ENERJİ BİR-SEN
Türk Şeker Milli Bir Meseledir, Özelleştirmeye Kurban Edilemez
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın (ÖİB) 2000 yılında kapsama aldığı, 2008’den beri özelleştirme sürecinde olan Şeker Fabrikaları 2 kez iptal edilen özelleştirme sürecinde, yeni personel takviyesinden, yatırım projelerinden mahrum bırakılmış, bakım onarım ve yenileme faaliyetlerinin dışında kalmış, gittikçe yıpranmış ve atıl vaziyete düşmüştür. Bu durum fabrikaların maddi değerlerinin de düşmesine sebep olmuştur.
ÖİB'den yapılan son açıklamaya göre özelleştirme sürecine Afyon, Alpullu, Bor, Burdur, Çorum, Elbistan, Erzincan, Erzurum, Ilgın, Kastamonu, Kırşehir, Muş, Turhal ve Yozgat Şeker Fabrikası olmak üzere 14 fabrikanın daha dahil edildiği belirtilmiştir.
Özelleştirilecek olan 14 fabrika geriye kalan 11 fabrikanın da üretimini dolaylı ve direkt olarak düşürerek hem fabrikanın hem fabrika çalışanlarının hem de bölge halkı ve ekonomisinin geleceğini olumsuz etkileyecektir. Üretim yapan fabrikaların sayısının azaltılması zaman içerisinde Ankara Makine, Eskişehir Makine ve Elektromekanik Aygıtlar Fabrikaları ile Şeker Enstitüsünü de ihtiyaç fazlası durumuna sokacak ve fabrikalarla aynı akıbeti yaşayacaktır.
Cumhuriyetin ilk yıllarından beri Türkiye ekonomisine katkı sağlayan, her zaman çiftçinin yanında olan, asırlık milli değer Türk Şeker’in üretim kapasitesinin %60 küçültülmesi Türkiye’nin önemli bir değerini, markasını, ekonomik bir dinamiğini kaybetmesine yol açacaktır. Türk Şeker aynı zamanda toplum sağlığının da güvencesidir. Yıllardır güvenle tüketilen pancar şekeri zaman içerisinde yerini tamamen nişasta bazlı şekere bıraktığında toplum sağlığı büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kalacaktır.
ÖİB’nin yaptığı açıklamada belirtilen “Özelleştirilen fabrikalar asgari 5 kampanya dönemi daha üretime devam edecektir.” ibaresi 5 dönem içinde çiftçiyi gelecek kaygısına düşürerek pancar ekiminin kademeli olarak azalmasına neden olacaktır. Çiftçinin yitirilmesi hayvancılığı, sanayiyi ve ticareti de vuracaktır. En nihayetinde kaybeden yalnızca fabrika bölgeleri değil, tüm Türkiye olacaktır. Bu ibareden anlaşıldığı üzere bu süreç özelleştirme değil zamana yayılmış kapatılma olacaktır.
Şeker milli bir meseledir. Yalnızca bugünün ekonomik koşulları göz önünde bulundurularak “fabrikalar kar ettirmiyor, satıp kurtulalım” mantığı tamamıyla yanlıştır. Milli bir mesele söz konusu olduğunda kar/zarar değil, “ne yapılabilir, nasıl faydalı bir hale getirilebilir?” sorularına yanıt aranmalıdır. Türkiye’nin ihtiyacı olan şey; elindekini satarak değil, ürettiğini satarak kazanmak ve büyümektir.
Bu kapsamda yıllardır özelleştirmelerin yaşandığı enerji, sanayi ve madencilik hizmet kolunda genel yetkili sendika olan Enerji Bir-Sen olarak bizler özelleştirmelerin Türkiye’ye fayda sağlamayacağını, milli varlıkların değerinin para ile ölçülemeyeceğini ve alınan bu özelleştirme kararından dönülmesi gerektiğini kamuoyuna bildiririz.