ARŞİV
SAĞLIK-SEN’DE KONGRE COŞKUSU, KAÇAR GÜVEN TAZELEDİ
Memur-Sen Konfederasyonu’na bağlı Sağlık-Sen, 4. Olağan Genel Kurulu, Kızılcahamam Asya Termal Tesisleri’nde yapıldı. Mahmut Kaçar'ın yeniden başkan seçilerek güven tazelediği Genel Kurul’da konuşan Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, çağdaş yönetim sistemlerinde katılımcılığın önemine dikkat çekerken, Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Memur-Sen’in sendikal anlayışını katılımcılarla paylaştı.
Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Kaçar’ın sendikal kazanımlarını dile getirdiği genel kurulda, Has Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş ise, sorunların sistemli çözülmemesi halinde amaca ulaşılamayacağını söyledi.
* BAKAN KAVAF: KATILIMCI YÖNETİMİ ÖNEMSİYORUZ
Sağlık-Sen 4. Olağan Genel Kurulu’nda konuşan Aile ve Sosyal Hizmetlerden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, kamu yönetiminde tarihi bir dönüşüm yaşandığını, bunu en iyi gelecek neslin anlayacağını söyledi.
Bu dönüşümün esasında yönetim anlayışı bulunduğunu belirten Bakan Kavaf, modern yönetim anlayışının, katılımcılığı öngördüğünü, katılımcılığın en etkin yolunun ise sivil toplum örgütleri olduğunu kaydetti. 4688 Sayılı Toplu Görüşme Kanunu’nun kamu çalışanlarının bütün sorunlarını çözmede yetersiz kaldığını ve bu amaçla Toplu Sözleşme Hakkı içeren düzenleme yaptıklarını da ifade eden Kavaf, bu çalışmayla da çözümsüz sorun kalmamasını hedeflediklarını dile getirdi.
* KURTULMUŞ: SORUNLAR TEK TEK YERİNE SİSTEMLİ ÇÖZÜLMELİ
Kongrede konuşan Has Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, kongrede alınacak kararların sağlık camiasına hayırlar getirmesini diledi. Konuşmasında, kamu çalışanlarının sorunlarına dikkat çeken Kurtulmuş, adaletin tam olarak sağlandığı, millet egemenliğinin tam olarak hakim olduğu bir sistemin olmamasının, bu ülkenin en büyük sorunu olduğunu ifade etti.
Numan Kurtulmuş, “Sorunları sistematik olarak çözmeden, herhangi bir sorunu tek başına çözmek, bir sonuç getirmeyecektir. Çözüm meselesine medeniyet perspektifinden bakmak, sevindiricidir. Sağlıkta karşılaşılan sorunlar, sistematik olarak yapılan yanlışların bir sonucudur. Darbeler, emeği değersizleştirip, olumsuzlukların ortaya konulmasını sağlamıştır. 12 Eylül darbesi, küresel tezlerin uygulanması için yapılmış bir mıntıka temizliğidir” şeklinde konuştu.
28 Şubat post modern darbesinin ise, yeni finans kapitalistlerinin ağlarını genişletmek için yapıldığını ifade eden Kurtulmuş, hükümetin taşeronluğa, emeğin değersizleştirmesine karşı çıkamayacağını. devlet kurumlarında bile taşeronluk olduğunu kaydetti.
Yeni Türkiye’nin, bürokratik oligarşiyle yönetilmediği gibi, korkular üzerinden de yönetilemeyeceğini ifade eden Kurtulmuş, “Milleti esas alan, milletin kardeşliğini esas alan yönetim anlayışına ihtiyaç vardır” dedi. Kurtulmuş, ayrıca referandum sürecinde ‘yetmez ama EVET’ diyerek destekledikleri yeni anayasının bir an önce hazırlanması çağrısında bulundu.
* MUSTAFA DESTİCİ: DEMOKRATİKLEŞMEDEN YANA OLDUK
Genel Kurul’da katılımcılara hitap eden BBP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Destici ise, yapıcı bir muhalefet anlayışı izlediklerini belirterek, “Doğru kimden gelirse gelsin, yanında durmaya devam edeceğiz. Yanlış da kimden gelirse gelsin, karşısında olmaya devam ediyoruz. Demokratikleşmeden, özgürleşmeden yana olduk. Referanduma destek talebiyle gelen iktidar partisine, bu yöndeki taleplerimizi de ilettik” şeklinde konuştu.
* AYDIN: KAMU ÇALIŞANLARININ REFAH PAYI ARTIRILMALI
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Necmettin Aydın da konuşmasında, sağlık çalışanlarının ayrıcalıklı meslek gurubu olduğunu, hepimizin sağlığının bu hizmet kolu çalışanlarına emanet olduğunu söyledi. Taşeronlaşmanın olumsuzluğuna da dikkat çeken Aydın, bunun kölelikle özdeş olduğunu, bu uygulamadan bir an önce vazgeçilmesini istedi.
