KONFEDERASYON HABERLERİ
Yalçın: İş Ahlakı, Adil Paylaşımı Gerektirir
Yalçın, “Küresel kapitalizm, sadece üretimi ve işi önemserken, biz hem iş ahlakını hem de paylaşım ahlakını önemsiyoruz. Herkesin ‘hak ettiğini aldığı` bir düzen öngörüyoruz. İşverenin yediğinden yiyen, giydiğinden giyen bir emek hareketi düşlüyoruz” dedi.
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, ESAM tarafından ``Emperyalizm Kıskacında İslam Dünyası`` konu başlığıyla İstanbul`da yapılan 40`tan fazla ülkeden üst düzey temsilcilerin katıldığı 24. Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongeresi`nde ``Ahlaki ve Sosyal Boyut`` başlıklı bir konuşma gerçekleştirdi. 24. Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi`nde hep birlikte iyiyi, güzeli aramaktan dolayı büyük bir mutluluk içinde olduğunu dile getiren Yalçın, ``Arayışın 24 kez ve istikrarlı bir şekilde devam etmesini önemsiyorum. Bu toplantılardan çıkan öneriler ve kararlar bugün ve gelecekte mutlaka insanlığın ve ümmetin hayatını kolaylaştıracak, huzurlu bir hayat süreceği bir ortam oluşturacaktır`` diye konuştu.
KÜRESEL
DÜZENSİZLİĞİ DÜZELTMEK ZOR ANCAK MÜMKÜN
Küresel düzensizliği ortadan kaldırmak için hem
birey düzeyinde hem toplumsal düzeyde zihniyet değişikliği gerektiğini
vurgulayan Yalçın, ``Zihniyet değişikliğiyle birlikte küresel düzlemde sistem
değişikliği, davranış değişikliği, yönetim ve yöntem değişikliği de şart.
Küresel adaletin sağlanması için, küresel sömürü düzeninin taşıyıcıları olan
BM, IMF ve Dünya Bankası gibi yönetimleri ve karar alma süreçleri gayri adil
olan kurumlardan başlanmalıdır. Küresel sömürüye ve küresel adaletsizliğe cevap
üretmek istiyorsak, bunun yolu; Kapitalistle, komünistle, maddiyatçıyla,
emperyalistle mücadele değil, Emperyalizmle, kapitalizmle, komünizmle ve
maddiyatçılıkla mücadele olmalıdır. Bunun içinde üretim-tüketim başta olmak
üzere hayatın her alanıyla ilgili küresel bir adalet ve ahlak tasarımımızın
olması gerekiyor. Klasik bir ifadeyle sinekleri tek tek avlamak yerine
bataklığı kurutmanın daha kalıcı bir çözüm olduğunu unutmamamız gerekiyor. Bu
hedefe ulaşmak için bir olma ve birlikte hareket etme mecburiyetimiz var`` şeklinde
konuştu.
