ARŞİV
Tonbul: “Sorun Değil, Çözüm Üretiyoruz”
Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Enerji-Bir-Sen Genel Başkanı Hacı Bayram Tonbul, Milat Gazetesinden Ezgi Çelik’in sorularını cevaplandırdı. Tonbul, “Memur-Sen ve ona bağlı sendikalar hakkında yapılan ithamları asla kabul etmiyoruz. Memur-Sen olarak biz hep yapıcıyız. Herkesin örgütlenme hakkının var olduğunu düşünüyoruz. Sadece bu örgütlenme hakkının uygun yerde olması gerektiğini söylüyoruz. Biz sorun değil, çözüm üretiyoruz” dedi.
İşte o söyleşi;
*Enflasyon farkı sürekli gündemde, bu kapsamda yapılan eleştiriler var. Memur zammının hesaplanmasında bir hata yapıldı mı?
Memur zammının hesaplanmasında herhangi bir hata yapılmadı. Enflasyon farkı oransal bir rakamdır. Ama 2014 için alınan zam, taban ayda seyyanen zamdır. Müsteşara alınan 175 lira taban aylığı, hizmetliye de 175 lira brüt alındığı için ücretlerin arasında da çok büyük fark var. Eğer müsteşarın ücreti 10 bin lira ise geçici personelin ücreti de 1000 lira ise geçici personelde yüzde 17 zamma tekabül eder. Müsteşarda yüzde bire tekabül eder. Yani enflasyon ise oransal bir rakamdır. Enflasyonu 10 olarak hesapladığınızda hedef enflasyon beşti ama on olarak çıktı. Bunun nasıl uygulayacaksınız? Müsteşara artı 9 mu vereceksiniz? Geçici personele eksi 17 geri mi tahsil edeceksiniz? Seyyanen zamlarda enflasyon dikkate alınmaz. Onun için de toplu sözleşme de taban aylığıyla yapılan zamda enflasyon dikkate alınmamıştır. Hesaplama da herhangi bir karışıklıkta yoktur.
*Savdes-Sen’den konfederasyonunuza eleştiri ve suçlamalar var. Nedir bu “Hizmet kolu” tartışması?
Emniyet ve askeri personele sendika kanunlarına göre sendikalaşma ve örgütlenme yasağı vardı. Fakat Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu kararla emniyet ve askeriyedeki sivil memurlar örgütlenebiliyorlar. Çalışma Bakanlığı, Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığımızın ortak bir çalışması sonucunda büro hizmet kolunun içerisinde örgütlenmesi gerektiğine karar verildi. Oysaki askeri tesisler çok geniş. Sadece büro hizmetleri ve daha öncesinde askeri hastaneler noktasında bir talep oldu. Çünkü burası bir sağlık hizmeti vermektedir. Yargıtay bu hastanelerin sağlık hizmetleri kolunda olması gerektiğine hüküm verdi. Askeriye de bir de sanayi tesisleri var. NataPol tesisleri, akü, pil, motorize fabrikalar gibi. Bu fabrikalarında bir sanayi teşkilatı olması nedeniyle bizim hizmet kolumuzda olması gerektiğini düşünüyoruz. O açıdan da idari mahkemeye yaptığımız karar olumlu sonuçlandı. Yürütmeye durdurma verdiler. Bizim amacımız bir hizmet kolunu bölmek değil. Amacımız o hizmet kolundaki işi yürüten arkadaşlara daha iyi daha kaliteli hizmet vermektir. Onun için de bu çalışanların birbirinden ayrılması gerektiğini düşünüyoruz. Hukukta böyle bir karar verdi. Hukukun vermiş olduğu karara herkesin saygılı olması gerekir. Bu arkadaşlarımızı saygıya davet ediyoruz. Biz Memur-Sen olarak emniyet ve askeriyede ki sivil personelin sendikalı olması noktasında var gücümüzle desteğimizi verdik. Gelinen bu noktada oradaki arkadaşlarımızın kendi hizmet kollarında çalışmasının en doğru olacağının kanaatindeyim. Kamuya ait sivil tersanelerde çalışan ve askeriye de çalışan arkadaşlarımızın da çalışma şartları aynı. Durumun özü daha iyi daha kaliteli hizmet verilmesi için çalışanların ilgili hizmet koluna üye olmasını istiyoruz.
4C’LİLERE KADRO İSTİYORUZ
*Toplu Sözleşme süreci yaklaştı. Memur-Sen olarak beklentileriniz, talepleriniz nelerdir?
