KONFEDERASYON HABERLERİ
Tonbul: “Kamu Görevlilerinin Tamamının Güvenceli Olması Kırmızı Çizgimizdir”
Türkiye İş Kurumu 11’inci Olağan Genel Kurulu Ankara’da gerçekleştirildi. Genel Kurul’a katılan Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hacı Bayram Tonbul, İŞKUR yönetiminde kamu göevlilerinin temsilcisinin bulunması gerektiğini söyledi.
Türkiye İş Kurumu’nun 11’inci olağan Genel Kurulu, Genel Müdürlük binasında gerçekleştirildi. Genel Kurul’a Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hacı Bayram Tonbul’un yanı sıra çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bakan Yardımcısı Ertuğrul Soysal, İŞKUR Genel Müdürü Oğuz Kağan Güldoğan, TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Türkiye Sakatlar Konfederasyonu Genel Başkanı Yusuf Çelebi, Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Öz, Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök ve TOBB Genel Sekreter Yardımcısı Cengiz Delibaş katıldı.
Genel Kurul’da katılımcılara hitap eden Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Tonbul, işsizliğin denetim altına alınarak en düşük seviyelere çekilmesi konusunda ortak ve kararlı bir mücadeleye ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Sendikaların en önemli sosyal paydaşlardan olduğunu belirten Tonbul, “Sendikalar, emeğin sömürülmesine, emeğin metalaşmasına karşı durarak sosyal devlet ilkesinin temelinden sarsılmasını engelleyen yapılardır. Sosyal Devletin gücü de, devlet ile çalışanlar arasında kurulan bağ pekiştirildikçe artmaktadır” diye konuştu.
Küresel finans kuruluşlarının Türkiye ekonomisinin 2021 yılına ilişkin büyüme tahmini %5,8'den %9’a yükselttiğini hatırlatan Tonbul, “Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi kapsamında; kamu bankaları öncülüğünde kredi faiz indirimleri, vergi ertelemeleri, kısa çalışma ödenekleri, hane halkına yönelik karşılıksız parasal destek verilmesi gibi uygulamaları, Kamu özel sektör iş birliği modeliyle gerçekleştirilen büyük yatırımlarla, savunma sanayindeki hamlelerle işsizlikle mücadeleye destek olunmasını önemsediğimizi ifade etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
İşsizlik oranının %1 seviyesine indirilmesi gerektiğini vurgulayan Tonbul, “Bu hedefe ulaşmak ve istihdamın artırılması için; büyümenin sürdürülebilir olması, nitelikli işgücünün oluşturulması, üretimin kapasitesinin genişletilmesi, üretim artışı sağlayan teknolojik gelişmelere hız verilmesi, kayıt dışı istihdamın azaltılması ve işgücü piyasasında yerel ve sektör bazlı ihtiyaçlar karşılanırken değişen ve gelişen şartların dikkate alınması gereklilik arz eden bir durumdur” diye konuştu.
İstihdam politikalarının merkezinde kadınların, gençlerin ve engellilerin istihdamına önem ve öncelik verilmesini memnuniyetle karşıladıklarını söyleyen Tonbul, genç işsizliğin %22 düzeyinde olmasının ise üzerinde durulması gereken bir konu olduğunu belirtti. Genç işsizliğin azaltılmasında istihdam-eğitim ilişkisinin yeterince kurulmasıyla gerçekleşeceğini ifade eden Tonbul, eğitim-istihdam ilişkisinin sağlıklı kurulması için YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı ile sıkı işbirliğine girilmesi gerektiğine işaret etti.
Teknolojik gelişmelerin yeni meslekler ortaya çıkaracağını ifade eden Tonbul, “Yakın zamanda ortaya çıkacak meslek grupları için İŞKUR’un YÖK ile bağlantılı olarak sertifika programları düzenlemeli, istihdam zenginliği için eleman yetiştirilmesi amacıyla eğitim-istihdam ilişkisi güçlendirilmelidir” şeklinde konuştu.
Kayıt dışı istihdamın ekonominin önemli sorunlarından biri olduğunu belirterek kayıt dışı istihdamın azaltılması için tüm aktörlerin katılımıyla ortak bir kararlılığın gösterilmesi gerektiğini ifade eden Tonbul, kaçak göçmenlerin kayıt dışı istihdamdaki payına değindi.
Memur-Sen olarak; çalışanların, insanca yaşamaya en uygun mali ve sosyal hakları elde etmeleri, özlük ve sosyal güvenlik haklarının artırılması, işlerini yaparken kaygı duymamaları için mücadele ettiklerini vurgulayan Tonbul, güvenceli istihdam konusunun Memur-Sen’in kırmızı çizgisi olduğunu söyledi.
“Kamu Görevlilerinin Hak Kaybına Yol Açabilecek Düzenlemelerden Kaçınılmalıdır”
Tonbul ayrıca, pandemi döneminde ortaya çıkan zorunlulukların bir norm haline gelmemesi gerektiğine de değinerek “Esnek istihdam modellerini üretecek veya kamu görevlilerinin hak kaybına yol açabilecek düzenlemelerden kaçınılmalıdır. İşsizliğin ortaya çıkardığı sosyal sorunları ortadan kaldırmak için eş zamanlı olarak işsizlik sigortası, sosyal koruma, sosyal yardımlar olmak üzere önleyici politikalar güçlendirilerek devam ettirilmelidir” diye konuştu.
“İşsizlik, sosyal politika alanıyla ilgilidir ve ancak sosyal partnerleriniz olursa doğru ve kalıcı çözümler üretebilirsiniz” diyen Tonbul, ülkemizin en riskli ve tehdit içeren sorunu olan işsizliğe karşı mücadelenin baş aktörü olan ve istihdam politikalarının belirlendiği Türkiye İş Kurumu'nun yönetiminde kamu görevlilerinin temsilcisinin olmamasının katılımcılığı ve farklı yaklaşımların sunacağı katkıları azaltacağına dikkat çekerek yönetim şemasının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.
“Büyüme ile istihdam arasında yıllardır kuramadığımız ilişki Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İŞKUR, memur ve işçi sendikaları konfederasyonlarıyla birlikte ortak olarak istihdama dayalı büyüme temasıyla mutlaka kurulmalıdır” diyen Tonbul, “Sosyal paydaş olan sendikaların çalışma hayatına yönelik hizmetlerini zenginleştirecek uzman istihdamlarında destek olunması amacıyla bu personelin sosyal güvenlik primlerine devlet katkısı sağlanmalıdır” diyerek sözlerini noktaladı.