KONFEDERASYON HABERLERİ
Yeniden Büyük Türkiye Yolculuğu Başlıyor
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Tv Net ve Ülke Tv’de Köşk seçimlerine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Cumhurbaşkanlığı seçimi ile Türkiye’de tarihi bir sayfanın açılacağını belirterek, “Yeniden Büyük Türkiye yolculuğu başlıyor. Halk taraf olarak cumhurbaşkanını seçecek” dedi. Gündoğdu, “Vesayetten beslenenler çatı adayı destekleyerek son hamlelerini yapıyorlar. Köşk seçimi vesayetçilerin bir oksijen daha bulabilir miyiz ümidiyle son kapısı. Karşımızda küresel ayağı olan şer cephesi var. Paralel yapı, derin çeteler ittifak halinde. Çatı adayı, Esed’e dur diyemeyen, Mursi’ye sahip çıkmayan, Sisi’ye kapı aralayan bir proje adayı” diye konuştu.
“CUMHURBAŞKANI MİLLETİN DERTLERİ İLE İLGİLENECEK”
Millete rağmen bir projenin artık bu ülkede tutmayacağını ifade eden Gündoğdu, “Ekmeleddin İhsanoğlu hangi ihtiyaçtan doğdu? Sorusu sormak gerekiyor. Türkiye’yi daha ileriye götürmek için aranan bir aday değil, 'Recep Tayyip Erdoğan olmasın' diyenlerin, yani tepki adayı. Bu tepkinin başlangıcını en somut şekliyle Gezi olaylarında görüyoruz, bunun ulusal ve uluslararası bir projeye dönmesini de 17 Aralık olaylarından anlıyoruz. Dolayısıyla, aslında dünya görüşü, Türkiye’ye, insana, insanlığa bakışı birbirinden çok farklı olan, ama Recep Tayyip Erdoğan kızgınlığında menfaat birliği yapmış olan kesimlerin ortak adayı. Hal böyle olunca, işte Ergenekoncusundan CHP’lisine, MHP’lisinden işte bir başka partilisine peşine takıldığı ya da takılmak zorunda kaldığı ya da kendini orada ifade edebilir miyim diye yola çıktığı bir tablo var önümüzde” şeklinde konuştu.
“İHSANOĞLU HAVLU ATTI”
Cumhurbaşkanlığı seçimini adaylar açısından değerlendiren Gündoğdu, şu şekilde konuştu: “Köşk seçiminde ‘yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır’ diyen Recep Tayyip Erdoğan oldukça rahat, bir seçim süreci geçiriyor. Bir de, 12 yıllık bir iktidar dönemi var, yaptıklarını millete onaylatarak geldiği için birkaç adım daha önde. Başbakan Erdoğan’ın geçmiş siyasi partiler, Refah, Fazilet, AK Parti geriye dönük teşkilatçılık adına büyük bir birikim ve tecrübe var, bundan yararlandığı için çok avantajlı. Öte yandan Selahattin Demirtaş açısından bakarsak, terörle anılan bir partinin adayı son süreçte Türkiyeleşme adımlarıyla iyi bir kampanya yürüttü diyebiliriz. Sosyal demokrat söylemlerle vatandaşların değerlerini de dile getirerek yola çıkmışlığın bir avantajını görüyoruz. Ama İhsanoğlu’nda bunu görmek mümkün değil, yani bir tıkanmışlık, daha ilk kampanyayı duyururken amatörlük, bu amatörlüğün gerek adayın söylemlerinde dolaşıklığa yol açması, işte İstiklal Marşı, Fatiha, Türk solu, işte Ertuğrul Günay ismiyle Ertuğrul Özkök’ün karıştırılması gibi birçok şeyi gözlemliyoruz. Ekmeleddin İhsanoğlu'nun kampanyası dağınık, amatör ve halktan kopuk. ‘Beni buraya kim itti’ diyor adeta. Bu durum çatı aday için sıkıntılı tabloyu ortaya çıkarıyor.”