* GÜNDOĞDU: TOPLU SÖZLEŞME MEMUR-SEN’İN ESERİ
Sağlık-Sen Genel Kurulu’nda konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, sendikal anlayışın temelinde toplu sözleşme ve grev hakkı bulunduğunu, bu hakkı almayı ise Memur-Sen’in başardığını söyledi. Hükümeti toplu sözleşme çalıştayına ikna edenin Memur-Sen olduğunu hatırlatan Gündoğdu, “Toplu görüşme masalarında bu sorunun çözümünün olmayacağını söyledik ve geniş katılımlı bir çalıştay düzenlenmesini istedik. Abant Çalıştayı, bu talebimiz üzerine gerçekleşti. Diğer konfederasyonlar, çalışmaya katılmayarak, kendileri ile çeliştiler. Daha sonra biz kendi çalıştaylarımızı düzenledik. Referandumda da toplu sözleşme hakkımız elde edildi. Şimdi de, Toplu Sözleşme Hakkı’nın yasal düzenlemesi üzerine çalışıyoruz. Çok sayıda çalıştay gerçekleştirdik. Bunların sonucu hazırladığımız taslakları da Devlet Personel Başkanlığı’na sunduk” şeklinde konuştu.
Memur-Sen’in sendikal anlayışıyla ilgili olarak da konuşan Ahmet Gündoğdu, “Memur-Sen, hangi partiyi alkışlarsa, o sendikanın yandaşı ilan edenlere seslenmek istiyorum: Hiçbir siyasi partiyi işimize karıştırmayız. Memur-Sen’in hiçbir il başkanını, genel başkanını hiç bir siyasi parti tayin edemez” dedi.
Ahmet Gündoğdu, Memur-Sen’in siyasi partilerle olan yakınlığını ise şu şekilde açıkladı: “Kamu çalışanlarını sorgusuz sualsiz görevden almayı öngören yasayı veto eden Ahmet Necdet Sezer’i alkışladığmız günün bir karşılığı vardır, gittiği günü bayram ilan ettiysek, bunun da bir karşılığı vardır. Süleyman Demirel’in gittiği günü bayram ilan ediyorsak, bunun da karşılığı vardır. Başbakanlarımızdan Necmettin Erbakan’ı, kamu çalışanlarına sağladığı haklardan dolayı alkışlıyorsak, bunun da karşılığı var. ‘Namlusunu millete çevirmiş tanka selam durmam’ diyen Muhsin Başkanı alkışlıyorsak bunun da bir karşılığı vardır. Çözüm odaklı siyaseti benimseyen, beyefendi kişiliği ile öne çıkan Numan Kurtulmuş’u da alkışlıyorsak, bunun da mutlaka bir karşılığı vardır.”
Kriz zamanında, başlatılan, ‘Kriz varsa çare var’ kampanyası başladığında kampanyaya katılım davetini kendilerinin de almasına karşın katılmadıklarını hatırlatan Gündoğdu, “Bizi de davet ettiler. Biz, kamu çalışanlarının haline bakıp buna katılmazken, MHP’ye yakınlığıyla bilinen ve yalakalığı alışkanlık haline getirenlerin bu kampanyaya katılmasını hangi sözle açıklayacaksınız?” şeklinde konuştu.
Hükümetin başarılı çalışmalarını her zaman alkışladıklarını, eleştirilerini iletmekten de geri kalmadıklarını ifade eden Gündoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü: “27 Nisan e-muhtırasına karşı başbakanın dik duruşu sendikal duruştur, one minute duruşu da sendikal bir duruştur. Bütün başbakanlar şimdiye kadar genel kurmay başkanına bağlıymış gibi dururken, ilk kez genelkurmay başkanının başbakana bağlı olduğunu görmüşsek, bunu alkışlıyoruz. Hükümet, Anayasa değişikliğini yapmış, halkın iradesine başvurmuştur. Bundan dolayı Sayın Başbakanımızı tebrik ediyoruz; Memur-Sen’in anlayışına yakın olduğunuz için, milletimize yakın olduğunuz için, dünya mazlumlarının yanında olduğunuz için.”
Haziran seçimlerinden sonra, bütün partilerin önceliğinin yeni anayasa olması çağrısını dile getiren Gündoğdu, “4 siyasi partimizin temsilcileri burada. Hepsine çağrıda bulunuyorum. Referandum sonuçları göstermiştir ki, yeni dönemde öncelik yeni anayasa olmalıdır. Bu talebi göz ardı etmeyin” dedi.
Sağlık-Sen’den en az 20 bin yeni üye beklediğini söyleyen Gündoğdu, konuşmasını şu şekilde bitirdi:
Mehmet Akif Ersoy diyor ki, ‘Semer değil eser bırakın’ Kurucu Genel Başkanımız Merhum Mehmet Akif İnan diyor ki, ‘Kim demiş herşeyin bitişi ölüm, Destanlar yayılır mezarımızdan’
Eser bırakanlara da, destan yazanlara da selam olsun”
* KAÇAR: TOPLU SÖZLEŞME YASASI BİR AN ÖNCE ÇIKMALI
Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Kaçar ise, sendikal kazanım ve anlayışlarını içeren bir açılış konuşması yaptı.
