KONFEDERASYON HABERLERİ
Çeyrek Asırlık Soylu Mücadele
1995’te başlayan bu soylu mücadele, yalnızca ülkemizin sınırları içinde kalmadı. “Yerelden evrensele” diyerek her dönemde biraz daha büyüyen mücadelemiz evrensel boyuta taşındı.
Ülkemizin ilkeli, kararlı, sorumlu konfederasyonu olan Memur-Sen, rahmetli Kurucu Genel Başkanımız Mehmet Akif İnan ve onunla aynı sendikal hareket çizgisini benimsemiş; aynı ruh iklimini taşıyanlar tarafından bundan 24 yıl önce kuruldu. Her yıl istikrarlı büyümesini sürdüren Memur-Sen, bugün şehirlerden ilçelere, beldelerden köylere kadar ülkemizin her yerleşim biriminde temsilcileri, üyeleri ve gönüllüleri bulunan en büyük Konfederasyon haline geldi.
Sivil, demokrat, özgürlükçü bir anlayışla çalışma hayatı ve sivil toplum hareketine yön veren, öncülük eden Memur-Sen, 24 yıl boyunca adaletsizlik ve eşitsizliklerle mücadele etti.
Sendikacılığı kavga ve çatışma alanı haline getiren anlayışlara karşı; Memur-Sen olarak sendikacılığın dilinin barış, huzur, sosyal diyalog ve ortak aklın dili olabileceğini uygulamalarıyla gösterdik.
Yapıcı ve inşacı kimliğiyle sorunların parçası değil çözümün paydaşı olma yolunu seçtik. Birlikte yaşama kültürünü hep canlı tuttuk ve ayrıştırıcı değil birleştirici tutum içinde olduk, ötekileştirmeden herkesi kucakladık. Stratejilerini oluştururken ve eylemlerini gerçekleştirirken `hep ben kazanayım` yaklaşımında olmadık, önce Türkiye’nin, milletin ve kamu çalışanlarının kazandığı sonra kendisinin kazanacağı yol ve yöntemler izledik.
Çeyrek asır önce, “Hak, emek ve alınteri” mottolarını önceleyerek başlayan büyük mücadeleyi, bugün 1 milyonu aşkın Memur-Senliyle sürdürüyoruz. Üyelerimizin, kamu görevlilerinin, milletin, ümmetin, mazlumların ve insanlığın sorunlarına çözüm üretme ve onların umudu olma gayretimiz hiç eksilmeden devam ediyor. Tüm bu anlayış ve hassasiyetlerle güçleniyor, güçlendikçe sorun çözme ve farkındalık oluşturma alanlarında yeni kazanımlara imza atıyoruz.
Şairin sözünü ettiği gibi, “Bin demir kapıyla hesaplaşmaktan” güçlenen omuzlarımızda ülkemizdeki kamu görevlilerinin sorumluluğunu taşıdık Memur-Sen olarak. 66 yıllık tekeli kırarak, Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’da kamu görevlileri konfederasyonu olarak ilk kez ülkemizin emek kesimini temsil ettik. Türkiye’nin sendikacılık tarihinde yeni bir sayfa açıldı böylece.
1995’te başlayan bu soylu mücadele, yalnızca ülkemizin sınırları içinde kalmadı. “Yerelden evrensele” diyerek her dönemde biraz daha büyüyen mücadelemiz evrensel boyuta taşındı. Son 4 yılda 3 uluslararası konferans ile dünyanın farklı ülkelerinden gelen yüzlerce sendikayı ve yüzlerce sendika temsilcisini ülkemizde ağırladık. Yine farklı ülkelerden onlarca sendikacıyı eğitim ve sertifika programlarında bir araya getirdik. Akademik sendikacılık anlayışı gereğince ülke çapında ve uluslararası çapta eğitim programları düzenledik. Bu sayede dünyada sözü edilen emek hareketlerinden olduk. Dünyadaki gelir adaletsizliğine, eşitsizliğe, emeğin sömürülmesine, küresel şebekelerin post modern sömürü düzenine emek ve direniş mekanizmalarının hareketi geçirilmesi için yeni bir anlayışın ortaya çıkması gerektiğini ifade ettik. Bu bağlamda dünyanın her kıtasında var olmaya çalıştık. Yüzlerce ülkeye ve buradaki emek hareketlerine ziyaretler gerçekleştirerek küresel adaletsizliğe karşı küresel direnişin yeni paradigmalarını ortaya koymaya çalıştık. Dünyanın farklı ülke ve bölgelerine giderek emek bayrağının dalgalanması için yeni rüzgarlar aradık. Bugün artık, sendikal alanda Türkiye denildiğinde akla Memur-Sen geliyor.
Yalnızca sendikacılık sınırları içine hapsolmadık. Malzum coğrafyalara umut, mazlumlara yardım eli olduk. Dünyanın neresinde mağdur edilen, mazlum kalan ve yardıma muhtaç varsa yüzünde beliren tebessüme vesile olmaya çalıştık. Nepal’den Bangladeş’e, Suriye’den Filistin’e dünyanın pek çok yerine insani yardım ulaştırdık, ulaştırılmasına öncülük ettik. Yardım faaliyetlerimiz ve sosyal sorumluluk projelerimizle umut olduk.
Dünyadaki adaletsizlik ve zulümlere karşı sessiz kalmadık. Gerek ülkemizde gerekse uluslararası programlarda, gerekse konuk olarak katıldığımız organizasyonlarda yeni bir dünyanın mümkün olabileceğini söyledik. Haksızlıklara karşı sesimizi ve sözümüzü yükselttik.
Bu büyük eserin ve görkemli yapının kurulması da büyümesi de kolay olmadı. Bu başarı hikâyesi kolay yazılmadı, rekorlar kendiliğinden gelmedi. Bu başarının arkasında yetkili konfederasyon olarak toplu görüşme kazanımlarımız, toplu sözleşme zaferlerimiz var. Her maddesi alın terinin eseri olan kazanım destanlarımız var. Nicelikle güçlenen, nitelikle derinleşen teşkilatlarımızın yoğun gayretleri var. Terörle mücadelede dik duruşumuz, milletin yanında yer alışımız var.
Ortaya çıkan bu devasa sonuç ve rakam, aynı zamanda değerler sendikacılığımızın eseridir. Medeniyet ve kültür değerlerimize sahip çıkmanın eseridir. Dünya sendikacılığı ile işbirliği ve dayanışma eksenli emek diplomasimizin eseridir. Her türlü kötülüğe ve olumsuzluğa muhalif duruşumuzdan vazgeçmeden, kimseyi dışlamadan, ötekileştirmeden, düşmanlaştırmadan çözüm ortağı olmamızın eseridir. Yola çıkış ahdimizden dönmeyişimizin, yola ve yolculara hizmet edenlere vefadan vazgeçmeyişimizin eseridir.
Onurlu, çileli ve elbette başarılı bir mücadeleden sonra bugün ülkenin en güçlü örgütlerinden biri olan Memur-Sen, bütün kararlılığı ile aynı mücadeleyi sürdürme azmi ve heyecanını korumaktadır.
Bu duygularla Memur-Sen Konfederasyonumuzun kurucu genel başkanı Mehmet Akif İnan başta olmak üzere vefat eden tüm yönetici ve üyelerimize Allah`tan rahmet dilerken, Konfederasyonun büyümesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.