KONFEDERASYON HABERLERİ
Yalçın: Memur-Sen Sendikal Mücadelede İstikrarın Adresidir
"Millete Vefa Yolunda 20 Yıl" programında konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın,“Ahde vefa ile çıktığımız bu yolda feda ettiklerimiz, bedel ödediklerimiz bizim için hakikat yolculuğunun sermayesidir. Memur-Sen sendikal mücadelede istikrarın adresidir. Ancak istikrar sadece Memur-Sen`e mahsus olmamalıdır. Siyasette, ekonomide, diplomaside ve ülkede istikrar için sorumluluk almalıyız. Bu yüzden 1 Kasım seçimlerinde istiklalden taviz vermeyerek istikrar diyoruz” dedi.
Pazar günü Ankara Arena Spor Salonu`nda Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan`ın katılımlarıyla yapılacak olan "Millete Vefa
Yolunda 20 Yıl" programının ilk ayağı Ankara Büyük Anadolu Otel`de
yapıldı.
Eski ve yeni Memur-Sen yöneticilerinin bir araya
getirildiği programda Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın eski ve yeni yönetime
hitap etti. Programda Memur-Sen`in eski genel başkanları da kısa birer sunum
gerçekleştirdi.
YETER
BİZE VEFA ELBİSELERİ
``Mensubu olmaktan onur duyduğumuz kadim medeniyet,
insan tasavvurunu insani değerler ve erdemlilik üzerine bina etmiştir`` diyen
Yalçın,``İnsana eşrefi mahlûkat olma hazzını yaşatan bu değerler arasında
`vefa`, `vefalı olma`, `vefa gösterme` şüphesiz ayrı bir öneme sahiptir.
Erdemliler hareketinin öncüsü, Kudüs Şairi, Yedi Güzel Adam`ın sivil toplumcusu
ve Memur-Sen`imizin kurucusu Mehmet Akif İnan ağabey de, `Bütün giysileri
yırtsak yeridir. Yeter bana vefa elbiseleri`şeklinde konuştu.
VEFA
SINAVLARINDAN DAİMA BAŞARIYLA ÇIKTIK
Memur-Sen ailesinin her daim vefanın çocukları
olduğunu gösterdiğini sözlerine ekleyen Yalçın, Memur-Sen`in vefa sınavlarından
daima başarıyla çıktığını söyledi. Yalçın, ``Bu kapsamda, başta Mehmet Akif
İnan, Ahmet Yıldız, İsmail Karakaya ağabeylerimizi, Erol Battal, İbrahim
Keresteci, Tahsin Suda ve Zekeriya Ceyhan kardeşimizi unutmadık, unutmayacağız.
Bu vesileyle bir kez daha bu kıymetli öncülerimizi rahmetle anıyorum`` diye
konuştu.
UNUTMADIK,
UNUTMAYACAĞIZ
Yalçın sözlerini şu şekilde sürdürdü: ``Erdemli
yolculuğa çıkarken ve bu yolda ilerlerken hep yanımızda gördüğümüz Hak-İş ve
MÜSİAD yöneticilerini unutmadık, unutmayacağız. Bu kutlu yolculuğa çıkma
fikrini ateşleyen ve manevi önderlik yapan Prof. Dr. Necmettin Erbakan`a,
büyüme ve yükseliş dönemimizde hep yanımızda olan, yol gösteren milletin
adamı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan`ı hep hatırlayacağız, küresel ve
ulusal vesayetçilerle mücadelesinde hep yanında olacağız. Konfederasyon ve
sendikalarımızın kuruculuğunu yapan, genel başkanlık, genel başkan
yardımcılığı, il başkanlığı, şube başkanlığı, şube yönetim kurulu üyeliği, ilçe
temsilciliği ve üyelik yapmış tüm dava arkadaşlarımızı unutmadık,
unutmayacağız.``
DAVADA
BULUŞANLAR DUADA BULUŞMALI
Erdemliler hareketi ve sevgi medeniyetinin mensupları
olarak, öldükten sonra Rahmetle anmanın kendilerine yetmeyeceğini,
yaşarken muhabbetle buluşmanın ve kucaklaşmanın gerektiğini kaydeden Yalçın, ``Kucaklaşmak,
sohbetle dostluğumuzu ve davadaşlığımızı pekiştirmek yakışır bize. O zaman
yaşarken, görüşelim, birbirimizi görelim, birbirimize görünelim. Hasret çekilim
ama hasretle bitirmeyelim ömrümüzü. Davada buluşanlar dua da buluşmalı, duada
buluşanlar yaşarken hep kucaklaşmalı dedik. Vefa buluşmaları başlattık`` diye
konuştu.