BİRLİK
OLMAMIZ ENGELLENİYOR
``Küresel kapitalizm ümmetin bir olmasını, birlikte
hareket etmesini engelliyor`` diyen Yalçın, sözlerini şu şekilde sürdürdü: ``Öncelikle
bu engeli aşmalıyız. Tüm bu değişim ve dönüşümün merkezinde; `hak`, `değer` ve
`insan` olmalı. Öyle bir sistem ki, insanlığın huzur ve saadetini tesis ve inşa
etmeli. Bunun içinde; İslam tarihinde İmam Gazeli tarafından Kur`an ve Sünnet
doğrultusunda geliştirilen insanlık ve ümmet için olmazsa olmaz olan; Din
emniyeti, Can emniyeti, Akıl emniyeti, Nesil Emniyeti ve Mal emniyeti olmak
üzere Beş temel hakkın korunması ve geliştirilmesi gerekiyor. Küresel sömürü,
küresel çatışma ve küresel adaletsizliğinin temelinde Rahmetli Erbakan
hocamızın ifadeleriyle; Kuvvet, Çoğunluk, İmtiyaz ve Menfaat vardır. Bu anlayış;
``Güç bende``, ``Çoğunluk benim yanımda``, ``Her türlü imtiyaza sahibim``, ``O Zaman
kim ezilirse ezilsin``, ``Kimin durumu kötüleşirse kötüleşsin``, ``Ben kendi
menfaatime bakarım`` demektedir. `Hak`, `değer` ve `insan` merkezli olaylara bakan
bizler bu zalim makyavelist anlayışı benimseyemeyiz. Bizim için amaca giden he
yol mubah değildir. Bizim medeniyetimizde yolun meşru olması, helal olması, hak
olması önemlidir. Biz bu yolu özetle; `Allah`la yaşa, Ahlaklı yaşa, Adaleti
gözet` yolu diyoruz.``
MEMUR-SEN
ERDEMLİLER HAREKETİDİR
Memur-Sen`in merkez kavramlarından birisinin `erdem`
olduğunu belirten Yalçın, ``Bu noktadan çıkışla Memur-Sen bir Erdemliler
Hareketi`dir. Türkiye`nin en büyük emek hareketlerinden birisidir. Küresel
kapitalizm, sadece üretimi ve işi önemserken, biz hem iş ahlakını hem de
paylaşım ahlakını önemsiyoruz. Herkesin `hak ettiğini aldığı` bir düzen
öngörüyoruz. İşverenin yediğinden yiyen, giydiğinden giyen bir emek hareketi
düşlüyoruz`` ifadelerini kullandı.
GELİR
DAĞILIMI ADALETSİZLİĞİ YOZLAŞMAYI KÖRÜKLÜYOR
Memur-Sen olarak, gelir dağılımı adaletsizliğinin, sosyal boyutu itibariyle çok geniş kitleleri ilgilendiren
yozlaşmalara, sosyal sorunlara zemin oluşturduğunun farkındayız`` diyen Yalçın,
``Genel olarak, küresel paylaşımdan yaşlılar, kadınlar, engelliler gibi
dezavantajlı gurupların daha az pay aldığı, hatta alamadığı ortada. Bu sosyal
grupların, mağduriyetinin giderilmesi için yeni çözümlerin geliştirilmesi
gerekiyor. Bu noktada, şu gerçeğin altını da çizmek gerekiyor. Küçük olan ya da
olmayan şeyin adil paylaşımı da mümkün değildir. Dolayısıyla Türkiye ve İslam
dünyası özelinde söylüyorum: İş ahlakından ayrılmadan üretmesini de
başarabilmeliyiz. Maalesef bugün vasat birey tuzağı, eğitimde orta kalite
tuzağı, ekonomide orta kalite tuzağı ve orta teknoloji tuzağını yaşıyoruz.
Türkiye`nin üretimde İslam dünyasına rol model olabilmesi için, bu tuzakları
aşması elzem. Bunun içinde Müslüman kimliğinin aşınmasını durduracak irfan
merkezli bir eğitim sisteminin kurulması gerekmektedir. Kapitalizmin zihinsel
köleleştirme girişimlerine karşı dik durabilmemiz, bu noktada maneviyat
eğitimini de hayata geçirmemiz gerekir`` dedi.
GENÇLERE
ADİL BİR DÜNYA BIRAKMALIYIZ
Gelecek kuşaklara, adil, yaşanabilir bir dünyayı
miras bırakmak istediklerinin altını çizen Yalçın, ``Hedef kitlemiz hiç kuşkusuz
gençliktir. Gençliği her türlü yozlaşmadan korumak için tedbirler almamız,
hatta onları değerlerin inşacısı noktasına taşımalıyız. Bu tedbirleri aldığımız
taktirde Yeniden Büyük Türkiye ve Adil Bir Dünya inşa edilmiş olacak ki,
insanlığın huzuru ve ümmetin saadeti için bu hedef olmazsa olmazdır`` diye
konuştu.