Kaçar, konuşmasında yeni dönemde siyasi iktidarın öncelikli meselesinin, çalışanların onurlu bir hayat sürmelerini sağlayacak demokratik, ekonomik ve sosyal haklarını teslim edecek, acil eylem planı oluşturması olduğunu ifade etti. Kamu çalışanlarının en önemli kazanımı olan toplu sözleşme hakkıyla ilgili yasal düzenlemenin de bu eylem planının ilk sırasında almasını isteyen Kaçar, “Memur-Sen ve Sağlık-Sen olarak, toplu sözleşme hakkını, 12 Eylül referandumu ile sağlanan toplumsal sözleşmenin en önemli bölümü olarak gördük ve Anayasa paketi içinde yer almasını sağladık. Kamu çalışanlarının toplu sözleşme hakkı, hem çalışanlara, hem de değişen Türkiye'nin yönetim geleneğine sağlayacağı çağdaş katkı açısından çok önemli bir hak olarak değerlendirilmelidir. Memura teslim edilen bu hakkın arkası gelmeli, yeni anayasa çalışmaları içinde memura grev hakkı ve siyaset hakkına yer verilmelidir. 2011 yılında kamu çalışanlarının Hükümet ile toplu sözleşme masasına oturmasını önemsiyoruz. Bu nedenle Hükümete Toplu sözleşme hakkı ile ilgili ikincil mevzuatı 2011 seçimlerinden önce çıkarması için bir kez daha çağrıda bulunuyoruz” dedi.
Akif İnan’ın antidemokratik güç odaklarına boyun eğmemeyi vasiyet ettiğini söyleyen Kaçar, Memur-Sen ve Sağlık-Sen olarak, milletin iradesini ve egemenlik hakkını yok sayan güç odaklarına karşı verilen mücadelede, lokomotif görevi üstlenerek, Türkiye'nin makus talihinin değişmesine öncülük ettiklerini söyledi. Kaçar, bunları yaparken de, darbecilere ev sahipliği yapan sözde sivil, özde sivilleşme özürlü sivil toplum örgütlerinin sesini kestiklerine de dikkat çekti.
* KEMALETTİN AYDIN: HEP ELEŞTİRİ OLMAMALI
Ak Parti adına konuşan Gümüşhane Milletvekili ve TBMM Sağlık Komisyonu Üyesi Kemalettin Aydın ise, sağlık çalışanlarının şartlarının düzeltilmesi için hükümetin elinden gelen gayreti gösterdiğini söyledi. Eleştiride bulunan muhalefet partilerine de seslenen Aydın, bütün konuşmaların bu yönde yapılmasını eleştirdi.
*
KAÇAR, GÜVEN TAZELEDİ
8-9 Ocak 2011 tarihlerinde yapılan Genel Kurulu'n Divan Başkanlığı'na Toç Bir-Sen Genel Başkanı Günay Kaya, Divan Üyeliklerine ise Memur-Sen Genel Basın ve Halkla İlişkiler Sekreteri Halit Ortaköy, Bem-Bir-Sen Genel Teşkilat Sekreteri Medeni Sevinç, Büro Memur-Sen Genel Mevzuat ve Toplu Görüşme Sekreteri Sait İnan, Eğitim Bir-Sen Genel Mevzuat ve Toplu Görüşme Sekreteri Ramazan Çakırcı seçildi. Genel Kurul'un ilk gününde açılış ve protokol konuşmaların ardından ikinci bölümde denetim ve faaliyet raporlarının okunması ve ibrası ve tüzük tadilatı yapıldı. İkinci günde ise genel başkanlık ve zorunlu organların seçimi gerçekleştirildi. Yapılan seçimler sonucunda Mahmut Kaçar yeniden seçilerek güven tazeledi.
Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeleri şu isimlerden oluştu:
Mahmut KAÇAR - Genel BaşkanMetin MEMİŞ - Genel SekreterMurat ÖZDEMİR - Genel Teşkilat SekreteriMustafa ÖRNEK - Genel Mali SekreterSemih DURMUŞ - Genel Basın ve İletişim SekreteriMustafa KULLUK - Genel Mevzuat ve Toplu Sözleşme SekreteriMenderes TURBAY - Genel Eğitim ve Sosyal İşler Sekreteri
Kaçar, seçildikten sonra teşkilat mensuplarına yaptığı konuşmada, herkese teşekkür ederek, birlik ve beraberlik mesajı verdi. Yeni dönemde sendikamıza daha çok iş düştüğünü ifade eden Kaçar, "Genel Kurulumuzu hayırlısı ile sendikamızın misyonu çerçevesinde bitirdik. Yeni dönem hedeflerimizi gerçekleştirmek için daha fazla çalışacağız" dedi.