TEK
GAYEMİZ ALLAH RIZASI
Vefa ekenlerin vefa bulacaklarını vurgulayan Yalçın,
bur gerçeklerin farkında bir teşkilat olduklarını söyleyerek, bu minvalde vefa
toplantıları yaptıklarını belirtti. Bunu yaparken tek gayelerinin Allah`ın
rızasını kazanmak olduğunu söyleyen Yalçın, ``Bugün, ömürlerini, bedenlerini ve
akıllarını Allah`ın rızasını kazanmaya adamış vefalı insanlar olarak bir kez
daha kucaklaşıyoruz. Bir kez daha vefayı iliklerimize kadar yaşıyoruz. ama son
kez yaşamayacağız. Bugün burada yaşanan bu sahneler biz yaşadığımız sürece
Memur-Sen var olduğu sürece, yaşanmaya ve yaşatılmaya inşallah devam edecek``
ifadelerini kullandı.
MEMUR-SEN,
DİĞER ÜLKELERDE, YUVALAR KURUYOR, YARALAR SARIYOR
``Vefa insanları tarafından kurulan Memur-Sen, vefa
rüzgârını sadece ülke sınırları içerisinde estirmekle yetinemezdi, yetinmedi``
diyen Yalçın sözlerini şu şekilde sürdürdü: ``İşte bu yüzden, Filistin`e destek
vermek zorundaydık, verdik. Gazze`nin acılarına ortak olmamız gerekiyordu,
olduk. Çin tarafından Uygurlu kardeşlerimize yapılan mezalimi haykırmak
zorundaydık, haykırdık. Somalili çocuklara el uzatmak zorundaydık,
uzattık. Kardeş ülke Pakistan halkının yardımına koşmak gerekiyordu, koştuk.
Katil Esat`ın zulmünden kaçıp ülkemize sığınan Suriyeli kardeşlerimize Ensar
anlayışı ile sahip çıkmamız gerekiyordu, çıktık. Ortak kültür ve medeniyet
dostlarımız ve kardeşlerimizlebuluşmalar gerçekleştirdik. Ne benci olduk, ne de
bencil olduk. Bütün bunları hep birlikte yaptık. Dün, genel merkezinde
çay dahi demleyecek mali gücü bulunmayan Memur-Sen, bugün dünyanın başka
ülkelerinde aş evleri kuruyor, kazanlar kaynatıyor, yuvalar kuruyor, yaralar
sarıyor. Bu sonucun arkasında vefa var, adanmışlık var, sendikamızı zirveye
taşıma kararlılığı var.``
850 bini aşan üye sayısıyla hem genel de hem de hizmet kollarının tamamında yetkili olan Memur-Sen`in kuruluş hikâyesinin fedakârlıklarla ve kararlı mücadelelerle dolu olduğunu ifade eden Yalçın, ``Kutlu idealler adına başlatılan bu soylu mücadelenin başlangıcından bu yana yaşananları anlatmaya ne sayfalar ne de burada birlikte geçireceğimiz süre yeter. Aynı şekilde Eğitim-Bir- Sen`imiz, Sağlık-Sen`imiz, Diyanet-Sen`imiz, Bem-Bir-Sen`imiz, Büro Memur-Sen`imiz, Toç-Bir-Sen`imiz, Enerji-Bir-Sen`imiz, Bayındır Memur-Sen`imiz, Ulaştırma Memur-Sen`imiz, Birlik Haber-Sen`imiz ve Kültür Memur-Sen`imiz de zorlu yollardan geçerek, imkansızlıkları aşarak, sistemin koyduğu barikatları kaldırarak yetkili ve etkili oldular, üyelerine hizmet yolculuğunda gece gündüz yol aldılar`` şeklinde konuştu.
AKİF İSMİ GİBİ; DİRENDİK, SEBAT ETTİK
Konuşmasına `Akif` isminin anlamına değinerek
devam eden Yalçın, ``Akif direnen, sebat
eden demektir. Bu nokta da, Memur-Sen`in kurucu genel başkanının Mehmet
Akif İnan ağabey olmasına büyük anlamlar yüklemek mümkün. Haksızlıklara karşı
direnmek için kurulan Memur-Sen`in kurucu genel başkanının ismiyle müsemma aksiyoner
bir dava adamı olduğuna hem fikiriz. Milletle resmen çekişme halinde olan,
millet düşmanlığı yapan sözde sivil toplum kuruluşlarıyla mücadele etti. 28
Şubat`ta 5`li çete gazete, gazete, televizyon, televizyon dolaşarak darbe
çığırtkanlığı yapıp, generallerin brifinglerine katılmayı onur sayarken,
Memur-Sen, Mehmet Akif İnan ağabeyin öncülüğünde Nemrut`un yaktığı ateşi
söndürmek için su taşıyan karınca misali, 28 Şubat sürecinin ülkenin ve
milletimizin başına açacak felaketlere dikkat çekti. Sendikamız ve
konfederasyonumuz, başta İstanbul teşkilatları olmak üzere, yaptığı eylemlerle
28 Şubat sürecini boykot ediyordu. Tarih ve bu vefakâr millet; Memur-Sen`in
28 Şubat sürecindeki onurlu, soylu ve dik duruşunu, bu dik duruşun mimarı olan
ve söz konusu millet iradesiyse dik başlılık yapmayı görev sayan onurlu, soylu
insanları yani sizleri unutmayacaktır`` ifadelerini kullandı.
