KONFEDERASYON HABERLERİ
SOSYAL GÜVENLİK YASA TASARISININ TÜMÜ ÜZERİNDEKİ GÖRÜŞMELER TAMAMLANDI
SOSYAL GÜVENLİK YASA TASARISININ TÜMÜ ÜZERİNDEKİ GÖRÜŞMELER TAMAMLANDITasarı üzerinde söz alan CHP grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, grubu adına yaptığı konuşmada, tasarının, vatandaşları sistemde daha fazla tutmayı amaçladığını, bunun için de emeklilik yaşının yükseltilmesinin öngörüldüğünü söyledi.
Kılıçdaroğlu, tasarıyla, vatandaşların daha geç emekli olacağını ancak daha az emekli aylığı elde edeceğini, kazanılmış hakların alınacağını ifade etti. Kılıçdaroğlu, sistemin ne zaman düzeleceği ve ne zaman artıya geçeceğinin bilinmediğini belirtti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın, geçen yıl yaptığı grup konuşmasında CHP`yi ``Kaymak tabakayla birlikte olmakla`` suçladığını kaydeden Kılıçdaroğlu, ``Bu ülkenin işçisi, emeklisi, esnafı kaymak tabakaysa, biz kaymak tabakayla yan yanayız`` dedi.
Cezaevindeki hükümlülerin üretimde bulunduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, bu üretimin neden sosyal güvenlik kapsamında olmadığını, bu kişilerin cezaevinden çıktıktan sonra 9 bin prim gününü nasıl dolduracağını sordu. Kılıçdaroğlu, Erdoğan`ın ``Bu tasarının tek cümlesini okumamışlar, dürüst davranmıyorlar, yalan söylüyorlar`` dediğini belirterek, bunun Başbakan`ın en büyük gafı olduğunu savundu. Kılıçdaroğlu, Başbakan`ın, tasarının tek cümlesini, tek satırını okumadığını, bunu da her yerde ispat edebileceğini ileri sürdü.
-``İŞÇİ DEĞİL, MİLLETVEKİLİ EMEKLİSİ``-
Erdoğan`ın kazanılmış hakların devam edeceği söylemini de eleştiren Kılıçdaroğlu, ``Başka örnek vermeye gerek yok, gazetecilere, `Sizin yıpranma hakkınız elinizden alınıyor mu?` diye sordum ve alındığını söylediler`` dedi.
``Sizler kamuoyuna doğru bilgi vermiyorsunuz`` diyen Kılıçdaroğlu, tasarının Genel Kurula indikten sonra sosyal taraflarla görüşüldüğünü, hükümetin izlediği politikalar sonucunda, işçi ve memurun sokağa inmeye davet edildiğini iddia etti.
Kılıçdaroğlu, Erdoğan`ın emzirme ödeneğinin 50 YTL`den 203 YTL`ye çıkarılacağını söylediğini anımsatarak, mevcut yasada emzirme ödeneğinin bin 215 YTL olduğunu belirtti. Erdoğan`ın, kendisinin de işçi emeklisi olduğuna yönelik sözlerini de anımsatan Kılıçdaroğlu, Erdoğan`ın işçi değil, milletvekili emeklisi olduğunu öne sürdü. Kılıçdaroğlu, Erdoğan`ın 2000 yılında emeklilik için SSK`ya başvurduğunu, 15 Nisan 2003 yılında ise kaydını Emekli Sandığına yaptırdığını savundu.
-``3 ÇOCUĞA NASIL BAKILACAĞI MUCİZESİ``-
Kılıçdaroğlu, tasarıyla emeklilerin ikinci sınıf yurttaş yapıldığını, milli gelir artışından pay verilmediğini ifade etti.
Görüştüğü asgari ücretli işçilerin ``435 YTL net asgari ücret alıyorum. 200 YTL`yi kiraya ödüyorum, geriye kalan 235 YTL ile 3 çocuğa nasıl bakacağım?`` sorusunu yönelttiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, ``Sayın Bakan, Sayın Başbakan, bu 235 YTL ile 3 çocuğa nasıl bakılacağının mucizesini gösterirse, bizi izleyen işçiler `Sayın Bakanı tebrik ediyoruz. 235 YTL`nin bu kadar bereketli harcandığını, güllük gülistanlık içinde 3 çocuğa nasıl bakacağımızı öğrenmiş olacağız` diyecekler. Biz de öğrenmiş olacağız`` diye konuştu.
