TOÇ BİR-SEN
Toç-Bir-Sen 29'uncu Başkanlar Kurulu Gerçekleştirildi
Toç Bir-Sen 29’uncu Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Eğitim ve İstişare Toplantısı Antalya’nın Kumluca ilçesinde gerçekleştirildi. Genel Başkan Günay Kaya, İl ve Şube Başkanları ile Yönetim Kurulu üyelerinin katıldığı, üç gün sürecek olan toplantının ilk oturumunda coşkulu kalabalığa seslendi.
“DÜNYADAKİ KITLIĞIN SEBEBİ KAYNAKLARIN YETERSİZLİĞİ DEĞİL, EMPERYALİSTLERİN HEDEFLERİDİR”
Genel Başkan Kaya, konuşmasının başında açlıktan insanların ölmediği ve dünya kaynaklarının adil bir biçimde dağıtılacağı bir gelecek temennisinde bulundu. DÜnyadaki kıtlığın sebebinin kaynakların yetersizliği değil, emperyalistlerin doymak bilmeyen ihtirasları ve hedefleri olduğunu belirten Kaya; “Bugün 16 Ekim Birleşmiş Milletler'e bağlı Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)’nün ilan ettiği Dünya Gıda Günü. Benim naçizane uluslararası kuruluşlara ilişkin bir tespitim var. Ben bunlara ‘Rehabilitasyon kuruluşları’ diyorum. Masada küresel emperyalizmin planları yapılıyor, milyonlarca insan aç. İşte orada paratoner kuruluş, o rehabilitasyon kuruluşu devreye giriyor, onların siyasi hedeflerine engel olmamak için dünyaya “Bakın gıda örgütümüz açlıkla mücadele ediyor” mesajı veriyorlar. Dünyadaki açlığın sebebi bunlar, Filistin’de ki dramın faili bunlar, Bağdat’ta ki katliamın sebebi bunlar, Gazze sokaklarındaki yetimin müsebbibi bunlar, Arakan’daki asrın insanlık zulmünün aktörü bunlar. Ama rehabilitasyon kuruluşlarını kurup dünyanın gözünü boyayanlar da bunlar. Paradoksal bir dünyada paradoksal yaşantıya devam ediyoruz. Açlığın, kıtlığın sebebi dünyadaki kaynakların, imkanların kıtlığı değil emperyalistlerin hedefleri, sömürge mantığı, doymak bilmeyen ihtiras mantığı. Teknolojiyi, bilimi kendi ihtirasları, doyumsuz emelleri için kullanıyor, dünyanın dört bir tarafında zulüm oluşturuyor, açlık oluşturuyor, katliam yapıyor, bütün bunları da kamuoyunun gözü önünde bu rehabilitasyon kuruluşları ile yapıyorlar. FAO açlıkla ilgili, emperyalizm ile ilgili anti bir duruş sergiledi mi? Hayır. Şurada şu kadar açlık var, burada bu kadar kıtlık var. Tabiri caizse mağduriyetin istatistikleriyle kamuoyunun vicdanını bastırmaya çalışıyor bu rehabilitasyon kuruluşları” dedi.
“MEMUR-SEN VE TOÇ BİR-SEN KÜRESEL OYUNLARI, ENTRİKALARI ÇÖZECEK AYDIN BİR KURULUŞTUR”
Kaya konuşmasını şöyle sürdürdü: “Küresel ölçekte bizim zihni dünyamızda, ruh dünyamızda yeniden bir uyanışı yakalamamız gerekiyor. Dünya bu köklü değişikliklere, bu baş döndürücü değişikliklere gebe ve bunlar şüphesiz ki yeni bir yaşam şeklini, yeni bir çalışma biçimini, istihdamı ortaya koyacak. O vakit bizim Toç Bir-Sen olarak, bu klasik çizgiden çıkıp, dünyanın o küresel vizyonunda sendikal kulvarı belirlememiz gerekiyor. Toç Bir-Sen’in erdemli hareketine, aydın beyinlerine, hür yüreklerine düşen görev bana göre bu olmalıdır. Memur-Sen’in ve Toç Bir-Sen’in 20’nci küresel oyunları, entrikaları çözecek aydın bir kuruluş olduğunu düşünüyorum. O bakımdan bizim Ağrı ile Meriç’i değil kürenin tamamını hesap ederek, mazlum coğrafyaların, mazlum insanların tamamını hesap ederek yeni bir sendikal vizyon, yeni bir sendikal perspektif çizmemiz lazım.”
