KONFEDERASYON HABERLERİ
Yalçın: Bizim Sendikacılığımız Adalete Dayanır
Sağlık-Sen Türkiye Buluşması, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Memur-Sen Genel Sekreteri ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş, Sağlık Bakan Yardımcısı Halil Eldemir, Cumhurbaşkanlığı Sosyal Politikalar Kurulu Üyesi Necdet Ünüvar, Sağlık-Sen Onursal Başkanı Mahmut Kaçar, Memur-Sen Yönetim Kurulu üyeleri, Memur-Sen'e bağlı sendikaların genel başkan ve yönetim kurulu üyeleri, Sağlık-Sen İl Başkanları ve çok sayıda davetlinin katılımıyla gerçekleştirildi.
Programda konuşan Genel Başkan Ali Yalçın, "Bizim sendikalarımız insana ve değerlere hizmet yükünü yüklenir. Bizim sendikacılığımız; adalete dayanır, erdemden beslenir. Bizim sendikal duruşumuz; mazlumun yanında olmak, zalime karşı durmak, insandan ve insanlıktan yana taraf olmaktır" dedi.
Küresel düzlemde birçok hukuksuzluğun yaşandığına dikkat çeken Yalçın, emperyalist güçlerin coğrafyaları tarumar ettiğini ifade etti. Yalçın, "Suriye İdlib'de Baas rejimini, Rusya'yı ve İran'ı, Doğu Türkistan'da Çin'i, Irak'ta, Suriye'de, Afganistan'da ABD'yi, Filistin'de Siyonist işgali lanetliyoruz" diyerek, sözde yüzyılın anlaşmasını yüzyılın paçavrasına döndüreceklerini ifade ederek yüzyıllar geçse de itirazlarını sürdüreceklerini dile getirdi.
Yerelden Evrensele Soylu Mücadelemiz Sürüyor
Memur-Sen'in yerelden evrensele soylu mücadelesini sürdürdüğünü ifade eden Yalçın, "Memur-Sen olarak küresel emek mücadelesi heyecanı ve kararlılığıyla 5 kıtada güçlü bir ağ oluşturduk. 5 yılda kat edilen mesafe; bizde güven birilerinde ise kaygı ve korku oluşturdu bunun farkındayız. Ancak biz yolumuza devam etmeyi sürdüreceğiz. Türkiye'de sendikacılık noktasında zirvedeyiz, dünyada da sendikacılık noktasında zirveye doğru seyir halindeyiz. Sendikacılığın tartışıldığı zeminden sendikacılığı çeşitli eğitimler ve programlar vesilesiyle öğrettiğimiz noktalara geldik" ifadelerini kullandı.
Yalçın, "Türkiye'de sağlığı dönüştüren, kaliteli sağlık hizmetinde vites yükselten iradenin öncü paydaşlarından Sağlık-Sen, örgütlü güç ve dönüştüren irade noktasında küresel sendika alana da tecrübesini aktarmalı" dedi.
Geçtiğimiz Ağustos ayında mutabakatsızlıkla noktalanan toplu sözleşme görüşmelerine de değinen Yalçın, 5. Dönem Toplu Sözleşme sürecinin kendileri açısından makuliyet ve dirayet, kamu işvereni açısından maluliyet ve zaafiyet kavramlarıyla özetlenebileceğini aktardı.
Yalçın Talepleri Sıraladı
Konuşmasında kamu görevlilerinin haklı taleplerini de dile getiren Yalçın, 4688 sayılı yasanın değişmesi gerektiğini belirterek, talepleri şu şekilde sıraladı; "Sendikacılığın değerini artıracak olan dayanışma aidatı getirilsin ve bu kapsamda toplu sözleşme ikramiyesi 2 kat artırılsın, örgütlenmedeki sınırlamalar kaldırılsın, toplu sözleşmeler haricindeki KİK ve KPDK toplantılarında da bağlayıcı kararlar alınabilsin, yıllardır süren ve kamu görevlileri sendikacılığının elini zayıflatan grev ve siyaset yasağı kaldırılsın" diye konuştu.
