MEHMET EMİN ESEN
Sanal Alem, İnsan Sıcaklığına Alternatif Olamaz
Son yıllarda hayatın her alanında olduğu gibi gazetecilik alanında da teknolojik gelişmelere paralel olarak devrim niteliğinde değişimler meydana geldi. Özellikle internetin insan hayatına girmesi ve tüm dünyaya hızla yayılmasıyla, yeni bir medya anlayışı ve okuyucu kitlesi ortaya çıkmaya başladı. Dijital medya diye adlandırabileceğimiz haber siteleri, haber portalları ve sosyal medyada yer alan haberlere, sahip olduğu cihazlarla anında ulaşabilen bir okuyucu kitlesi var artık.
Geleneksel medya araçları ve geleneksel medya anlayışının yerini dijital medya araçları ve anlayışına bırakmaya hazırlandığı bu günlerde, geleneksel haber okuyucusunun bundan etkilenmemesi düşünülemez. Bu denli hızlı bir değişim ve dönüşümün olumlu yönleri olduğu gibi olumsuz yönleri de vardır. Her çözümün beraberinde yeni sorunlar getirdiği evrensel bir kuraldır. Dolayısıyla bu alanda da sorunların olması normaldir.
İnternet gazeteciliğinin; haberi yazılı, sesli ve görüntülü olarak en hızlı şekilde verme, habere cep telefonu, bilgisayar, taşınabilir akıllı cihazlarla her yerde ulaşma ve arşiv oluşturma imkanı gibi hayatı kolaylaştıran olumlu yönleri olmakla beraber, yanlış bilgilere dayalı haberlerin bilerek yayınlanması, sosyal medyada herkesin kendi alimi, kendi hocası olması, ezbere dayalı kalıp cümlelerle insanların yönlendirilmesi gibi olumsuz yönleri de vardır. Özel hayatın gizliliğinin ihlali ve bağımlılık meydana getirme durumu internet medyasının en riskli alanıdır. Özetle kitle iletişim araçları bilgiye hızlı ulaşmayı sağlamaktadır. Ancak medya takipçilerinin doğru bir şekilde enforme olmaları sıkıntılıdır. Çünkü sosyal medya bir takım illegal yapıların psikolojik hatta sosyolojik harekat alanlarına dönüşmüştür. İlke dışı propaganda, manipülasyon, dezenformasyonlarla gerçekler saptırılmaktadır. Kasıtlı olarak gerçeği çarpıtmak isteyenler, bilgi üzerinde değişiklikler yaparak “kaos” meydana getirmeye çalışmaktadır. Geleneksel savaş yerine bilgi savaşı ile toplum mühendisliği yapmaktan kaçınılmamaktadır.
İnternet sadece habercilik anlayışımızı değil hayatımızın her alanını etkilemeye başladı. Gerçek dünyadan uzaklaşan, bilgisayar, internet, DVD, akıllı cihazlar dünyasına dalan ve oradan bir türlü ayrılamayan bağımlı bir nesil var.
Teknolojik gelişmelerin insanın hoşuna giden bir özelliği vardır. Her hoşa giden şey bağımlılık yapar. İsteseniz de bundan kaçamazsınız. İletişim araçları karşısında belirleyeceğimiz doğru tavır hem bu günümüzü hem de geleceğimizi etkileyecektir. Bize, ailelere, akademisyen ve aydınlara düşen temel görev teknolojik gelişmelere karşı gelmek yerine, sonuçlarını tahmin ederek bunları yönetilebilir hale getirmektir. Sanal alemin topyekun reddi yanlış olduğu gibi, bağımlılığı da yanlıştır. Dengeyi sağlamak önemlidir. Zararı en aza kazancı da en yükseğe çekmek için alternatif eğitim ve öğretim programlarını geliştirmek gerekir. Aile sohbetleri, dost sohbetleri, kitap okumaları, sosyal ve sportif faaliyetler çok önemlidir. Sanal dünyanın dostluğunun gerçek dostluğun yerine geçmemesi gerekir. İnsan sıcaklığının, samimiyetinin alternatifi soğuk ve sahte sanal ortamlar olamaz. İnsan kendini insanda bulur, sanal dostluklarda değil.
İnternet ve sosyal medya konulu bu sayımıza yazı göndererek katkı sunan düşünce adamlarına teşekkür ediyor, Kamu`da Sosyal Politika`nın bu sayısındaki bir birinden güzel yazıları keyifle okuyacağınıza inanıyorum.