KONFEDERASYON HABERLERİ

“Türkiye Yüzyılında Kadın Emeği Panel/Çalıştayı Raporu” Tanıtım Programı Gerçekleştirildi
Memur-Sen ve Hak-İş tarafından düzenlenen ve kadınlara yönelik çeşitli alanlarda önerilerin yer aldığı “Türkiye Yüzyılında Kadın Emeği Panel/Çalıştayı Raporu” tanıtım toplantısı gerçekleştirildi.
Hak-İş Genel Merkezi’nde düzenlenen “Türkiye Yüzyılında Kadın Emeği Panel/Çalıştayı Raporu” Tanıtım Programına Memur-Sen Kadın Komisyonu Başkanı Sıdıka Aydın ile Memur-Sen Kadın Komisyonu Yönetimi, Hak-İş Genel Sekreter Yardımcısı ve Kadın Komitesi Başkanı Fatma Zengin ile yönetim kurulunun yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.
Programda konuşan Sıdıka Aydın; günümüzde tüketimin özne, insanın ise nesne haline geldiğini, bu nedenle çalışma hayatında insanı ve değerleri merkeze alan çalışmalar hayata geçirmeye çalıştıklarını belirterek “Kadın emeğini korumayı; aileyi ayakta tutmanın, nesli geleceğe hazırlamanın ve toplumu güçlü kılmanın olmazsa olmazı olarak görüyoruz. Bu anlayış, sadece sendikal söylemimizde değil, sahada yaptığımız çalışmalarda, akademik araştırmalarda, mevzuat önerilerinde ve toplu sözleşme masasında ortaya koyduğumuz taleplerde de kendini göstermektedir. İşte bu bağlamda, geçtiğimiz dönemde Hak-İş Kadın Komitesi ile birlikte Türkiye Yüzyılında Kadın Emeği başlığı altında bir panel ve bir dizi çalıştay gerçekleştirdik. İşçi ve memur kadınların çalışma hayatındaki sorunlarını, aileyi merkeze alan bir anlayışla ele aldık; mevzuatlar arasında karşılaştırmalar yaptık, çözüm önerileri geliştirdik. Bugün sizlerle buluştuğumuz bu toplantıda ise, işte o çalışmaların ürünü olan raporumuzu kamuoyuyla paylaşıyoruz. Bu rapor, sadece bir tespit belgesi değil; aynı zamanda geleceğe dair somut tekliflerin, çözüm önerilerinin ve yol haritasının ortaya konduğu bir vizyon belgesidir” ifadelerini kullandı.
Aydın: Aile ile ilgili tekliflerimizi toplu sözleşme masasına taşıdık
Konuşmasının devamında 8. Dönem Toplu Sözleşme sürecinde Memur-Sen olarak aile odaklı talepleri masaya götürdüklerini hatırlatan Sıdıka Aydın, “Bu amaçla; 16 hafta olan doğum izninin toplamda 60 haftaya çıkarılmasını, süt izninin 2 yıla uzatılmasını, çocuğu olan kamu görevlileri için haftalık çalışma süresinin 40 saatten 32 saate indirilmesini, erişilebilir ve güvenli kreş hizmetlerinin sağlanmasını, bunun mümkün olmadığı yerlerde kreş ödeneği verilmesini, gelir vergisi oranlarının evli olanlar ve çocuklu aileler lehine yeniden düzenlenmesini, yarı zamanlı çalışma hakkının kapsamının genişletilmesini, izin sürelerinin artırılmasını, çalışma hayatında mobbingle etkin mücadele edilmesini ısrarla masaya taşıdık. Bugün burada bir kez daha ifade ediyoruz: Annenin işçisi, memuru olmaz! Alın terimiz, emeğimiz ortaktır. Sorunlarımız farklı görünse de özünde benzerdir. Çözüm ise birliktelik ve dayanışmadır” diye konuştu.