Sağlık Emekçilerinin Sorunları Çözülmeli
Yalçın, sağlık emekçilerinin sorunlarının ivedilikle çözülmesi gerektiğini bu noktada da Sağlık-Sen'in çözüm önerilerinin dikkate alınması gerektiğini belirterek şöyle devam etti: "Sağlık çalışanları sağlıkta dönüşümü başardılar. Türkiye'nin sağlıkla ilgili sorunlarını çözmenin ön şartı ve ilk adımı; sağlık emekçilerinin beklentilerini karşılamak, Sağlık-Sen'in tekliflerini kazanım çizgisine kavuşturmaktır" dedi.
Sözleşmeli İstihdam Kalkmalı, İş Güvencesi Teminat Altına Alınmalı
Sözleşmeli istihdama da değinen Yalçın, "İş güvencesi emeğin, çalışma hayatının insan onuru bağlamında başlangıç noktasıdır. İş güvencesi yoksa, mali, sosyal ve özlük haklarının varlığı da hissedilir ve güvenilir olmak imkanından yoksundur. Kamuda kadrolu istihdam tek model olmalıdır. Sözleşmelilik kaldırılıncaya kadar, sözleşmeli görev süresi kısalmalı, süre bitince kadroya geçiş kamu kurumlarında geçerli olmalı ve özre bağlı yer değiştirme hakkı verilmeli" şeklinde konuştu.
Yalçın şöyle devam etti: Yardımcı hizmetler, Genel İdari Hizmetler sınıfına geçirilmeli, sağlık çalışanlarının iş yükü insani sınırlara çekilmeli, nöbetten, icaba, acilden salgına, afetten felakete her an ve olayda sağlık emekçileri görevleri başında. Bu kapsamda sağlık çalışanlarının çalışma süresi fazla, personel sayısı ise az. Bu personellerin görevlerinin önemi de değeri de çok büyük ancak maaşları düşük. Sağlık alanında istihdam, personel sayısı, mali, sosyal ve özlük haklarının kapsamı artırılmalı. Döner sermaye çalışana dönmeli, ek ödeme oranları yükseltilmeli, global bütçeden pay almada öncelik emeğe verilmeli."
Genel Başkan Yalçın'ın gündeminde Memur-Sen'i hedef alan bilinçli karalama operasyonları da vardı. Yalçın, Memur-Sen'e yapılan saldırıların vesayetçilerin intikam hesaplarının günü olduğunu ifade ederek buna en güzel cevabı 15 Mayıs'ta üye sayılarını artırarak vereceklerini kaydetti.
Durmuş: Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanlarının 11 Yıldır Değişmeyen Tek Adresi Sağlık-Sen
“Sağlık-Sen’in istikameti emeğin hakkını arayanların, alın terinin hukukunu koruyanların istikametidir.” diyen Memur-Sen Genel Sekreteri ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş, “Sendikal mücadele cesaret gerektirir, adaletin tesisini ve dirayet gerektirir. Bedeli ne olursa olsun Memur-Sen’i, Sağlık-Sen’i ve Sağlık-Sen’lileri rakiplerinden farklı kılan, ahde vefadır” şeklinde konuştu.
Sağlık-Sen’in Türkiye’de sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının, sendikal tercihi noktasında 11 yıldır değişmeyen tek adresi olduğunu vurgulayan Durmuş, “Sağlık-Senli olmak, hak ve özgürlüklere sahip çıkmak; iş hayatındaki haksızlıklarla donanımlı bir şekilde mücadele etmek demektir. Rotamızı ütopyalarımıza göre değil tarihi gerçekliğimize ve gelecek tasavvurumuza göre çiziyoruz. Eğip bükmeden kimliğimizle, hakşinaslığımızla ve hukuk misyonumuzla mücadele ediyoruz. Elbette biz sağlık çalışanları olarak hakkımız olanı talep edeceğiz. Çalışma hayatında barış ve huzur, refahtan da payımızı isteyeceğiz” dedi.
