ARŞİV
YALAN VE ÇARPITMA MAKİNESİ YENİDEN ÇALIŞMAYA BAŞLADI
Malum internet sitesi toplu sözleşme sürecinde yine Memur-Sen ve bağlı sendikaları hakkında yalan haberler yayınlamaya başladı. Geçmişte Türk-İş toplu sözleşme masasında hükümetle pazarlık yaparken, sermaye medyası Türk-İş ve yöneticileri hakkında karalama kampanyası başlatırdı.
Normal günlerde yapılmayan karalama kampanyasının toplu sözleşme sürecinde yapılmasının tek sebebi işçilere bütçeden daha fazla pay verilmesin, faiz rantına daha fazla kaynak kalsın anlayışı idi. Bugün aynı yöntemi Memur-Sen için bazı internet medyası uyguluyor. İyi niyetli olmadığını bildiğimiz malum haber sitesi, Memur-Sen’in elini zayıflatmak, faiz lobilerinin ve iktidarın elini güçlendirmek, diğer konfederasyonlar lehinde kamuoyu oluşturmak için toplu sözleşme görüşmeleri sürecinin başlamasıyla birlikte Memur-Sen’le ilgili asılsız haberler yapma geleneğini sürdürmektedir. Söz konusu haber sitesinin çarpıtmalarından birisi, toplu sözleşme masasındaki oturma düzeniyle ilgilidir. Memur-Sen, 707 bin üyesiyle en çok üyeye sahip, 10 hizmet kolunda yetkili ve genel yetkili konfederasyondur. Bu çerçevede, hükümetle eşit şartlarda masada yer alması doğaldır.
Kamu İşveren Heyeti Başkanı ile Kamu Görevlileri Heyet Başkanının eşit koşullarda masada yer almasının neresi yanlıştır. Doğrusu; Memur-Sen’in eşit şartlarda paydaşlığın gereği orada olmasıdır. Doğru soru ise bir tek hizmet kolunda bile yetkisi kalmayan Kamu-Sen’in orada neden bulunduğudur. Masada kendi hakkını arayamayan konfederasyonun, ne kamu görevlilerine ne de ülkemize ve milletimize faydası olur. Üstelik Kamu İşveren Heyeti Başkanı ile Kamu Görevlileri Heyet Başkanının eşit koşullarda masada birlikte yer almasıyla ilgili Danıştay Kararı olduğu unutulmamalıdır. Enteresan olanı da bu davayı bugünkü oturma düzenine itiraz eden Kamu-Sen’in açtığıdır.
Malum site, Memur-Sen’in teklif ve baskısıyla Kamu İşveren Heyeti’nin bu yıl toplu sözleşme tekliflerini masaya erken getirecek olmasını da çarpıtarak sütunlarına taşımaktan geri durmamış. Memur-Sen olarak, hükümeti 6 Ağustos’ta toplu sözleşme masasına teklif sunmaya zorlamamızı bir kazanım olarak göstermedik. Sadece önerimiz üzerine hükümetin bu yıl erken teklif getireceğini kamuoyuna duyurduk. Çünkü 2012-2013 yıllarına ilişkin toplu sözleşme görüşmeleri 30 Nisan’da başlamış, hükümet ancak 15 gün sonra 14 Mayıs’ta kamu görevlileri sendikalarına teklifini sunmuştu. Bu yıl ise hükümet toplu sözleşme görüşmelerinin 6. gününde teklifini getirecek. Dolayısıyla, gerçekleşmekte olan bir vakayı kamuoyu ile paylaşmamızın neresi yanlış.
Diğer bir çarpıtma, 2012-2013 toplu sözleşme görüşmelerinin uyuşmazlıkla sonuçlanması sonrasında Memur-Sen’in kurumsal eylem kararı almadığı ve yapmadığı yalanıdır. Memur-Sen, yönetim kurulu iş bırakma kararı almış ve uygulamıştır. Memur-Sen’e bağlı Eğitim-Bir-Sen, hem iş bırakma hem de Ankara Güvenpark’ta oturma eylemi yaparak en etkili eylemi gerçekleştirmiştir. Eyleme, siyasi parti liderleri, işçi sendikası konfederasyonları başkanları ve milletvekilleri katılarak destek vermiştir. Malum haber sitesinin bunları görmemesi mümkün değil, dolayısıyla geriye art niyetli oldukları gerçeği kalıyor. Bu art niyetliliklerini değişik zamanlarda göstermişlerdir. Örneğin, yalancılığı alışkanlık haline getiren haber sitesi, Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu çözüm sürecinde Mersin’e gitmediği halde gitmiş gibi göstermiş, konuşmadığı cümleleri konuşmuş gibi yayınlamışdır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.