KONFEDERASYON HABERLERİ
Yalçın: Reform Paketinde Memurlar Unutulmamalı
Diyanet-Sen 43. Başkanlar Kurulu “15 Mayıs Üye Mutabakatları” ve “Toplu Sözleşme” gündemi ile Ankara’da toplandı. Toplantıya Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın da katıldı. Yalçın konuşmasında, yakın zamanda açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı ve Ekonomi Reform Paketi’nde kamu görevlilerinin beklentilerine yeterince yer verilmediğini söyledi.
Diyanet-Sen’in Türkiye genelindeki il temsilcilerinin bir araya geldiği toplantıda Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın yanı sıra Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Ali Güldemir ve Diyanet-Sen Genel Başkan Yardımcıları katıldı.
Toplu sözleşme hazırlıkları ve din görevlilerinin gündeminin ele alındığı başkanlar kurulunun açılışında teşkilata hitap eden Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Diyanet-Sen’in üyenin teşkilata aidiyeti ve bünyeye mensubiyeti bakımından en güçlü sendikalardan biri olduğunu ifade ederek “Diyanet-Sen’in akademik konularda, sosyoloji oluşturmaya yönelik çalışmalarda, toplumun ve bireyin fikri alt yapısını güçlendirme mecralarda atılım yapan, atıf yapılan, katkı ve katılımlarıyla fark yaratan vasatı, artık daha görünür ve sonuç üretir olmalıdır. Hem sendikasının üyesini hem de toplumun manevi iklim bünyesini aynı anda koruyacak dinamik, değerlere yaslanan, kadimden beslenen Diyanet-Sen bilinci, direnci ve inancı; toplumsal zemini kucaklamalı sendikal alanı da kuşatmalıdır” diye konuştu.
“İnsan Hakları Eylem Planı’nda Kamu Görevlilerinin Beklentilerine Yer Verilmeli”
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı’na da değinen Yalçın, Memur-Sen olarak çabayı desteklediklerini belirtti. Eylem Planı’nın kamu görevlileri bakımından eksiklikleri olduğunu da vurgulayan Yalçın “Hedefleriyle, temas ettiği ana değerlerle, hedeflere ulaşma kapsamlı eylemleriyle ciddi çalışılmış, sahanın bütün öznelerinin fikri alınmış özel ve güçlü bir içeriğe sahip. İçerikte gereksiz, geçersiz ve anlamsız hiçbir cümle, hedef, değer ve eylem yok. Fakat, kamu görevlileri özelinde, kamu personel sistemi ve kamu görevlileri sendikacılığı bağlamında “bu konu neden ele alınmamış”, “bu kavramlara ve kurallara dair neden tek bir hedef ve eylem hükmü planda yer almamış” sorularını haklı kılan eksiklere sahip.
Yalçın, kamu görevlilerinin siyaset yasağına son verilmesi, grev hakkı, sözleşmeli personellerin sorunlarının çözülmesi, güvencesiz istihdama yönelik başlıkların yer almadığı bir eylem planının insan hakları kulvarı da büyük eksikliğe sahip olacağının altını çizdi. Yalçın, “4688 sayılı Kanuna dair tek cümle içermeyen, toplu sözleşmenin kapsamını genişletmeye, masanın fazlalıklarını törpülemeye, yasanın eksiklerini gidermeye dair irade bulunmayan Eylem Planı, kamu görevlilerinden de emek örgütlerinden de kuvvetli alkış ve tereddütsüz alma imkanından yosun kalır” diye konuştu.
