KONFEDERASYON HABERLERİ

Yalçın: 28 Şubat'ta 33 bin Öğretmen Soruşturuldu, 6 Milyon İnsan Fişlendi
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Genç Memur-Sen, Adem Topluluğu, Hüma Öğrenci Derneği ve Yedirenk Öğrenci Derneği tarafından Sakarya Üniversitesi'nde organize edilen programda "28 Şubat'ta Sivil Toplumun Rolü" başlıklı bir konferans verdi. Konferansta önemli konulara değinen Yalçın, 28 Şubat'ın yol açtığı hukuksuzluklara ve ekonomik giderlere dikkati çekti. Programa, yoğun ilgi gösteren katılımcılar, Yalçın'a sorular yöneltti.
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Sakarya Üniversitesi'nde "28 Şubat'ta Sivil Toplumun Rolü" başlıklı bir konferans verdi. Konferansta önemli konulara değinen Yalçın, 28 Şubat'ın yol açtığı hukuksuzluklara ve ekonomik giderlere dikkati çekti. Programa, yoğun ilgi gösteren katılımcılar, Yalçın'a sorular yöneltti.28 Şubat Öncesi Ayrımlar Derinleştirilmeye Çalışılıyordu
28 Şubat döneminde dünyada ve Türkiye'de yaşanan gelişmeleri aktaran Yalçın, "Sovyet birliği bloğunun çöküşünden sonra, emperyalist zihniyet yeni bir düşman bulmuştur, komünizm tehlikesi yerine siyasal İslam tehlikesi... Türkiye'de ise faili meçhuller, yolsuzluk ve çete olayları, ekonomik krizler, güneydoğuda terör olayları. Gizli bir el adeta toplumun sinir uçlarına dokunuyordur; Gözaltında cezalandırmalar, kayıplar ve ölümler Madımak, Başbağlar, Gazi olayları, cezaevi isyanları; taşeron örgütler eliyle ülkede büyük bir oyun sahnesi konulmaya çalışılıyordu. Alevi-sünni, Türk-Kürt, dindar-laik ayırımı yapılıyor ve ayırımı derinleştirecek reaksiyonların fitili ateşleniyordu" diye konuştu.Eksen kayması iddialarının daha sonra ortaya çıktığını kaydeden Yalçın, Erbakan'ın siyasi etki alanının büyüteçle incelenecek duruma kadar gelindiğinden bahsetti.
Dönemdeki Tüm Olumsuz Faaliyetler Refah Partisi'ne Mal Ediliyordu
Yalçın, darbenin hazırlanma zeminini oluşturan ilk olaylardan birinin: başını Beşli Çete’nin çektiği 50 bin kişilik Anıtkabir’e yürüyüş eylemi olduğunu kaydetti.
Basının bir çok olguyu, "şeriat geliyor, kör testereler hazırlanıyor" korkusuyla okuduğunu vurgulayan Yalçın, dönemdeki tüm faaliyetlerin, Refah Partisi'ne mal edildiğini belirtti.
Dönemde büyük yankı uyandıran "Başbakanlıkta iftar" ve "Kudüs gecesi" konularını da anlatan Yalçın, yemekten sonra basın, irtica tehlikesinin halen devam etmekte olduğunu vurgular. Kudüs Gecesi'nin ardından Sincan'da tankların yürütüldüğünü belirten Yalçın, bu olayın 28 Şubat'ın simgesi haline geldiğini kaydetti.Darbenin Ülkeye Maliyeti 381 Milyar
Darbenin ekonomik etkilerine değinen Yalçın, 28 Şubat'ın ülkeye maliyetinin 381 milyar olduğunu söyledi. Yalçın, "Bankaların devlete yükü 17.3 milyar dolar. Kamu bankalarından Kartel medyasına 3 milyar lira kredi. 1996-97’ iç borcun GSMH oranı % 21 iken 2001’de % 69.2 ye çıkmıştır. 28 Şubat sermaye çevreleri ile asker-sivil elitlerin ekonomik ve siyasi amaçlarına hizmet etmek için yapıldı" diye konuştu.
Darbenin sebebinin Refahyol'un iktisadi politikaları olduğunu ifade eden Yalçın, "Tefeciliğin yasaklanması, faiz harcamaları ve havuz sistemi. Refah Partisi'nin iç borçlanmaya gitmeme kararı alması. Tüm bunlar paranın rantiyeye değil, üretime gitmesi için yapılmıştı. Sonuç, tekerlerine çomak sokulan Finans sektörü, onların ortakları olan medya patronları ve bankaların CEO’su askerler bu durumdan çok rahatsız oldu ve 28 Şubat'ı gerçekleştirdi" ifadelerini kullandı.Çalışan Maaşlarına Zam
İlk kez Refahyol döneminde asgari ücretin tarafların onayı ile yürürlüğe konduğunu hatırlatan Yalçın, "Resmi kayıtlarda enflasyonun yüzde 75 olduğu bu dönemde memur emeklilerine yüzde 110, işçi emeklilerine yüzde 125, memur maaşlarına ilk altı ay yüzde 50 ikinci altı ay yüzde 30, 1 Nisan’da yüzde 20 daha zam yapılarak ikinci altı ayda kümülatif olarak yüzde 56 zam yapılmıştır. Dönemin ekonomik koşullarına göre ücretlerde yapılan bu iyileştirme sendikaların gündemi bile olmamıştır" şeklinde konuştu
"Emperyalizmin müdahil olduğu ülkelere, yatırımlar, yardımlar ya da yaptırımlarla hükmettiğini biliyoruz" diyen Yalçın, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "96’da AB bürokratları Refah Partisi ekonomi kurmaylarıyla görüşür. Hükümet kurulduktan 2 ay sonra; tek bir sorusu vardır: “İktidara geldiniz ve paraya ihtiyacınız var. Para IMF’de var. Nasıl alacaksınız?” İktidar, Ekonomi yaklaşımlarının farklı olduğunu, borçlanmaya gitmeyeceklerini söyler ve akabinde The Wall Street Journal gazetesinde 'Batı hala Türkiye’ye güvenebilir mi?' diye bir manşet… Tabi iç basın da geri kalmaz; 'RP’nin ekonomi yaklaşımı şaka değilse son derece ürkütücü' denir. Küresel finans ve yerli işbirlikçileri rahatsız olmuştur. Rant ekonomisi ve faiz lobisine savaş açacak bir iktidar oldukça tehlikeli görülür."Kılık Kıyafet Sebebiyle 33 bin Öğretmen Soruşturuldu, 11 Bini İstifa Etti
Yalçın, 1997-2001 yılları arasındaki kapatılan ve görevlerinden olan kamu görevlilerine ilişkin şu bilgileri verdi: "Kılık kıyafet sebebiyle; 33 bin 271 öğretmen soruşturuldu, 11 bin öğretmen istifa etti, 3 bin 527 öğretmenin görevine son verildi. İrtica gerekçesiyle; 21 vakıf kapatıldı. 210 vali/kaymakam’a rapor tanzimi yapıldı. bin 635 TSK personeli ihraç edildi. 6 milyon civarında insan fişlendi."
28 Şubat darbesinin zeminini sendikalar ve meslek odalarının oluşturduğunu belirten Yalçın, "Bunun demokratikleşmeyi sağlamakla yükümle olan STK'lar eliyle gerçekleştirilmiş olması son derece talihsiz bir şeydir. Bunun sonucunda kaybeden, ülkemiz, işçimiz, emekçimiz olmuştur" diyerek sözlerini noktaladı.