MHP GRUP BAŞKANVEKİLİ MEHMET ŞANDIR
MHP Grup Başkanvekili, Mersin Milletvekili Mehmet Şandır, TBMM Genel Kurulunda Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda değişiklik yapan kanun tasarısı üzerinde MHP Grubu adına söz aldı.
Tasarının hazırlanması ve görüşülmesinin farklı ve özel olması gerektiğini, büyük oranda da böyle olduğunu belirten Şandır, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik`e teşekkür etti. Şandır, tasarının hazırlanmasında, toplum kesimleri, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerle görüşüldüğünü anımsatarak, bunun, Çelik`in iradesiyle olduğunu söyledi.
Şandır, sosyal güvenlik hakkının, ``sosyo-ekonomik haklar`` grubu olarak ikinci kuşak insan haklarından olduğunu dile getirerek, sosyal güvenliği; birey ile toplum, toplum ile devlet arasında bir temel sözleşme şeklinde tanımladı.
Anayasanın, devletin, hukuk devleti olabilmesi için öncelikle sosyal devlet olmasını zorunluluk haline getirdiğine işaret eden Şandır, ``Hukuk devleti ve sosyal devlet, sosyal güvenlikte devletin yoğun biçimde katılmasını gerektirmektir. Bu durum AB üyesi olmak iddiasının da gereğidir`` dedi.
Şandır, AB üyesi ülkelerde milli gelirden sosyal güvenliğe aktarılan kaynakların ve sosyal güvenliğin finansmanında devlet katkısının oldukça yüksek olduğunu belirterek, tasarının ise devletin sosyal güvenliğe katkısını yüzde 1`e indireceğini söyledi. Şandır, AB üyesi ülkelerde, sosyal güvenliğe devlet katkısının bütçe içindeki payının yüzde 40`ken, Türkiye`de bu oranın yüzde 19,3 olduğunu vurguladı.
-``SİSTEMİN DEĞİŞTİRİLMESİ BİR ZORUNLULUK``-
MHP`li Şandır, sosyal güvenlik sistemindeki açıkları kapatmak için devleti, sorunun dışına taşımanın bir çözüm olarak görülmemesi gerektiğini ifade etti.
Tasarının, bir toplum sözleşmesi belgesi olmak zorunda olduğuna işaret eden Şandır, ``Bu tasarıyı, Anayasa ile eş değerde görmek gerekir. Bu sebeple mümkün olabilen en geniş kapsamda bir paylaşma ve uzlaşma ile tanzim edilmelidir. Bugün burada, bu tasarıyla, ülkemizin, devletimizin ve toplumumuzun sosyal uzlaşma hukukunu gözden geçirmekteyiz`` diye konuştu.
Şandır, ``Bu tasarı, adaletli ve taraflar arasında gönüllü paylaşımı temin edebilecek bir hukuk sözleşmesine dönüşebilecek mi? Kalıcı olacak mı ve uygulanabilecek mi?`` sorularını yönelterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
``Bu ve benzeri soruların cevabını bu kanun tasarısını hazırlayanların da net verebildiğini zannetmiyorum. Aksayan yerleri ileride değiştiririz demek de çözüm değildir.
Ekonomi için kara delik nitelemesi ile artık taşınamaz ve böyle sürdürülemez bir noktaya gelen sosyal güvenlik sisteminin, bütünüyle değiştirilmesi ve yenilenmesi artık ertelenemez ve ötelenemez bir zorunluluk halindedir. Sosyal güvenlik sisteminin bu gün geldiği durumdan sorumlu olanlar, bu güne kadar Türkiye`yi yöneten siyasi iktidarlardır yani devlettir. Faturayı çalışan kesimlere kesmek, bedeli onlara ödetmek doğru olmaz, hak olmaz.``
DTP DİYARBAKIR MİLLETVEKİLİ GÜLTAN KIŞANAK
DTP Grubu adına söz alan Diyarbakır Milletvekili Gültan Kışanak, tasarının hazırlanma aşamasında, sosyal çevrelerle görüşülmediğini, son anda yapılan diyaloğun da yetersiz olduğunu savundu. Düzenlemeye yapılan itirazların, tasarının felsefesine yönelik eleştiriler olduğunu belirten Kışanak, 12 Eylül ihtilalinden sonra uygulamaya konulan sosyal politikaların eksikliklerinin, bu düzenlemeyle tamamlanmaya çalışıldığını ileri sürdü.