“70 MODEL SİYASET TUTMAZ”
Suya sabuna dokunmayan, Türkiye ve dünya sorunları ile yakından ilgilenmeyen birinin Türkiye’de cumhurbaşkanı olamayacağını vurgulayan Gündoğdu, “Ortadoğu’daki lider ülke Türkiye’nin sorunlarını aşmak için dünya meselelerine dair, suyu sabuna dokunmayan 70 model siyaset Türkiye’de karşılık bulmaz. Bunun yerine çözüm süreci gibi krizleri yönetip bölgesinde lider ülke Türkiye’ye dair ne öneriyorsunuz sorusunda cevapsızlığını paylaşarak belki de daha büyük destek sağlanabilirdi. Çatı adayı, Esed’e dur diyemeyen, Mursi’ye sahip çıkmayan, Sisi’ye kapı aralayan bir proje adayı” ifadelerini kullandı.
GÜNDOĞDU'DAN DİKKAT ÇEKİCİ BENZETME
Köşk adayları arasında dikkat çekici bir benzetmede bulunan Gündoğdu, sözlerini şu şekilde sürsürdü: “1 ay oruç tutulur ve Ramazan ayının sonunda bayramdır. Ekmeleddin Bey, şeker bayramı gibi yani kimin, niçin tatmak istediğini bilmediği ama böyle bir tada ihtiyaç hissettiği ama orijinalinde olmayan, sahici olmayan Recep Tayyip Erdoğan’da Ramazan Bayramı, yani bu millet Recep Tayyip Erdoğan’a oy verdiğinde ne olacağını, ne yapacağını, neye söz vermişse bu sözün arkasında duracağını çok iyi biliyor. Yani Sayın Erdoğan Ramazan bayramı gibi sahici, İhsanoğlu ise Şeker bayramı gibi... Bu boyutuyla baktığımızda yaptıklarıyla, yapacakları arasında inandırıcılığı olan bir lider var, diğer tarafta ne yapacağını kendisinin dahi bilmediği bir başka aday” dedi.
“VESAYETİN SON ÜMİDİ KÖŞK SEÇİMİ”
Köşk seçiminin vesayetçilerin bir oksijen daha bulabilir miyiz ümidiyle yaklaştığı son kapı olduğunu vurgulayan Gündoğdu, “Yani devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü diyen devletçi yaklaşımdan, milletin ülkesi ve devletiyle bölünmez bütünlüğü, insan merkezli, millet iradesi merkezli yeni sistem. Bu yeni sistem 2010 referandumuyla başladı, ama 2010 referandumundan sonra da Balyoz Planı, Ergenekoncuların ve çetelerin belli yer altı, yer üstü yaklaşımları devam etti mi? etti. Bunların son ümidi eski Türkiye özlemi için Cumhurbaşkanını bir halka seçtirmemekti bu proje tutmadı, halk seçecek. Şimdi halk seçsin ama bizim istediğimiz olsun diye oyunun peşindeler. Bu ittifakın içerisinde paralel devlet var, iş dünyası var, uluslararası faiz lobisi var, İsrail var, Amerika var, Almanya var, İngiltere var, Fransa var yani geniş bir cephe ittifak halindeler. Onlar Cumhurbaşkanını halkın seçmesinde bir Recep Tayyip Erdoğan’ı seçtirmeyerek, iki kendi çatı adaylarını seçtirerek son barutlarını atacaklar, son oyunlarını oynuyorlar. Onun için eski Türkiye’den yeni Türkiye’ye referandumda geçmiştik, yeniden büyük Türkiye’ye 10 Ağustos’ta inşallah geçeceğiz. Yeniden büyük Türkiye barıştan yana olan yeni bir dünya istiyoruz. Mücadelemiz bu” diye konuştu.
EROĞAN’I KİMLER İSTEMİYOR?
Gündoğdu, Köşk seçimine ilişkin sözlerini şu şekilde sonlandırdı: “Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığını kimler istemiyor? Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Cumhurbaşkanlığını kimler istiyor sorusunu sorduğumuzda Allah Abdülhamit Han Hazretlerine rahmet eylesin ben İngiliz Büyükelçisine, Rus Büyükelçisine sorarım onların söylediğinin tam tersi benim için doğrudur diyor. Recep Tayyip Erdoğan’ı kimlerin istemediğine baktığımızda bu milletin yüzde 100 adayının o olduğu gerçeği ortaya çıkar. Erdoğan, milletten yana, milli iradeyi koruyacak, koşan terleyen bir cumhurbaşkanı olacak. Milletimize hayırlı olsun. Demokrasinin en güzel yanı da halk sandıkta hesap sorar, istediğini getirir, istediğini götürür. Şimdi demokrasinin Parlamento yanında bir de başkan seçimi gibi ikinci bir avantajı halkın önüne geliyor.”
.