DİK
DURUŞUMUZU BOZMADIK
Kendilerinin de Akif İnan`ın izinden gittiğini,
dik duruşlarını hiç bozmadığını vurgulayan Yalçın, şöyle devam etti:``Ayışığı,
Balyoz, Sarıkız, Yakamoz, Eldiven darbe girişimleriyle başlayan, ülkemize büyük
zararlar veren 367 kriziyle devam eden, 27 Nisan e-muhtırasıyla zirve
yaptırılmak istenen Ergenekon darbe sürecini, ortak akıl mitingleriyle
püskürten Memur-Sen oldu, sizler oldunuz. Darbelerle vesayetlerini
güçlendirmek isteyenlerin heveslerini, ortak akıl mitingleriyle
kursaklarında bıraktınız, boğazlarında düğümlediniz. 12 Eylül
referandumunda taraftar değiliz milletin tarafıyız diyerek, demokrasiden
yana olduk, darbecilerin hayalini kurduğu vesayet iklimine karşı birlikte
mücadele verdik, yüzyıllık vesayetin kalıntılarını yüzde 58`le temizledik. Darbeciler
adına sendikacılık yapanları deşifre ettik, emeğin gücünü darbeciler
adına, vesayetçiler namına kullanan sendikaların, milleti hedef alan kirli
senaryolarda figüranlık yapan sendikacıların ipliğini pazara çıkardık.
Vesayetin artçıları olan Gezi kalkışması, 6-8 Ekim Kobani ayaklanması, 17-25
Aralık darbe girişimiyle amansız mücadele eden Memur-Sen oldu, sizler oldunuz.
7 Haziran seçimlerinden sonra terörü devreye sokan iç ve dış güçlere karşı
Diyarbakır`da yaptığınız mitingle, `Teröre hayır kardeşliğe evet` eylemleriyle
en güçlü sesi yükselten Memur-Sen oldu, sizler oldunuz. Millet için, milletle
birlikte, milletin gücüyle ve milletin iradesiyle, millet adına sendikacılık
yapmanın hazzını yaşadık, onurunu paylaştık.``
Yalçın konuşmasının sonunda millete ve ülkeye
vefa borçlarını ifa ettiklerini vurgulayarak, ``Milletimizin Huzur Ve
Refaha Kavuşmasını Engelleyen, Ülkemizin Kalkınması Ve Dünyada Söz Sahibi
Olması Noktasında Barikat Oluşturan Yasakların, Vesayetlerin Kalkmasında
Öncülük Ettik`` diye konuştu.
Yalçın,
konuşmasında şunları sıraladı:
``Darbecilerin sanık kürsüsüne oturtulması da yemez
dedik. Darbeci üretme çiftliği işlevi gören TSK İç Hizmet Kanunu`nun 35.
Maddesi kaldırılmalı ve bu çiftlik kapatılmalı dedik. Kapandı.
*Mühendislik projesi olarak kullanılan Emasya
protokolü yırtılıp atıldı.
*28 Şubat sürecinde generallerin emir eri YÖK
yöneticilerinin ``sınır tanımaz yasaklarından`` başörtüsü yasağı kaldırıldı.
*Kamu kurum ve kuruluşlarındaki kılık kıyafet
dayatması büyük oranda kaldırıldı.
*TBMM`nin, öncelikle İçtüzüğündeki ``tayyör
dayatmasından`` ve ``başörtü yasağından`` kurtulması gerekir dedik. Meclis`te
başörtüsü yasağı kaldırıldı. Böylece Türkiye kamusal alan yalanından kurtuldu.
*Yargılanamaz denilen generaller ve darbeciler
yargılandı.
*Okulları kışlayan çeviren, fişleme apoletine dönüşen,
Milli Güvenlik dersine son verildi.
