkındadır. Ferasetiyle hakkın ve hakikatin yanında yer alan aziz milletimiz tarih boyunca olduğu gibi ülkesini hedef alan bu küresel operasyonları da bertaraf edecektir. Şu unutulmamalıdır; Sağlık-Sen olarak her zaman doğruya doğru yanlışa yanlış demişizdir. İktidarın yaptığı bir çok uygulamanın yanlışlığını da açıkça deklare etmişizdir. Ancak bizim için önemli olan samimiyettir. O bakımdan siyasi iradeyi elinde bulunduranlar kiminle yol yürüyeceklerini iyi bilmelidir. Türkiye'de Sayın Başbakanın da hayalini kurduğu 'Büyük Türkiye' idealini gerçekleştirmek için çırpınan Sağlık-Sen'den başka bir sendika yoktur. Bunu siyasi iradenin görevlendirdiği üst düzey bürokratların da iyi anlaması gerekmektedir. Bu vizyonla hareket etmeyen üst düzey yöneticilerle bu yolda yürünemeyeceği de iyi bilinmelidir" diye konuştu.