Her Alanda Sorunlara Karşı Çözüm Arayışımız Devam Ediyor
Memur-Sen ve Sağlık-Sen olarak verdikleri mücadelenin kamu sendikacılığı tarihine, altın harflerle kazındığını ifade eden Durmuş, “Emeğimizin, alın terimizin değersizleştirilmesine izin vermedik. Önceliklerimizden geri adım atmadan güçlü bir duruş sergiledik. Gerçekçi olmayan hiçbir talebi masaya götürmedik. Vazgeçilmezlerimizi bir bir ortaya koyduk. Toplu sözleşme masaları sorun üretmemeli, sorun çözmelidir. Bizim görüşmedeki tek gayemiz problemlerimize kabul edilebilir çözümler üretmek, ortak akılla çalışma barışına hizmet etmekti” diye konuştu. Sağlık-Sen olarak sadece toplu sözleşme masasında sorunları dile getirmediklerini, sahada da çözüm için mücadele ettiklerini söyleyen Semih Durmuş, “Sayın Cumhurbaşkanımızla, Sayın Fahrettin Koca’yla ve Sayın Bakan Selçuk’la hizmet kolumuza ilişkin, temel sorunlarımızı görüştük ve çözüm üretmenin yollarını arıyoruz. KPDK’nın ve KİK’in çözüm üretmeyen yapısına itiraz ettik ve bu anlamda da önemli adımlar atıldı” şeklinde konuştu.
Eldemir: Herkesi Memnun Edecek Adaletli Bir Döner Sermaye Taslağı Hazırladık
Programda konuşan Sağlık Bakanı Yardımcısı Halil Eldemir, Sağlık-Sen’in faaliyetlerini önemsediklerini ve sağlık çalışanlarının menfaati için birlikte çalıştıklarını ifade etti. Döner Sermaye sorununa da değinen Halil Eldemir, "Herkesi memnun edecek adaletli bir döner sermaye taslağı hazırladık. Çalışmalarımız sürüyor bir ay içerisinde neticelendireceğiz" şeklinde konuştu.
Ünüvar: Sağlık Çalışanlarının Sorunlarının Üzerine Gidiliyor
Cumhurbaşkanlığı Sosyal Politikalar Kurulu Üyesi Necdet Ünüvar ise buluşmada sağlık çalışanlarının son dönemde yaşanan üzücü olaylarda fedakarca hizmet verdiğini belirterek özveriyle çalışan sağlık çalışanlarının sorunlarının üzerine gidildiğini ve Sağlık-Sen’in de bu manada önemli bir rol oynadığını söyledi.
Kaçar: Ömrümün 25 Yılında Sağlık-Sen Hep Oldu
Sağlık-Sen Onursal Genel Başkanı Mahmut Kaçar ise konuşmasına Sağlık-Sen’i kuranlara, hizmet edenlere ve bu günlere gelmesinde payı olanlara teşekkür ederek başladı. Sağlık-Sen’de Şanlıurfa’da ilk şube başkanlığı görevini kendisinin üstlendiğini hatırlatan Mahmut Kaçar, “Daha sonra 6 yıl genel başkan yardımcısı olarak genel merkez yöneticiliği görevini yürüttüm. Akabinde 3 yıl genel başkanlık yaptım. Ardından onursal başkanlığa layık görüldüm ve yaklaşık 10 yıldan beri de bu görevi yürütüyorum. Kısaca söylemem gerekirse, ömrümün 25 yılında Sağlık-Sen hep oldu, olmaya da devam ediyor. Allah’ın izniyle ölüne kadar da devam edecek” dedi.