“TOPLU SÖZLEME TALEPLERİMİZİ 43 BİN ÜYEMİZLE HAZIRLADIK”
Genel Başkan Günay Kaya konuşmasında 2018-2019 yıllarını kapsayan 4’üncü Toplu sözleşme süreci ve kazanımlarına ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Kaya zorlu geçen Toplu Sözleşme masasına taşıdıkları her bir talebi Toç Bir-Sen üyelerinin belirlediğini belirterek şunları söyledi: “Modern katılımcılığın en güzel yöntemleriyle 81 il ve ilçelerinde hizmet kolumuzdaki kurumlardaki üyelerimiz ve çalışanlarımızla yüzyüze yaptığımız yüzlerce toplantı sonucu elde ettiğimiz veriler ile işyeri temsilcilerimizin bizzat katıldığı il ve bölge toplantıları sonucunda oluşturulan talepler ile şube ve il başkanlarımızın bizzat katılarak yaptığımız genişletilmiş başkanlar kurulu toplantılarımızda analitik bir biçimde değerlendirilerek oluşturulan veriler ve genel merkezimizin resmi internet sitesinden tüm çalışanlarımızın katılabildiği toplu sözleşme talep formları ile elimize ulaşan her bir talep genel titiz ve hassas bir biçimde değerlendirilerek Toplu Sözleşme masasına taşınmıştır.”
“BU BAŞARI HER BİR ÜYEMİZİNDİR”
4’üncü Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinin her bakımdan çok çetin geçtiğini kaydeden Kaya, “Süreç hem genele ilişkin hem hizmet kollarına ilişkin teferruatlı bir biçimde zorlu geçti. Masada tek gayemiz 43 bin insanın onuru, şerefi, haysiyeti ve bize emanet ettiği yetkinin hakkını vermekti. Bütün derdimiz, sorumluluğumuz buydu. Çok şükür sürecin tamamını maksimum düzeyde değerlendirerek, en iyi şekilde Toplu Sözleşmeyi bağıtladık. Toplu sözleşme kazanımlarımız devletin mali yapısına çok ters olan kazanımlardır. Bizim aldığımız Üretimi Teşvik Primi’ndeki 642 TL’nin mahsuplaşma dışı tutulması 666 sayılı KHK’yı mezara koyan bir kazanımdır. Bu Toç Bir-Sen’in zorlu Toplu Sözleşme masasında elde ettiği çok önemli bir kazanımdır. Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün merkez ve taşra teşkilatlarına, KİT kuruluşlarımız olan TMO, TİGEM, ESK ve AOÇ’ye aldığımız fazla mesai ücretleri, önemli bir sendikal kazanımdır, başarıdır. Bu başarının mimarı, kahramanı Erdemliler Topluluğunun her bir ferdidir, kırküçbin Tor Bir-Sen üyesidir” dedi.
“ARAKAN’DAKİ VAHŞETE, ACIYA DUYARSIZ KALAMAYIZ”
Geçtiğimiz günlerde bazı temaslarda bulunmak üzere Nepal ve Bangladeş’e giderek emek örgütleri ile bir araya gelen, Rohingya Müslümanlarının bulunduğu kampları da ziyaret eden Kaya buradaki izlenimlerini, oradaki vahşeti, acıyı da teşkilat mensuplarıyla paylaştı. Memur-Sen heyeti olarak Myanmar zulmünden kaçıp Bangladeş’e sığınan Rohingya Müslümanlarını kampları ziyaret ederek burada 1500 aileye gıda ve barınak dağıtımı yaptıklarını belirten Kaya “Asrın değil insanlığın ilk gününden bugüne kadarki tüm zulümlerin, tüm katliamların, işkencelerin bileşkesi bugün Arakan’da yaşanıyor. Nah Nehri Hint Okyanusu’na su değil ceset taşıyor. Memur-Sen olarak, Toç Bir-Sen olarak Arakan’da yaşanan acıya, drama, katliama karşı sessiz kalamayız. Arakan’daki vahşete, acıya, kürenin neresinde yaşadığımızın önemi yok bir insan olarak duyarsız kalmamız düşünülemez, düşünülmemeli.” dedi.
