Yalçın: `Türkiye Fincancı Katırlarını Ürküttü`

Türkiye`nin son yıllarda birçok alanda yaptığı atılımlarla fincancı katırlarını ürküttüğünü dile getiren Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın, son dönemde Türkiye`de meydana gelen olayların bunun bir göstergesi olduğunu ifade etti. Yalçın, “Milli bir savunma sanayi hamlesinden rahatsızlar. Yerli otomobil bile istemiyorlar. Statükolarını sürdürebilmek için vesayetten yana taraf olup, Anadolu sermayesini hedef alıp, kalkınma projelerinin son bulmasını istiyorlar. Biz ise irademize ve istikrarımıza sahip çıkarak, Yeniden Büyük Türkiye idealimize sahip çıkıyoruz” dedi.

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Memur-Sen ``Öncü Medeniyet, Güçlü Sendika, Büyük Türkiye`` sloganıyla 81 ilde düzenlenen `İl Buluşmaları`nı sürdürüyor. Yalçın bu kapsamda, Şanlıurfa`da gerçekleştirilen Şanlıurfa İl Buluşması`nda coşkulu teşkilata hitap etti.

BİR DAHA GÜÇSÜZ OLMA ŞANSIMIZ YOKTUR

Koalisyon hükümetiyle Türkiye`nin yönetilemeyeceğini söyleyen Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, ``7 Haziran seçimleri öncesi 206 kuruluşu ortak bir platform çatısı altında toplayıp çağrıda bulunduk. Ülkede istikrar sürsün, terör son bulsun, normalleşme devam etsin, sivil Anayasa yapılsın, temel hak ve özgürlükler genişletilsin çağrısında bulunduk. Fakat 7 Haziran sonrası oluşan koalisyon belirtisi bile ekonominin örselenmesine, ülkenin kaybetmesine, dolar ve döviz kurunun fırlamasına neden oldu. Ülkede tekrar seçim ortamı oluştu diye Suriye üzerinden Türkiye`ye geçip terörü azdırmaya kimsenin hakkı yoktur. Bombaları patlatarak, geçmişte ülkeye yaşanılanın aynısını devreye soktular. Silahları kan kusturmaya, ocaklara ateş düşürmeye başladılar. Bu ülkeni bundan sonra güçsüz iradeyle yönetilme şansını olmadığını gösteren en net ve en keskin fotoğrafıdır. Bu ülke asla bundan sonra koalisyon hükümetleriyle yönetilebilecek bir ülke değildir. Çünkü Türkiye, fincancı katırlarını ürküttü. Bu ülke Birleşmiş Milletlerde beş hegemonist devlete karşı, emperyalist güce karşı Dünya 5`ten büyüktür diyerek resti çekti`` şeklinde konuştu.

BİZ ADALETTEN YANA TARAFIZ

Yalçın, ``1 Kasım seçimlerine doğru gidiyoruz. Biz sendika olarak şimdiye kadar kurduğumuz, durduğumuz yeri ifade ettik. Biz özgün ve özgür bir teşkilat olarak 1992`de kurulduk. Kurulduğumuzdan günden bu yana hiçbir siyasi partiye holigan olmayan teşkilat olarak her zaman durduğumuz yeri net olarak ifade ettik. Biz bu ülkede taraftar değiliz, holigan değiliz biz bu ülkede tarafız. Biz yeniden büyük Türkiye idealinin tarafıyız. Güçlü Türkiye idealinin tarafıyız. Hizmet eden herkes bizim tarafımızdadır`` diye konuştu.

ALİ YALÇIN, ``TÜRKİYE NEDEN HEDEFTE?`` SORUSUNA CEVAP VERDİ

Terör lobisi ile faiz lobisinin birlikte hareket ederek ``İstikrarımızı`` ve ``Birliğimizi`` hedef aldığının altını çizen Yalçın, şunları söyledi: ``Küresel emperyalizm Güçlü Türkiye istemiyor. Güçlü bir Türkiye demek Coğrafyasına sahip çıkan Türkiye demektir. Türkiye ayağa kalktığında Ortadoğu özgürleşecek, işgalciler bölgede ameliyat yapamayacak, diktatörler kaçacak yer arayacak. Türkiye mazlumların ve mahsunların umudu olduğu için engellenmek isteniyor. Ama başaramayacaklar. 78 milyon bir ve diri duracak kanlı senaryoları yırtıp atacak. Kadim medeniyetin ortak varisleri olarak medeniyetimizin yeniden inşası için direneceğiz. Elbette teröre karşı tepkimizi göstereceğiz. Ama her şart altında hukuka bağlı kalacağız, sokakları ateş yerine çevirmeye çalışanlara izin vermeyeceğiz. Milli bir savunma sanayi hamlesinden rahatsızlar. Yerli otomobil bile istemiyorlar. Statükolarını sürdürebilmek için vesayetten yana taraf olup, Anadolu sermayesini hedef alıp, kalkınma projelerinin son bulmasını istiyorlar. Biz ise irademize ve istikrarımıza sahip çıkarak, Yeniden Büyük Türkiye idealimize sahip çıkıyoruz."

