KONFEDERASYON HABERLERİ
Sosyal Güvenlik, Toplumsal Huzur ve Barışın Teminatı Olmalı
Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hacı Bayram Tonbul, Sosyal Güvenlik Yüksek Danışma Kurulu Toplantısı’nda konuştu. Toplantıya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, SGK Kurul üyeleri ve STK temsilcileri katıldı.
Sosyal Güvenliğin ana hedefinin, sosyal devlet ve sosyal adalet ilkesine uygun olarak gelişme ile ekonomik büyümenin birlikte ve dengeli olarak yürütülmesi olduğunu belirten Tonbul, “Sosyal Güvenlik, bireylerin yaşamlarında güven hissetmesini sağlamalı, bir anlamda toplumsal huzur ve barışın teminatı olmalıdır” dedi.
“HİZMETLER İNSAN MERKEZLİ OLMALI”
Sosyal güvenlik hizmetlerinin insan ve kalite odaklı olarak sürdürülebilir bir şekilde verilmesi, güvenlik riskinin minimum düzeylere çekilmesini, bireylerin kendilerini daha güvende hissederken geleceğe daha umutlu bakabilmelerini sağlayacağını ifade eden Tonbul, “Hizmetlerin insan odaklı yürütülmesi vatandaşın evraklar arasında boğulmasını, angaryalarla uğraşmasını ortadan kaldırmış, teknolojik imkanlardan yararlanılarak istenilen hizmete hızlı ve güvenilir bir şekilde ulaşılabilmesini sağlamıştır. Bu teknolojik ilerleme daha rahat, hızlı ve güvenli hizmetin yanında hizmetlerin niteliğini de arttırmıştır. Neticede, toplumun tamamının sosyal güvenlik şemsiyesinin altına toplanması, risklere, kazalara, haksız uygulamalara karşı korunması için bir zemin hazırlanmıştır. Bu ilerleme, sosyal devlet ilkesi gereği, devletin yerine getirmesi gereken temel ve anayasal görevlilerinden biri olan sosyal güvenliğin hizmetlerin niteliğini artırmak adına, kalite ve sürdürebilirlik adına piyasalaştırılmasına, ticarileştirilmesine ve özelleştirilmesine imkan vermemelidir” şeklinde konuştu.
“KAYITDIŞI SON BULMALI”
Toplumda yoksulluğu ve gelir dağılımındaki eşitsizlikleri önlemede, kayıtdışı ile mücadelenin önemini vurgulayan Tonbul, işsizlik sigortası, sosyal güvenlik, sosyal koruma, asgari ücret ve yardım sistemleri gibi sosyal gelişmişliğin önemli enstrümanlarının yeterli ölçüde ve etkin şekilde kullanılamadığını ifade etti.
Tonbul, en iyi sosyal güvenlik sistemlerinde dahi zaman zaman ciddi sıkıntılar yaşandığını, sıkıntıların aşılması için sürekli yenilemeye ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, “Bu nedenle sürekli yenilenmesi gerekmektedir. Bu açıdan Sosyal Güvenlik Sistemi’nin ‘harcama’ odaklı olarak görülmemesi ve bu alanın ‘sosyal güvenlik hakkı’ önceliğinde değerlendirilmesi gerekiyor” diye konuştu.
“EŞİT, ADİL, KOLAY ULAŞILABİLİR OLMALI”
Sosyal güvenliğin sürdürülebilirliğinin sağlanması için tüm bireylere eşit, adil, kolay ulaşılabilir bir sağlık ve sosyal güvenlik siteminin sunularak sosyal devlet ilkesinin eksiksiz yerine getirilmesi gerektiğini vurgulayan Tonbul, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Sosyal güvenlik açığının Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya oranını yüzde 1’ler seviyesine düşürecek tedbirler ve önlemler alınırken hizmet kalitesinden taviz verilmemelidir. Sosyal güvenliğin sürdürülebilirliğinin sağlanmasında en önemli iki nokta sosyal güvenliğin kapsamının genişletilmesi ve kayıt dışı işgücünün azaltılması gelmektedir. Kayıt dışılık denince akla ilk gelen işlerin yanında sigortalının ikinci bir işte çalışması nedeniyle bildirimde bulunulmaması, yaşlı, dul ve yetim aylığı alanların çalışmalarının bildirilmemesi, yabancı kaçak işçilik, sigortalının ücretinin eksik bildirilmesi ve sigortalının çalışmasının gün olarak eksik bildirilmesi de dahil olmak üzere daha geniş kapsamlı vakalar da öngörülmelidir. Son yıllarda ekonomi ve sosyal güvenlik alanında kayıt dışılık azalmakta ise de işsizlik ve kayıt dışılıkla mücadelede daha ile gidilmek isteniyorsa yüksek vergi, prim yükleri yeniden düzenlenmelidir.”
PERFORMANS SİSTEMİNE ELEŞTİRİ
Sosyal Güvenlik Kurumları’nda performansa dayalı sistemin getirdiği birçok haksızlık olduğunu belirten Tonbul, şu şekilde konuştu: “Performans ölçümüne dayalı ücretlendirmenin kamu kurumlarında uygulanması olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Bu ücretlendirmenin tümüyle işletme mantığına uygun kurumlarda uygulanabilmesi mümkündür. Performans sistemi için kamu ve özel sektörü birlikte çalışarak yeni düzenleme yapmaya davet ediyoruz Sosyal güvenlik hizmetinin etkin bir şekilde vatandaşa ulaştırılmasını sağlayan kurum çalışanlarının fazla mesailerinin kaldırılması, 666 sayılı kararnameden dolayı mağdur edilmeleri nedeniyle yaşadıkları hak kayıplarının yapılacak çalışmalarla yeniden düzenlemesini önemsiyoruz. Bununla birlikte temsilci olduğumuz kamu görevlilerinin fiilen çalışmakta iken aldıkları maaş ve ücret ile emekli olunduklarında aldıkları maaş ve ücret arasındaki farkın giderilmesi amacıyla en son almış oldukları maaş ile emekli olunduklarında aldıkları ilk maaş arasındaki farkın yüzde 10’dan daha fazla olmamasına dönük bir maaş hesaplama sisteminin geliştirilmesini talep ediyoruz” dedi.
.