KONFEDERASYON HABERLERİ
Yalçın, DEM’li Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin İşten Çıkardığı İşçilerle Buluştu
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, DEM’li Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinde ve bazı ilçe belediyelerinde haksız yere işten çıkarılan işçilere destek ziyaretinde bulundu.
Genel Başkan Yalçın, HAK-İŞ’in Diyarbakır Büyükşehir Belediye binasının önüne kurdukları çadırda hak arama mücadelesi sürdüren işten çıkarılan işçilerle görüştü, dayanışma mesajı verdi.
Belediye binası önünde bir konuşma gerçekleştiren Yalçın, DEM’li belediyeler tarafından haksız ve hukuksuzca işten çıkarılan işçilere destek vermek için burada olduğunu söyleyerek, “Her şeyden önce çok onurlu bir mücadele veriyorsunuz, hepinizi kutluyor, emeği için burada 157 gündür, baskılara boyun eğmeden gece gündüz hakkını arayan mağdur kardeşlerimi selamlıyorum. Kendini hak ve adaletin üzerinde gören belediye yönetimini de şiddetle kınıyor, protesto ediyorum. Dilinden emek, emekçi, demokrasi, işçi hakları, insan hakları kavramlarını düşürmeyenler belediyelerde iş başına gelince ilk iş olarak personel kıyımı yapıyorlar. Bir yanda CHP’li belediyeler, diğer yanda DEM’li belediyeler seçim öncesi çizdikleri tozpembe tabloları seçimi kazanınca kapkara bir tablo çizerek emekçilerin hayatlarını karartıyorlar. Sürgünler, mobbingler, sendika değiştirme baskıları, alakasız işlerde görevlendirmeler, işten çıkarmalarla emekçiye dünyayı dar ediyor, hayatlarıyla oynuyor, psikolojilerini bozuyor, çocuklarını aç bilaç bırakıyorlar” dedi.
Yalçın: Bu zorbalığın hep karşısında duracağız
31 Mart 2024 yerel seçimleri sonrasında DEM Parti’nin kazandığı; Diyarbakır Büyükşehir, Kayapınar, Sur ve Ergani Belediyelerinde 204’ü Hak-İş üyesi 389 işçinin işten çıkarıldığına, 1.267’si Hak-İş üyesi 1817 işçi ise sürgün edildiğine dikkat çeken Yalçın, “Sadece Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinde 124 işçi işten çıkarıldı, 600 işçi sürgün edildi. Dile kolay 389 işçinin ailesi, çocukları açlığa mahkûm edildi! Bunun adı ideolojik cezalandırmadır! Bunun adı Vahşet, barbarlık, onursuzluktur! DEM’li belediyelere soruyorum: Hani nerde demokrasi, nerde insan hakları, nerde emeğe saygı, nerde emekçi hakları? Bu nasıl bir ikiyüzlülüktür, bu nasıl bir çifte standarttır? Suçları neydi bu insanların? Ben söyleyeyim: Teröre prim vermemek, DEM’li olmamak, Hak-İş’li olmak, veya şehit yakını olmak! Alın teri ideolojilere, siyasi görüşlere kurban edilecek kadar bu kadar ucuz mu? Bizim buna sessiz kalmamızı, bu aymazlığı görmezden gelmemizi kimse beklemesin! Biz bu haksızlığın, zorbalığın hep karşısında duracağız. Sesimizi de sözümüzü de yükseltecek, haklının yanında zorbalığa karşı durmaya, insanı, hakkı, adaleti, alın terini savunmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
“Emekçiye bu zulmü reva görenleri lanetliyorum”
Memur-Sen’in bugüne kadar memur veya işçi fark etmeksizin emekçilerin haklarını savunduğunu, eylemler, basın açıklamaları ve yürüyüşler yaptığını kaydeden Yalçın sözlerini şöyle tamamladı:
“Her zaman işçinin, memurun, alın terinin, emeğin yanında durduk, bundan sonra da durmaya devam edeceğiz. Diyarbakır’da işten çıkarılan kardeşlerimizin de yanındayız. Sizler hukuksuzca elinizden alınmış ekmeğinize sahip çıkmak için burada direniyorsunuz. Bizler de sizlere omuz vermek için buradayız. Memur-Sen olarak 1 milyon 100 bine varan üyemizle, örgütlü gücümüzle sizlerin yanındayız. O bir milyonun adına konuşuyorum: Kutlu mücadelenize destek veriyor, onurlu direnişinizi, ekmek nöbetinizi selamlıyorum. Emeğiyle, namusuyla evine ekmek götürmek için çalışmaktan başka suçu olmayan işçi kardeşlerimize bu zulmü reva görenleri lanetliyorum. Zorbalara karşı, emek düşmanlarına karşı, onların kirli işbirlikçilerine karşı; hak için, adalet için, alın teri için, ekmek için Yaşasın emek dayanışmamız, yaşasın emekçi kardeşliğimiz! Yaşasın hak, emek, ekmek, adalet!”