*Anadolu çocuklarının önünde dağ gibi engel oluşturan
katsayı adaletsizliği tarihin çöp sepetine atıldı.
*Çocuklarımız ve gençlerimiz 28 Şubat mekanizmasının
dayattığı ucube kesintisiz eğitimden kurtuldu.
*İmam hatiplerin orta kısımlarının yeniden açılması
sağlandı.
*Tüm okullarda Kuran ve siyer öğretimi getirildi.
*Kur`an kurslarında yaş sınırlaması kaldırıldı.
*Medeniyet ve kültür dillerimizden Osmanlıca Türkçesi
seçmeli ders olarak müfredatta yer aldı.
*Tek tip insan yetiştirmek ve vesayet aracı olarak
kullanılan andımız zorunlu olmaktan çıkarıldı.
*Değerler eğitimini geleceğe taşımak, medeniyetle
bağımızı sürdürmek ve inşacı süreci devam ettirmek için gençlere büyük bir önem
verdik, bu anlayışla Genç Memur-Sen`i kurduk. Bu noktada teşkilatlarımızın özel
bir hassasiyet göstermesini, gençlere sahip çıkmasını bekliyorum`` dedi.
Yalçın, ``20 yıllık dönemde siyasal reformlara ve sistemsel dönüşümlere katkı yapmanın yanında ekonomik ve sosyal kazanımların altına imza atarak kamu görevlileri için rekor sayıda kazanımlar ürettik, enflasyonun üzerinde mali haklara kavuşturduk. Kamu görevlilerine vefa anlayışımızın sonucunda yüzlerce insani ve vicdani kazanımlar elde ettik``
diyerek maddeleri şu şekilde sıraladı:
``*Kamu görevlilerine toplu sözleşme hakkı elde ederek
çalışma hayatında büyük bir sosyal devrim gerçekleştirdik.
*Uzun yıllardır mücadelesini verdiğimiz
sözleşmelilerin kadroya geçirilmesi talebimizi büyük oranda
gerçekleştirdik.
*4/C`lilerin mali, sosyal ve özlük haklarında ciddi
iyileştirmeler sağladık.
*Birinci ve ikinci toplu sözleşmelerde elde ettiğimiz
kazanımların üzerine bu yıl üçüncü toplu sözleşmeyle 213 yeni kazanım
üreterek tarihi başarının altına imza attık.
*İnsanların Cuma namazı ibadetini özgürce yerine
getiremediği 28 Şubatlardan Cuma namazı izninin toplu sözleşmeyle belirlendiği
demokratik bir zemine kavuştuk.
*Necip Fazıl Kısakürek`in Sakarya Türküsü`ndeki
ifadesiyle ``Öz yurdunda garip, öz vatanında parya!`` muamelesine tabi
tutulanlara öncülük yaptık, hak ettikleri yerlere taşıdık. 28 Şubat`ta bedel
ödemiş kamu görevlilerinin mağduriyetlerini giderdik.
*20 yılda büyük mesafeler kat ettik. ancak yetmez diyoruz. Yeni hedeflerle yeni yolculuğumuza devam ediyoruz. Bu kapsamda;
-Sivil, demokratik, özgürlükçü ve milleti kucaklayan
anayasa yapılması,
-Kamu görevlilerine yönelik siyaset yasağının
kaldırılması,
-Toplu sözleşmenin parçası olan grev hakkının
verilmesi,
-Emeklilere sendika hakkının tanınması,
-Örgütlenmenin önündeki tüm engellerin kaldırılması,
-Tercih hakkını yok eden karma eğitime son verilmesi,
-Üniformalı kamu görevlilerine uygulanan başörtüsü
yasağının kaldırılması,
-Filistin`e yönelik ambargonun sona erdirilmesi, İsrail
işgalinin bitirilmesi,
-Mısır`da SİSİ darbesinin son bulması,
-Kanlı terör örgütlerinin imha edilmesi,
-Tüm dünyadaki sömürünün ortadan kaldırılması için
soylu mücadelemizi artırarak devam ettireceğiz.``
BÜYÜYECEĞİZ
Yalçın, ``Bunun içinde Öncü Medeniyet, Güçlü
Sendikacılık ve Büyük Türkiye Parolası ile 1 Milyon üyeye ulaşmayı
hedefliyoruz. 1 Milyon varış noktamız değil, yeni başlangıç noktamızdır.
Hedefimiz bütün kamu görevlilerini Memur-Sen`in üyesi, soylu mücadelemizin
ortağı yapmaktır. İddiamız Kamu Sen ve KESK Genel Başkanlarını da Memur-Sen`e
üye yapacak iradenin bizde olduğudur. Zirveden yeni ufuklara misyonumuz budur.