Memur-Sen olarak toplu sözleşmede çözümlenemeyen konular var. Bunlardan bir tanesi 4C’lilere kadro. Bunu çok önemsiyoruz. Ülkemizde memurların arasında şu anda dört tane istihdam şekli var. Bu çeşitlilikten insanlar artık bıktılar. 4C’li arkadaşlara yapmış oldukları işin karşılığında ücret alabilmeleri için kadro istiyoruz. Bir diğeri ise 2005’ten sonra göreve başlayan personele bir derece verilmesinin hukuk ve eşitlik açısından doğru olacağını düşünüyoruz. Hükümetin 2005 yılında vermiş olduğu bir derece ayarlaması var. Yaklaşık 800 bin personelinde böyle bir talebi var. Bu talebin karşılanmasını istiyoruz. 2005 yılından sonra ki disiplin cezalarında da bir iyileştirme istiyoruz. Ceza Mahkemeleri usul kanunlarında yapılan değişikliklerle adli yargı da bir düzenleme yapıldı. Ama idari yargı da bir düzenleme yapılmadı. Bu arkadaşlarımıza da yapılan haksız uygulamalar varsa bu kişilere de disiplin affının uygulanmasını istiyoruz. Zamlar konusunda şu an da yetkili kişilerle Haziran ayında bir araya geleceğiz. Talepler doğrultusunda zam oranını netleştireceğiz.
*4C’lilerin kampanyaları devam ediyor. Yeni dönemde 4C’lilere bir müjde var mı?
Bu konuda taleplerimizi toplu sözleşme masasında dile getireceğiz.
*Türkiye’de yerli kaynaklarımızın harekete geçirilmesi konusunda yapılan çalışmalar yeterli mi?
Yetersiz. Türkiye’de kamu kuruluşlarında ve özel sektörde ARGE çalışmalarına yeteri kadar önem verilmemektedir. Mali kaynaklar, yerel kaynaklar hem de insan kaynakları konusunda yeteri kadar çaba sarf ettiğimizi düşünmüyorum. Hazır olanı teknoloji transferi ve ya ithalat yoluyla çözmeye çalışıyoruz. Bu da cari açığımızı oldukça etkiliyor. Son zamanlarda Savunma Müsteşarlığı’nın özel sektör iş birliği ile yapmış olduğu çalışmalar sonucunda insansız hava araçları, milli tank, milli piyade tüfeği gibi projeler geliştirilmeye başlandı. Önümüzdeki dönem içerisinde kendi cep telefonumuzu da ürettiğimiz zaman gelişmeye yakın bir hale gelebiliriz. Çünkü elektronik sanayi çok hızlı gelişiyor. Bu açıdan bizim özel sektör ve kamu sektörü iş birliği ile yerli kaynaklarımızın harekete geçirilmesine daha çok önem vermemiz gerekiyor.
*Kaya gazı, diğer adıyla “Şeyl gazı” araştırmaları hakkında neler söylemek istersiniz? Kaya gazı ülkemiz için iyi bir çıkış olabilir mi?
Trakya ve Güneydoğu Anadolu bölgemizde bulunan kaya gazının henüz işlemeye açılmış bir durumu yok. Türkiye’nin kaya gazı rezervi bakımından oldukça zengin olduğunu söyleyebiliriz. Ama kaya gazı teknolojisinin oldukça pahalı olması nedeniyle teknolojisinin geliştirme noktasında çalışmalar var. Bu sayede ülkemiz kaya gazından faydalanabilecek. Yeni sondaj teknikleri ile bugüne kadar çıkarılamayan kaya gazına ulaşmayı başararak büyük bir enerji potansiyeline erişen ABD’de kaya gazından en çok faydalanan ülkedir. Amerika’da da teknolojisi oldukça pahalı olduğu için seri üretime geçme noktasında sıkıntı yaşanıyor. Daha ucuz teknoloji ile daha iyi bir verim elde edilmesi noktasına gelindiğinde Türkiye’de kaya gazı kaynağından faydalanacaktır.
*Bu konuda neler yapılması gerekiyor?
Teknolojinin geliştirilmesi için yeterli kaynak ayrılması gerekiyor. Yeteri kadar insan kaynağı ile hükümetimizin bu konuda istikrarlı bir yol izlemesi lazım. Aksi halde kesintiye uğrayan bir çalışma da hiçbir sonuç elde edilemez. Ülkemiz petrol ve su kaynakları yönünde coğrafya açısından fakir bir ülke. Gelişen sanayi, çoğalan nüfus karşısında enerji ihtiyacının oldukça artması nedeniyle de enerjimizin çoğunu fosil yakıtlardan elde ediyoruz. Hidrolik kaynaklarımızın tamamını da kullansak biz yine de enerji konusunda dışa bağımlıyız. O açıdan enerji de dışa bağımlılığı azaltacak her türlü yerli yenilenebilir kaynaklar cari açığımızı azaltacaktır.
*Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Memur-Sen ve ona bağlı sendikalar hakkında yapılan ithamları asla kabul etmiyoruz. Memur-Sen olarak biz hep yapıcıyız. Herkesin örgütlenme hakkının var olduğunu düşünüyoruz. Sadece bu örgütlenme hakkının uygun yerde olması gerektiğini söylüyoruz. Yargı-Sen ve Emniyet Sen’e de bu açıdan destek verdik. Vermiş olduğumuz destek bunların topyekûn aynı hizmet kolunda örgütlenmesi anlamına gelmez. Buradaki arkadaşlarımızın uygun hizmet kollarında örgütlenmesi anlamına gelir. Bizim yaptığımız da budur. Bize yapılan ithamı aynı şekilde iade ediyoruz. Biz sorun değil, çözüm üretiyoruz
Ezgi Çelik / Milat Gazetesi