KONFEDERASYON HABERLERİ
Türkiye’de Çocukların Cinsiyetlerine Tıbbi Müdahale İddiası Vahimdir Gereği Yapılmalıdır
Memur-Sen Kadınlar Komisyonu, İstanbul Üniversitesi tarafından yayınlanan ve 18 yaşından küçük çocukların cinsiyet değiştirmesini konu alan makalenin vahametine vurgu yapan bir açıklama yayınladı. Kadınlar Komisyonu Başkanı Sıdıka Aydın imzası taşıyan yazılı açıklamada “Bu araştırma, milletimiz açısından sürecin tehlike aşamasından tahribat aşamasına geçtiğini göstermektedir” ifadelerine yer verildi.
Yapılan yazılı açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
Dün “Biri bu doktorları durdursun: 15-16 yaşındaki çocukların cinsiyetini değiştiriyorlar.” manşetiyle basına yansıyan haberle, çocukların adeta kobay olarak kullanıldığı korkunç bir araştırmadan haberdar olmuş olduk. Kamuoyunda ciddi endişelere neden olan haberin ardından söz konusu çalışmanın yapıldığı İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek bir açıklama yaparak, cerrahi işlemlerin gerçekleştirildiği hastaların ameliyatlarının dışarıda yapıldığını ve kendilerine daha sonra başvurulduğunu ifade etti.
Habere konu olan makalede ülkemizde cinsiyet memnuniyetsizliği yaşayan ergen sayısının arttığı, 16 yaşındaki çocukların zihinsel kapasite olarak cinsiyet değişiminde uygulanan tedavilerin risklerini kavrayacak yetkinlikte olduğu, cinsiyet değiştirme ameliyatlarının 18 yaşından önce yapılamadığı, buna karşın 18 yaş altındaki çocuklarda ses ve yüz dişileştirme ameliyatlarının yasal olarak yapılabildiği, ülkemizde cinsiyet memnuniyetsizliği yaşayan ergenlerin sigorta kapsamında olmadığı için bu ameliyatlara kolayca erişemediği ve bunun bir eksiklik olduğu vurgulanmaktadır.
İstanbul Üniversitesi yayını JCRPE’de yayınlanan makale, dokuzu İstanbul Üniversitesi biri Marmara Üniversitesinden ve LGBT aktivisti bir psikiyatrist olmak üzere toplamda 11 doktorun imzasını taşımaktadır. Yazarlar, yayınladıkları makalede, henüz reşit olmayan 22 çocuğun cinsiyetlerine yapılan müdahalelerin klinik sonuçlarını anlatmakta ve bu çalışmanın “trans ergenlerin” klinik takibini değerlendiren, Türkiye'de üçüncü basamak bir pediatrik endokrinoloji kliniğinde gerçekleştirilen ilk kapsamlı araştırma olmasıyla literatüre önemli bir katkı sunduklarını iddia etmektedirler.
Araştırmaya İstanbul Üniversitesi Tıp Etik Kurulu tarafından 2021/559 dosya numarası ile tıbbi etik onayı verilmiştir. Araştırmada imzası olan psikiyatristin sosyal medya hesaplarında açıkça LGBT propagandası yaptığı görülmektedir. Tıbbi müdahale gerekliliğine karar vermede en önemli aşama olan psikiyatrik süreci bir LGBTİ aktivistinin üstelenebilmesi dehşet verici bir sorunu ortaya koymaktadır. Öte yandan 18 yaş altındaki 7 çocuğa uygulanan cerrahi müdahale ister Üniversiteye ait ister başka bir klinikte yapılsın ortadaki fecaatin boyutunu küçültmemektedir. Cinsiyet karmaşası yaşayan çocuklara tıbbi medikalizasyonun, telafi edilemez sonuçlar doğurduğu hem tıp dünyasında hem de kamuoyunda ciddi bir tartışma konusu iken, bu çocuklara geri dönüşü olmayan tıbbi müdahalelerde bulunulması ne insani ne vicdani ne bilimsel ne de etiktir.
Bu araştırma, milletimiz açısından sürecin “tehlike” aşamasından “tahribat” aşamasına geçtiğini göstermektedir. Sosyal medyadan geleneksel medyaya eşcinselliğin özendirildiği, cinsiyetin doğuştan değil tercih edilebilir bir şey olduğu algısının pompalandığı ve çocuklarda planlı bir cinsiyet karmaşası oluşturulduğu bir vasatta, ergenler arasında bütün bunların sonucu olarak artan cinsiyet karmaşasına nasıl yaklaşılacağı hayati bir meseledir. Böylesi bir durumla yüz yüze kalan çocuklarımıza, hekim kimliklerinden aldıkları güçle ideolojik saplantılarını bilim olarak dayatan kişilerin müdahale etmesine asla izin verilmemelidir.
Kadın, çocuk ve ailenin korunmasında önemli bir taraf ve sosyal paydaş olan Memur-Sen Kadınlar Komisyonu olarak;
- Bahse konu olan çalışma hakkında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek’in “Detaylı bir inceleme yapılacağı ve sonucun kamuoyu ile paylaşılacağı” açıklamasını olumlu buluyor;
Ülkemizin geleceği olan çocuklarımızın üstün yararının korunması için;
- Sağlık Bakanlığını; “cinsiyet değişimi öncesi, 18 yaşına kadar hazırlık dönemi” adı altında hangi üniversitelerde ne tür tıbbi müdahaleler yapıldığını kamuoyu ile paylaşmaya, 18 yaş altı çocukların eczanelerde hormon ilaçlarına rahatça ulaşabilmelerine karşı önlem almaya,
- Yüksek Öğretim Kurumunu; başta İstanbul Üniversitesi olmak üzere bu konuda çalışma yürüten tüm üniversitelerin çalışmalarını titizlikle incelemeye, bilim insanı kimliğinden alınan güçle ailelerin manipüle edilmemesi için gereken önlemleri almaya, sağlık profesyonellerinden LGBT aktivisti olanları bu tür tedavi süreçlerinden uzak tutmaya,
- Adalet Bakanlığını; 18 yaş altındaki çocuklara hormonel ve hatta cerrahi müdahaleleri olanaklı kılan mevcut hukuki boşlukları tespit ederek derhal telafi etmeye,
- Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını; çocuklarda cinsiyet karmaşasına yol açan sosyal koşulların ve propagandaların ortadan kaldırılması için gerekli önlemleri almaya,
davet ediyoruz.
Memur-Sen Kadınlar Komisyonu olarak cinsiyet karmaşası yaşadığı düşünülen çocukların, sapkın lobilere emanet edilememesi için tüm kurum ve kuruluşları sorumluluk almaya çağırıyor, sürecin takipçisi olacağımızı ifade ediyoruz.