“TARİHİ ŞUURUMUZUN, TARİHİ ARKA PLANIMIZIN OLMASI GEREKİYOR”
Konuşmasında tarihi şuurun, tarihin arka planının önemine dikkat çeken Kaya, teşkilatın da en temel sorumluluğunun birliğin, beraberliğin ve kardeşliğin diri tutulması olduğunu kaydetti. Kaya konuşmasında şöyle sürdürdü: “Bizim tarihi bir şuurumuzun, tarihi bir arka planımızın, tarihi köklerimizin, tarih bilincimizin olması gerekiyor. Bu aile, bu erdemliler topluluğu sadece çalışma hayatı ile ilgili bir projeksiyon değil, sadece bugünkü dünya gerçekliğinin önümüze koyduğu realiteyi değil önce o tarihi köklerimizi algılayarak oradan aldığımız ilhamla yeni bir projeksiyona muhtacız ve bunu başarmak zorundayız. Sosyolojinin ve iktisadın öncülerinden, büyük düşünür, devlet adamı ve tarihçi İbn-i Haldun “İnsanlar doğar, büyür, ölür. Devletler de kurulur, gelişler, duraklar ve yıkılırlar” der ve devlet yönetenlere bir nasihatta bulunur: “Refah dönemini geniş tutun.” Şimdi bize düşen de İbn-i Haldun’un realitesinde Toç Bir-Sen ulu çınarını daha diri, daha güçlü tutmak hepimizin en temel sorumluluğudur. O bakımdan kardeşlik hukukumuzu, birliğimizi ve en önemlisi şahıslarımızdan öte kurumsal yapımıza hassasiyetimizi diri noktada tutmalıyız.”
Yaklaşık 450 teşkilat mensubunun katıldığı toplantıda Toç Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Ethem Gürsoy da bir selamlama konuşması yaptı. Bu yıl yedi ayrı toplantı yaptıklarını kaydettiği konuşmasında Gürsoy bu istişare toplantılarının teşkilatın birliğini, dirliğini ve beraberliğini kuvvetlendirdiğini söyledi. Gürsoy ; “2001 yılında çıktığımız bu kutlu yolda, kuruş değil duruş sendikacılığının nasıl yapılacağını göstermek ve uygulamak için yola çıkan inanmış, adanmış bir avuç dava adamının ektiği tohumlar bugün bönler, on binler derken 43 binlere ulaştı. Bu kutlu davaya gönül veren, bu yolda ter akıtan başta Merhum Mehmet Akif İnan, Tahsin Suda, Serdar Güllüoğlu, Remzi Şanlı ve ebediyete irtihal eden tüm dava erlerimize bir kez daha rahmet diliyor, bizlerden güvenini, desteğini esirgemeyen her bir üyemize, teşkilat mensuplarımıza şükranlarımızı sunuyorum” dedi.
Programda Antalya Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Mustafa Özer, Antalya Orman Bölge Müdür Vekili Ahmet Güneş, Batı Akdeniz Orman Mühendisleri Odası Şube Başkanı Hüseyin Özdağ, Antalya Şube Başkanı Tahsin Etli de birer selamlama konuşması yaptılar.
Selamlama konuşmalarının ardından Genel Başkan Yardımcıları Fatih Doğan ve İbrahim Ethem Gürsoy teşkilat mensuplarına 2018-2019 yıllarını kapsayan 4’üncü Dönem Toplu Sözleşmesi’nde elde edilen, kamu görevlilerinin geneline ve Tarım-Ormancılık Hizmet Kolu’na ilişkin kazanımlar ve bunların uygulama esaslarına ilişkin bir bilgilendirmede bulundular. Oturumda katılımcıların görüşleri dinlenerek soruları cevaplandı.
Programda Murat Kutluk, Mesut Araboğa, Mehmet Kartal, Mahli Deniz, Ramazan Nergiz ve Mustafa Başer’e de Toç Bir-Sen’e sundukları, katkı ve emeklerden dolayı plaket takdim edildi.