Kararlı adımlarla güvenli yarınlara vizyonumuzun sonucu budur. Biz rakiplerimizi
yok ederek değil, Memur-Sen ailesine dahil ederek büyüyeceğiz`` diye konuştu.
SİZ
DEĞERLİ ÖNCÜLERİMİZİ SAYGIYLA SELAMLIYORUM
``Kimseyi küçümsemeyeceğiz, hiç kimseye
büyüklenmeyeceğiz. Sadece ve sadece emeğin mücadelesini vererek ekmeğimizi
büyüterek hakkı kuşanıp hakkımızı isteyerek büyümeye, devam edeceğiz`` diyen
Yalçın,``Ahde vefa ile çıktığımız bu yolda feda ettiklerimiz, bedel
ödediklerimiz bizim için hakikat yolculuğunun sermayesidir.Memur-Sen sendikal
mücadelede istikrarın adresidir. Ancak istikrar sadece Memur-Sen`e mahsus olmamalıdır.
Siyasette, istikrar, ekonomide istikrar, diplomaside istikrar ve
nihayetinde ülkede istikrar için sorumluluk almalıyız. Bu yüzden 1 Kasım
seçimlerinde istikrarı sürdürecek, parlak bir istikbali üretecek, istiklalden
taviz vermeyecek iradenin yanında olacağız. Kim bu ülkeyi güçlü Türkiye`ye
dönüştürecekse, kim bu ülkeyi Eski Türkiye`den kurtaracaksa, kim Anadolu`yu
Yeniden Büyük Türkiye`nin kuruluş merkezi yapacaksa onu destekleriz. Kim dünyadaki
zulme direnecekse, vahşet erbabına haddini bildirecekse, daha adil bir dünya
için yola düşecekse onunla o yolda oluruz, yol arkadaşlığı yaparız. Taraftarlık
yapmayız, ancak hakkın tarafında yer alırız. 10 Yılda bir vesayet ayarı
çekenlere her seçimde demokrasi ayarı çeken milletimiz 1 Kasım`da da gerekli cevabı verecektir.Bu
düşüncelerle, milletimizin bin yılı aşkın süredir müntesibi olduğu değerlerin ışığında
1995 yılının 9 Haziran`da hak için yola düşen Memur-Sen`in siz değerli
öncülerini, saygıyla selamlıyorum. Allah yar ve yardımcımız olsun``şeklinde
konuştu.
GÜNDOĞDU:
MEMUR-SEN MÜCADELENİN ADIDIR
Memur-Sen Onursal Başkanı, AK Parti Milletvekili ve
Meclis İdare Amiri Ahmet Gündoğdu, ``Vefa`nın İstanbul`da bir semt olarak
kalmaması ve yaşatılması en çok Memur-Sen`e yarar. Herkesten Allah razı olsun,
Akif İnan ağabey başta olmak üzere vefat etmiş bütün öncülerimize Allah`tan
rahmet diliyorum. Memur-Sen, mücadelenin, davanın ve duruşun adıdır, bu duruşu
daima göstereceğine de inanıyorum. Akif İnan Ağabey`e bıraktığı bu değerli
miras için bir kez daha teşekkür ediyorum`` şeklinde konuştu.
AKSU:
SILAH-İ RAHİM BİZLERİ MEMNUN ETTİ
Sılah-i Rahim`in dinimizde önemli bir değere sahip
olduğunu kaydeden Memur-Sen Eski Genel Başkanı Ahmet Aksu ise, ``Bu değeri
yaşatan değerli Genel Başkanımıza teşekkür ederim. Aynı davaya baş koymuş
arkadaşlarımızı bir kez daha gördüğümüz için çok memnun oldum. Hepimize ilk
önce Peygamber Efendimizin, daha sonra da Hz.Hüseyin efendimizin yolundan
ayrılmamaya davet ediyorum`` dedi.
UĞURLU:
MEMUR-SEN DAİMA HAKKIN YANINDA OLMUŞTUR
Kısa bir selamlama konuşması yapan Memur-Sen Eski
Genel Başkanı Fatih Uğurlu, ``850 Binlere gelmiş bir Memur-Sen`imiz var, 1
milyon üye hedefinin de en kısa zamanda gerçekleşeceğine inanıyorum. Memur-Sen
her zaman hakkın yanında haksızlığın karşısında olmuştur, daima da olacaktır``
diye konuştu.
Kur`an tilavetiyle başlayan program, belge takdimi ve
akşam yemeği ile sona erdi.
Programın sonunda Hizmet Teşekkür Belgeleri Dağıtıldı