Yalçın konuyla ilgili sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Dayanışma aidatına dair vaat bulunmayan, Hakem Kuruluna tarafsızlık sorumluluğu ve zorunluluğu yansıtmayan, sendikal örgütlenme yasaklarını sıfır noktasına yaklaştırmayan, emeklilere sendika kurma hakkını kanunlaştırmayan Eylem Planı, bizim açımızdan Güçlü ve Yeni Türkiye ile uyumlu değildir. Sözleşmelileri kadroya geçirme, sözleşmeli istihdamı tarihe karıştırma, toplu sözleşme masasında tarafların eşitliğini sağlama, refahı adil paylaştırma eşiğini oluşturma hedeflerine yer vermeyen Eylem Planı; emek kesimine, sendikal alan gerçeğine, sendikaların ve kamu görevlilerinin beklentilerine dair eksiklerle yola çıkmıştır”
“Ekonomi Reform Paketi’nde Kamu Görevlilerine Yönelik Bir İçerik Olmaması Reform İradesine Aykırıdır”
Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan ve hayata geçirilmesi planlanan Ekonomi Reform Paketi’ne de değinen Yalçın, pakette kamu görevlilerine ilişkin bir düzenlemenin yapılmamasını eleştirdi. Reform paketinin esnaf ve işletmeler boyutuyla ekonomiye yönelik olumlu katkılarının olacağını sözlerine ekleyen Yalçın, “Ekonomi Reformu başlıklı bir içerikte ara başlık hatta madde başlığı bir tarafa paragraf düzleminde dahi kamu görevlilerinin mali hakları, sosyal hak ve yardımları, özlük hakları ile çalışma şartları temelinde bir tespit, terkip olmaması; hem ekonomi kavramına hem de reform iradesine açıkça aykırıdır” şeklinde konuştu.
Yönetim kadrolarına yapılacak atamalara dair kriterlerin güçlendirilmesine dair kararların yer aldığı Ekonomi Reform Paketi’nde kamunun diğer sorunlarına değinilmediğini vurgulayan Yalçın, “Kamu Personel sistemine dair iş ve işlemler ile işleyişin tek bir çatı altında ve güçlü kurumsal yapıyla gerçekleştirilmesi reformun içeriğinde kendine yer bulurken; gelir vergisi, ücret ve maaşlardaki adalet dengesi, toplu sözleşme sürecine dair işveren refleksi, enflasyon ve maaşlar arasında kayıp üreten telafi formülü odaklı bir bakışın olmaması şaşkınlık verici. Kariyer, liyakat ve ehliyet ekonomi reformunun konusu fakat gelirde, vergide, ek ödemede, ek göstergede, istihdam türü ve düzenlemesinde eşitlik ve adalet reformun konusu görülmemiş” ifadelerini kullandı.
Yalçın, konuyla ilgili çağrıda bulunarak “reformun eksiklerini gidermek için vakit var” mesajı verdi. “Ekonominin reforma, açıklanan reform paketinin ise kamu görevlileri noktasında restorasyona ihtiyacı var” diyen Yalçın “Biz, 6. Dönem Toplu Sözleşme sürecinin başlayacağı Ağustos ayına kadar hem hükümetin hem de kamu işvereninin kamu görevlilerinin beklentilerine ve reform paketinin eksiklerine dair kapsamlı bir gayret ortaya koymasını bekliyoruz. Önümüzde her bir günü çok verimli geçirmemiz gereken 4 aydan uzun bir süre var. Bu süre zarfında kapımız açık, katılım ve katkı sağlama yaklaşımımız aktif olacak. Ne istediğimiz, niçin istediğimiz, neler beklediğimiz ve nelerden kurtulmak istediğimiz konusunda her türlü bilgiyi ve veriyi kamu işverenine ve doğal olarak hükümete ifade etmekten imtina etmeyiz” diye konuştu.
Güldemir: “Sözleşmeliler Mutlaka Kadroya Geçirilmelidir”
Başkanlar Kurulu’nda açış konuşmasını gerçekleştiren Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Ali Güldemir ise Sözleşmeli kurum personelinin kadroya geçirilmesini en önemli sorun olarak gördüklerini ve önemsediklerini belirterek “Aynı kurumda sözleşmeli olarak çalışanlar arasında iki farklı uygulama söz konusudur. 9 Temmuz 2018’den sonra atananlar 3+1 formülü ile kadroya alınırken söz konusu tarihten önce atanan 18 Bin personel halen kadroya geçirilmemektedir. 9 Temmuz 2018’den sonra atananlar ise 1 yılın sonunda becayiş ve eş durumu tayininden yararlanamamaktadır. Aynı kurumda çalışan 4/B Sözleşmelilere uygulanan bu çifte standardın bir an önce son bulmasını istiyoruz. Tüm 4/B sözleşmeli personelin 3+1 formülü ile kadroya alınması ve çalışmalarını müteakip 1 yılın sonunda eşi ister kamuda isterse özel sektörde çalışsın becayiş ve eş durumu tayininden yararlanmasının iş barışı açısından son derece önemli olduğunu düşünüyoruz” dedi.