Hak aramayı bir erdem olarak gören hak ararken de haddini bilen bir anlayışla sendikacılığı kavga zemininden çıkarıp, rekabet zemininde hizmet sendikacılığı olarak formatladıklarını ifade eden Yalçın, ``Sendikacılığı köhne zihniyetin sopası, korsan gemilerin limanı olarak görenlere inat, devletin karakolu olarak görenlere inat sendikacılığın merkezine insanı koyarak Türkiye`yi gerçek sendikacılıkla buluşturduk`` dedi.

KÜRESEL OPERASYONLARA SERT TEPKİ

17-25 Aralık operasyonlarını eleştiren Yalçın, konuşmasını şöyle sürdürdü: ``Milletin çocuğun kursağından eksilttiği paraları, hizmet bekleyerek himmet ettiği rakamları yanlış değerlendirenler 17-25 Aralık`ta muhtıra vermeye kalkıştıklarında biz `hizmetinizi hezimete, cemaatinizi cerahate çevirmeyiniz` dediğimizde mesele `dershane` dediler. `Dershane olmazsa çocuklar dağa çıkarlar` dediler. Meselenin dershane olmadığı 7 Haziran seçimlerinde Diyarbakır Belediyesinin arka kapısından girip el tutuşanlardan suçüstü oldular. Bu yüzden bu ülkede kuruş sendikacılığı yerine duruş sendikacılığı yapmaya devam edeceğiz.``

``TÜRKİYE FİNCANCI KATIRLARINI ÜRKÜTTÜ``

Türkiye`nin son yıllarda birçok alanda yaptığı atılımlarla fincancı katırlarını ürküttüğünü dile getiren Yalçın, son dönemde Türkiye`de meydana gelen olayların bunun bir göstergesi olduğunu ifade etti. Türkiye`nin bir daha 90`lı yıllara dönmemesi için herkesin elinden geleni yapması gerektiğini söyleyen Yalçın, ``Charlie Hebdo ruhunu getirip Diyarbakır Yenişehir`de billboardlarda asan nezaketsiz ve haddini bilmezlerin bu ülkede bir daha bu cesareti bulmaması için, sizlerin hissiyatını Diyarbakır`daki 55 billboardu `Hz. Resule selam` diye süsleyen STK`ların duruşunun ve umudunun bitirilmemesi ve diz çöktürülmemesi için, Yasin Börü`lerin ölmemesi için, bir daha 90`lı yıllara dönülmemesi için büyük ve güçlü olmak üye sayımızı 1 milyona çıkarmayı herkesin üzerinde bir görev olarak görüyorum`` şeklinde konuştu.

ESEN: DURUŞUMUZ VE KAZANIMLARIMIZLA ÇALIŞMA HAYATINA DAMGAMIZI VURDUK

Programda konuşan Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Esen, "Kurulduğu günden bu yana kamu görevlilerinin haklarını dik duruşuyla, örgütlülüğüyle ve `değerler` sendikacılığı ile savunan Memur-Sen, bu yıl da kamu görevlilerinin haklarını en iyi şekilde savundu ve 78 milyonu sevindiren toplumsal uzlaşının sağlandığı sözleşmenin altına imzasını attı" dedi.

Esen, "3 milyon 200 bin kamu görevlisi, 1 milyon 900 bin kamu görevlisi emeklisi ve aileleri ile birlikte 20 milyon kişiyi doğrudan, ekonomik ve sosyal etkileri bakımından 78 milyonu yakından ilgilendiren 3. Dönem Toplu Sözleşme`ye Memur-Sen duruşu ve mücadelesiyle damga vurdu. Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti ile Kamu İşveren Heyeti arasında imzalanan 3. Dönem Toplu sözleşme metni içeriğinin zenginliği, alınan miktar, sözleşmeden yararlanacak kamu görevlisi sayısı bakımından tarihi bir toplu sözleşmedir" şeklinde konuştu. 

BAKAN ÇELİK: ``MÜCADELEMİZ SÜRÜYOR``

Programda konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı ve Şanlıurfa Milletvekili Adayı Faruk Çelik ise, ``4`üncü partiyi meclise sokabilirsek o zaman bu istikrarı bozabiliriz, bu insanlardan kurtulabiliriz projesini ortaya koydular. Onun için 4`üncü parti meclise girdiği gece barajı geçtiğini gördüğünüz gece CHP ve MHP milletvekilleri bunları nasıl sarstık dediler. Oysa CHP bu ülkede, özellikle bu bölgede 50-60 yıl statükonun temsilcisiydi. HDP ise bu statükonun peşine takılan statükonun göbeğindeki partidir. Türkiye`de Tayyip Erdoğan`ın vermiş olduğu mücadele bu statükolardan kurtulma mücadelesidir`` şeklinde konuştu.

Programa Memur-Sen Şanlıurfa İl Temsilcisi İbrahim Coşkun, Şanlıurfa Milletvekili Adayı Mahmut Kaçar, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi de katıldı.