Sadece kadınlar değil aile ve toplum da kazanacak
Aydın, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Hazırladığımız bu raporun; toplumsal yapının temeli olan aile kurumunun güçlendirilmesine, iş–aile–sosyal yaşam dengesinin sağlanmasına, kadın emeğinin korunup desteklenmesine ve gelecek nesillerin daha güçlü bir zeminde yetişmesine katkı sunacağına yürekten inanıyorum. Burada özellikle altını çizmek isterim: Biz, sadece bir sendikal rapor sunmuyoruz. Biz, aynı zamanda politika yapıcılara açık bir çağrı yapıyoruz. Kadın emeğini koruyacak ve aileyi güçlendirecek politikaların mevzuata girmesini; doğum, süt, kreş, izin, yarı zamanlı çalışma ve esnek çalışma modellerinin kalıcı düzenlemelerle garanti altına alınmasını istiyoruz. Vergi politikalarının aile dostu bir yaklaşımla yeniden şekillendirilmesini; kamu personel rejiminde kadın ve aileyi gözeten reformların yapılmasını; mobbing ve şiddete karşı daha güçlü yasal mekanizmaların kurulmasını talep ediyoruz. Eğitim, sağlık ve sosyal hizmetlerde kadın çalışanların yükünü hafifletecek özel tedbirlerin hayata geçirilmesini bekliyoruz. Çünkü biliyoruz ki bu adımlar atıldığında sadece kadınlar değil, aile, toplum ve gelecek de kazanacaktır.”
Zengin: Çocuk başına 2 yıl erken emeklilik istiyoruz
Toplantıda katılımcılara hitap eden Fatma Zengin ise Hak-İş olarak uzun süredir aileyi önceleyen bir vergi sistemi taleplerinin olduğunu ifade ederek; çocuk başına yüzde 2,5 oranında vergi indirimi, 36 aya kadar ücretli doğum izni, çocuk 3 yaşına gelene kadar hem annenin hem babanın belirli dönemlerle kullanabileceği ücretli izinler ve kadınlar için çocuk başına 2 yıl erken emekli olabilme hakkı istediklerini ifade etti.
Yük sadece kadınların üzerine kalmamalı
Nüfusun kendini yenileyebilmesi için doğurganlık hızının yüzde 2.1 oranında olması gerektiğini hatırlatan Zengin, mevcut doğum hızının yüzde 1.48 olduğunu ve hükümetin doğum hızını artırmak için yaptığı çalışmaları konfederasyon olarak desteklediklerini belirterek şunları söyledi; “10 yıldan fazladır yoğun bir şekilde çalışma hayatında kadınlar yer alıyor. Yine kadınlar yoğun şekilde artık eğitimde ve çalışma hayatında da yoğunluk göstermekte. Bununla birlikte çalışma hayatının doğum hızını engellememesi, nüfus artışını engellememesini istiyoruz. Tabii ki biz isteyen kadınların çalışmasını istiyoruz ama kadınların ailevi yükümlülüklerinde bir kenara bırakmadan eşiyle birlikte tüm aileyle birlikte bu sorumlulukların üstlenilmesini istiyoruz. Bu yükümlülüklerin sadece kadının üzerine kalmamasını istiyoruz. Kalmaması için de mevcuttaki hakların daha da genişletilmesini istiyoruz.”
Fatma Zengin son olarak; kayıt dışı ev işçilerinin örgütlenmesi ve yasal standartlara kavuşması gerektiğinin altını çizerek, kadınlar ve erkekler arasındaki ücret eşitsizliğini azaltmak için sendikalaşmanın önemine dikkat çekti ve ILO'nun ev işçileri ve şiddetin önlenmesine ilişkin sözleşmelerinin Türkiye tarafından onaylanmasını beklediklerini dile getirdi.
Gerçekleştirilen konuşmaların ardından, Raporun Editörü; Jandarma Sahil Güvenlik Akademisi’nden Doç. Dr. Hatice Altunok, raporun içeriğine ilişkin bir sunum gerçekleştirdi.