ARŞİV
Yeni bir dünya ve yeni bir dönemin eşiğinde
Kamu sendikacılığının son üç yılı genel bir değerlendirmeye tabi tutulduğunda; özellikle 4688 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 2001 yılından bu yana, kamu çalışanlarının en önemli kazanımlarının bu dönemde elde edildiği hemen görülecektir.
Bu kazanımlar arasında ileriye dönük olarak en ön plana çıkan ve sendikacılık tarihinde çok özel, çok önemli bir safhanın başlangıcını oluşturan ise, şüphesiz Toplu Sözleşme hakkıdır. Bu hakkın elde edilmesinde konfederasyonumuzun ve camiamızın gösterdiği mücadele her türlü takdirin üzerindedir.
Memur-Sen ailesinin tüm mensupları, görevlerinin, sadece yaşanılan zaman ve mekanla mukayyet olmadığının bilinciyle, bu ülkeye ve insanımıza dair sorumluluklarının bir gereği olarak yeri ve zamanı geldiğinde devreye gireceklerinin işaretini bir kez daha vermişlerdir.
Bu dava anlayışını temsil makamında bulunan il ve ilçe temsilcilerimiz, şube başkanlarımız, sendikalarımızın ve konfederasyonumuzun genel merkez yöneticileri, bu büyük ailenin bir kardeşler topluluğu olduğu ve “birbirimizi sevmedikçe iman etmiş sayılmayız” inancını içselleştirerek, son aylarda gerçekleştirilen şube, genel merkez ve konfederasyon genel kurullarını bir kaynaşma, dayanışma, istişare mekanizmasına dönüştürmeyi başardılar ve çok önemli bir süreci onurla, gururla yaşayarak Memur-Sen’ in marka değerini geleceğe taşıdılar.
Şimdi ise, ülkemizin en saygın Sivil Toplum Kuruluşlarından biri olarak; iyi yetişmiş ve yarım milyonu aşmış üye potansiyelimizle bizlere düşen; “beton duvarlar ve çelik dişliler arasında sıkışan ve öğütülen insanlığın” her alanda – ekonomik, ideolojik, kültürel vs.- kuşatılmışlığına, milletimizin uzun yıllardır çözüm bekleyen sorunlarına –başta yeni Anayasa olmak üzere- dair tekliflerimizi kamuoyuna sunmaktır.
Bunun için daha çok çalışmaya, araştırmaya, kenetlenmeye, dayanışmaya ve kardeşlik hukukunu geliştirmeye ihtiyaç duyacağımız aşikardır.
İllegal yollarla güç devşirmek, kuvvet ve kudret sahibi olmak, mal ve mülk tedarik etmek için yapılan her türlü kepazeliğin adeta mübah gösterilmeye çalışıldığı şu vasatta; bizler, öteden beri verilen destansı mücadeleyi, biriktirilen tecrübe, bilgi ve donanımı sonraki kuşaklara aktarabilmek için hafızalarımızı daima canlı ve diri tutmalıyız.
Her geçen gün akıl almaz bir hızla değişim ve dönüşüme uğrayan yeni bir dünya ve yeni bir dönemin eşiğinde; bu güne ve geleceğe dair umutları sürekli yok etmeye çalışanlara, karamsarlığı, kaosu, kargaşayı malzeme edinenlere ve böylece ülkemizin enerjisini tüketenlere inat; insana ve insanlığa hizmet etmeyi onur ve gururla sürdüren, camiamızın erdemli mensuplarına saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
Halit ORTAKÖY, Memur-Sen Genel Basın ve İletişim Sekreteri
(Bu makale, Memur-Sen Gazetesi'nin Haziran 2011, 16. sayısında yayınlanmıştır.)