AKAN KANIN DURMASI İÇİN ORTAK PAYDAMIZ İSLAM`IN IŞIĞINDA BİR ARAYA GELMELİYİZ

Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay, Memur-Sen`in Afyonkarahisar ve Burdur Temsilciliklerinin İl Divan Toplantılarına başkanlık etti. Turbay toplantıda çözüm süreci ve yaklaşmakta olan toplu sözleşme dönemine değinerek ``akan kanın durması için ortak paydamız İslam`ın ışığında bir araya gelmeliyiz`` dedi.

Açılış konuşması yapan Genel Başkan Turbay Türkiye`de 30 yıldır kanın akmasına sebep olan terör belasından kurtulma noktasında önemli bir sürece gelindiğini ifade ederek, şöyle devam etti:

``Bize göre aslolan; akan kanın durması, gözyaşlarının dinmesi, ülkemizin birliğiyle bölünmez bütünlüğü ile aynı bayrağın gölgesinde, aynı vatan topraklarında tek ortak paydamız olan İslam`ın ışığı, aydınlığı ile yaşamamızdır. Bunu sağlayacak her türlü sürece, adı ne olursa olsun destek veriyoruz. Milli birlik ve kardeşliğimizin tesisi budur. Yürek yangını süren analarımızı bacılarımızı teselli edecek tek yaklaşım budur`` diye konuştu.

``Akil İnsanlar Yıpratılmamalı Herkes Destek Vermelidir``

Konuşmasında akil insanlar heyetine destek verilmesi gerektiğini de vurgulayan Turbay, ``Konfederasyon Başkanımız Ahmet Gündoğdu beyinde aralarında bulunduğu ``Akil İnsanlar`` büyük bir devlet görevini yerine getirmektedir. Bu kişilerin yıpratılmaması gerekmektedir. Bugünlerde bir umut doğmuş ve gözler ufka çevrilmiştir. Ülkemiz yıllarca ``öldür-öldür`` politikalarını geride bırakarak daha insancıl politikalar belirlemeye ve uygulamaya başlamıştır. Bu sürece yönelik bütün tehlikeli ve kötü niyetli girişimler akılcı politikalar ile bertaraf edilmelidir`` diye konuştu.

Konuşmasında darbe dönemleri ve yargı önünde hesap veren darbe destekçilerine de değinen Turbay, 28 Şubat`a destek veren sivil toplum örgütlerinden hesap sorulması gerektiğini söyledi.

Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay sözlerini şöyle sürdürdü:

``28 Şubat sürecinde bizler demokrasiden yana tavrını belirlemiş sendikalar olarak mücadelemizi sonuna kadar verdik, bugün de vermeye devam ediyoruz. Ancak bir de bu süreçlere payandalık eden, sendikal faaliyet diyerek ülke ve millet aleyhine olan karanlık yapılara destek veren, şiddetin ve terörün içinde bulunan sözde sendikalar, sözde sivil toplum örgütleri de var. 28 Şubat sürecinin asker ayağının yargı karşısındaki hesabı devam etmektedir. Ancak o dönemde bu millete, dindar-demokrat kimlikleri ile hak ve emek mücadelesi veren, ekmek ve hürriyet ilkeleri ile hareket eden sendikalara, sivil toplum örgütlerine, vakıflara, derneklere yapılanları hiçbir zaman unutmadık, unutturmayacağız. 28 Şubat sürecinin ve ondan önceki antidemokratik süreçlerin tek sorumlusunu asker ilan edip diğer sorumluları göz ardı etmek, onlardan hesap sormamak kelimenin tam anlamı ile bu millete ihanettir``.

``Yeni Anayasanın Odağına ``İnsan`` Unsuru Yerleştirilmeli``

Hazırlıkları devam eden yeni anayasa hakkında açıklamalar yapan Turbay, hazırlanan yeni anayasanın insan odaklı olması gerektiğini ifade ederek sorunların ancak bu yolla çözülebileceğini kaydetti.

Turbay, ``Yeni anayasada yer bulacağını umduğumuz özgür sendikal örgütlenme yapıları ve kamu çalışanlarının hak ile özgürlükleri insan hak ve özgürlükleri odağında tam olarak teslim edilmelidir. Yeni anayasanın odağına ``insan`` unsuru yerleştirildiğinde sorunlarımızın büyük bir bölümü çözümlenebilecektir. Referandum ile kamu çalışanlarına sağlanan toplu sözleşme yapabilme hakkını çok önemsiyoruz. Lakin bunun grevsiz verilmiş olması atılan bu demokratik adımı yarım bırakmıştır ve bu hakkın tam olarak verilmesini talebinde bulunuyoruz`` ifadelerini kullandı.

``Taleplerin Ortak Çözümlerle Değerlendirilmesi Türkiye`de Çalışma Barışının Sağlanmasına Bağlıdır``

2013 yılı Toplu Sözleşme sürecini değerlendiren Mürsel Turbay şunları söyledi

``Referandum ile kamu çalışanlarına sağlanan toplu sözleşme yapabilme hakkını çok önemsiyoruz, lakin bunun grevsiz verilmiş olması, atılan bu demokratik adımı yarım bırakmıştır. Ayrıca kamu çalışanına siyasetin halen yasak olması, dayatılan kılık kıyafet yönetmeliğinin sağlanan mutabakatlara rağmen sürdürülmesi kabul edilebilir değildir.  Bu konuda toplanan 12 milyon imzanın gereği bir an önce yerine getirilmelidir. Önümüzde 2013 yılı toplu sözleşme süreci bulunmaktadır.

Tüm hizmet kollarının problemlerinin ortaya konacağı, ortak mutabakat aranacağı bir döneme daha yaklaşıyoruz. Bu süreçte hükümet, sorunlara özelde sendikaların temsil ettiği hizmet kolunun ihtiyaçları, çözümlenmemiş problemleri açısından, genelde ise kamu çalışanlarının aileleri ile birlikte refah içinde yaşayabileceği bir ücret, insan hak ve onuruna yakışır bir çalışma ortamı ve özlük hakları noktasından bakmalıdır. Türkiye`de çalışma barışının sağlanması işveren-işgören-sendika uyumunun sağlanmasına, taleplerin ortak çözümlerle değerlendirilmesine bağlıdır``

Genel Başkan Mürsel Turbay Afyonkarahisar`da yapılan Memur-Sen İl Divan Toplantısı`nın ardından Afyon Valiliği ve Belediyesini ziyaret etti.