KONFEDERASYON HABERLERİ
Srebrenitsa Şehitlerini Rahmetle anıyoruz
Srebrenitsa, II. Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’daki en büyük soykırımın adıdır. Dünyanın gözü önünde, BM’nin koruması altındaki insanlar sistematik bir şekilde katledildi.
Aralarında genç yaşlı, kadın erkek ve çocukların bulunduğu yaklaşık 10 bin Boşnak soykırıma tabi tutuldu. Irkçı Sırp katilleri cinayetleri işlerken Birleşmiş Milletler oradaydı ama sesi çıkmadı. Müslüman halk soykırımdan geçirilirken Avrupa Birliği de oradaydı. Brüksel’den insan hakları nutukları atılıyordu. Aralarından bazıları göz göre göre soykırıma göz yumdu. Irkçı Sırp güçleriyle suç ortaklığında buluştu. Soykırımı görmezden gelen veya o suça destek çıkan ülkeler, kurum ve kuruluşlar her yıl olduğu gibi 1995’te de daha önce yaşanmış soykırımları lanetlemeye, kurbanlarını anmaya devam etti.
Bu ikiyüzlü tavır o döneme özgü değildi. Benzer tavra bugün de tanık oluyoruz. Hollanda Başbakanı Mark Rutte’un 19 Haziran’da yaptığı açıklama bu ikiyüzlü tavrın ifadesiydi. Srebrenitsa soykırımı sırasında BM bünyesinde görev yapan Hollandalı askerler için organize edilen törende konuşan Rutte, “Bugün Hollanda hükümeti adına Dutchbat 3 ekibindeki tüm kadın ve erkeklerden özür dilerim.” dedi. Özürle birlikte o askerlere şeref ödülü verildi. Özür gelişigüzel dilenmediği gibi, verdikleri şeref madalyası da rutin olarak görülemez. Çünkü Hollanda Başbakanı’nın yeterince sahip çıkmadıkları için özür dilediği askerler, Srebrenitsa soykırımına yol veren askerlerdi. Soykırıma uğratılan Boşnaklar için dilemedikleri özrü, katliamın faillerinden sonra en büyük sorumluluğa sahip askerlerden dilemeleri ve o askerlere şeref madalyası takdim edilmesi soykırım suçunu sıradanlaştırma girişimidir. Savaş suçlusu Ratko Mladiç ve Radovan Karadzic’e verilen cezaların caydırıcılığını gölgeleyerek yeni soykırımlara davetiye çıkarmaktadır. Balkanlar’da son dönemde artan Sırp kaynaklı provokasyonlarla birlikte düşünüldüğünde Rutte’un açıklamalarının yeni katliamları, soykırımları teşvik anlamı taşıdığı açıktır.
Müslüman halklar bu devletlerin, kurumların ve kuruluşların insafına bırakılamaz. İslam ülkelerinde son 20 yılda taş üstünde taş bırakmayan; binlerce, belki yüzbinlerce katliam gerçekleştiren, milyonlarca insanı katleden, milyonlarca insanı yerinden edenler bu devletlerdi. Filistin, Irak, Suriye, Afganistan, Bangladeş, Doğu Türkistan ve Myanmar’ın bazen küçük, bazen de büyük birer Srebrenitsa’ya çevrilmek istendiğine tanık olduk, oluyoruz. Faillerin adları değişse de katliam ve soykırım gibi eylemlerin arka planındaki zihniyet aynı. Failleri, zihniyetlerini ve ikiyüzlülüklerini biliyoruz. Ve bunları her daim aklımızda tutuyoruz. “Ne yaparsanız yapın soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır.” diyen Büyük Bilge Aliya İzzetbegoviç’e ahdimizdir.
Memur-Sen olarak Srebrenitsa’nın 27. yılında soykırımda can veren şehitlerimizi, Sırplar tarafından katledilen Boşnaklar ile bilge-devlet adamı ve komutan Aliya İzzetbegoviç ve arkadaşlarını rahmetle anıyoruz. Hollanda Başbakanı Rutte’un özür dilediği Hollanda askerlerine ve BM’ye Srebrenitsa soykırımındaki sorumluluklarını bir kez daha hatırlatıyoruz, hatırlatmaya devam edeceğiz.
Gönlümüzle, düşüncemizle, bütün imkânlarımızla Boşnak halkının yanında olmaya devam edeceğimizi deklare ediyoruz.