``Düzenlemeyle sosyal devlet ilkesinin rafa kalktığını`` iddia eden Kışanak, vatandaşların sosyal hak ve özgürlüklerine yapılacak müdahalelerin, toplumda tahribatlara yol açacağını söyledi. Kışanak, ``Reformlar, sermaye grupları için dikensiz gül bahçesi hazırlarken, işçilerin sömürülmesine yol açmıştır. Sosyal devlet, insan onuruna yakışan bir asgari geçimi sağlamakla görevlidir. Yurttaşı müşteri sayan bu yasal düzenleme, uluslararası sosyal sözleşmelere de aykırıdır. Kendi kendini finanse eden bir sistem getiriliyor`` diye konuştu.
Sosyal haklar konusunda dengenin sağlanması gerektiğini vurgulayan Kışanak, işsizlik ve kayıt dışı ekonomi olduğu sürece bu dengenin sağlanamayacağını bildirdi.
Toplumun varlığını sürdürmesi için gerekli olan sosyal harcamaların önemine değinen Kışanak, şöyle konuştu: ``Sosyal harcamalar `kara delik` olarak görülmemelidir. Türkiye, sosyal güvenliğe en az kaynak ayıran ülkelerden birisi. Sanki tüm koşullarımız Avrupa ülkeleriyle aynı da emekli yaşımızı onların seviyesine yükseltiyoruz. Hangi AB ülkesinde asgari ücret 400 YTL? İşsizliğin ve kayıt dışılığın çok olduğu ülkelerde, sosyal güvenlikte aktif ile pasif dengesi kurulamaz. Kayıt dışı ile mücadele edilip, sistem dışında çalışan işçileri sisteme dahil ederseniz denge sağlanır.`` Kışanak, kadın ve erkekler arasındaki haksızlıkların giderilmesi için kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık içeren özel düzenlemelerin yapılması gerektiğini kaydetti.
AK PARTİLİ KACIR…
AK Parti İstanbul Milletvekili ve KİT Komisyonu Başkanı Ünal Kacır, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunda değişiklik öngören tasarıyı tüm sosyal kesimlerle birlikte gerçekleştirdiklerini söyledi. TBMM`de görüşülmeye başlanan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda Değişiklik Yapan Tasarı üzerinde, AK Parti grubu adına söz alan Kacır, partisinin ülke sorunlarını bir bir çözdüğünü söyledi.
Sosyal güvenlikle ilgili düzenlemelerin sadece Türkiye`de değil tüm dünyada sorun olduğunu, bu konunun çözümünün kolay olmadığını anlatan Kacır, tasarıyla ilgili sosyal taraflarla belli oranda mutabakat sağlandığını belerterek, ``Bu reformu tüm sosyal kesimlerle birlikte gerçekleştiriyoruz`` dedi.
AK Parti`li Kacır, bu reformla standart birliği oluşturulacağını ifade ederek, ``Reform, 4 ana bölümde kurgulandı. Bunlar emeklilik sigortası, genel sağlık sigortası, primsiz ödemelerin toplulaştırılması ve kurumsal yapının oluşturulmasıdır`` diye konuştu.
SSK, BAĞ-KUR ve Emekli Sandığının 2007 yılı açıklarına da değinen Kacır, şöyle konuştu: ``SSK`nın geçen yılki geliri 33.8, gideri 46.6 milyar YTL. Açık, 12.8 milyar YTL. BAĞ-KUR`da ise 6.2 milyar YTL gelir, 13.4 milyar YTL gider, 7.1 milyar YTL açık. Emekli Sandığında, 16.7 milyar YTL gelir, 21.8 milyar YTL gider, 5 milyar YTL açık... Böylece sosyal güvenlikteki toplam açık, 25 milyar YTL. Bu para Hazineden karşılanıyor.``
Kacır, Sosyal güvenlik açığının, GSMH içindeki oranının yüzde 4`ten, 2070 yılında yüzde 7`lere çıkacağını, 65 yaş üstü nüfusun ise 2037 yılında yüzde 14`e ulaşacağını savunarak, ``Bugünden tedbir almak, çocuklarımıza karşı bir görev`` dedi. Tasarının neler getirdiğini de anlatan Kacır, tasarının şu andaki emeklilerin aylıklarında hiçbir değişiklik getirmediğini, kazanılmış hakların da korunduğunu söyledi.
Kacır, yeni emeklilik sisteminde, herkesin ödediği prim üzerinden maaş alacağını dile getirerek, tasarının yasalaşmasıyla birlikte herkesin gerçek kazancı üzerinden prim ödeyeceğini, ya da bunun ödenmesi için işin takipçisi olacağını kaydetti.
.