KONFEDERASYON HABERLERİ
Erbakan Hocamızı Rahmetle Anıyoruz
Memur-Sen Genel Başkanvekili Günay Kaya 54. Hükümet Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın vefatının 4. yıldönümünde, yazılı mesaj yayınladı.
İşte O Mesaj:
Dört yıl önce rahmet-i rahmana uğurladığımız Türkiye Cumhuriyeti 54. Hükümet Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamızı, rahmetle anıyoruz. Mekanı cennet olsun.
DAVA ADAMI VE İLHAM VEREN LİDERLİK: Merhum hocamız, ilim adamıydı, siyaset ve devlet adamaydı. İlim, siyaset ve devlet adamı olarak, ülkemize çok büyük katkılar yaptı ve eserler bıraktı. Ancak, bize bıraktığı en büyük miras dava adamlığıdır, adanmışlığıdır. Bizlere bu yönüyle rehber oldu, yol gösterici oldu. İnanç ve aksiyon adamı olan Hocamız, “İMAN İMKANDIR” sözüyle ‘iman varsa imkan da vardır’ hakikatinin altını çizmiş, davaya sahip çıkmada mazeretin önünü kapamıştır. Bu liderlik anlayışı herkese ve hepimize ilham oldu, olmaya devam edecek.
KURUCU İRADEYE SAHİP: Hocamız, hiçbir zaman hazıra konmadı. Kurulu bir yapı üzerine gelmedi. Kurduğu tüm partiler, fabrikalar, sivil toplum kuruluşları ve medya organları hep kurucu iradesinin eseridir. Kurduğu tüm kurumlar ve kuruluşlar ülke kalkınmasına, toplum huzuruna ve geleceğine hizmet etmiş, etmeye devam etmektedir. Aynı şekilde bu kurumlardan yetişen insanlarda ülkemize ve milletimize katma değer üretmeyi sürdürmektedir.
MADDİ VE MANEVİ KALKINMA: Ekonomik büyüme ve kalkınma elbette önemli. Dünyadaki tüm liderler ve ekonomistler ekonomik büyümenin yanında kalkınmayı da merkeze alarak konuşurlar. Gündeme taşıdıkları kalkınma yine de maddi bir kalkınmadır. Hocam ise, büyümeyle birlikte, maddi kalkınmanın yanında manevi kalkınmayı da insanlığının nazarına sunmuştur. Manevi kalkınma olmadan gerçekleşecek maddi kalkınmanın insanlığa huzur sağlamayacağını ifade etmiştir. Manevi kalkınma bir anlamda, ekonominin ahlaki sınırlar içinde yapılması, tüm faaliyetlerimizde erdemliği merkeze alma anlayışıdır.
SİVİL VE SİVİL TOPLUMCU: Hocamız, her zaman sivil bir fikrin, düşüncenin ve anlayışın temsilcisi olmuştur. Militer bakış açılarını ve yaklaşımlarını reddetmiş ve karşı çıkmıştır. Bu anlayışla, sivilleşmeye ve sivil düşüncenin gelişmesine katkı sunmak, değerlerimiz ekseninde sivil toplum hareketinin gelişmesine yardımcı olmak amacıyla bir çok alanda sivil toplum kuruluşlarının, sendikaların, dernek ve vakıfların kurulmasına öncülük etmiştir. Bunların başında Memur-Sen, Hak-İş, MÜSİAD ve ASKON gelmektedir. Bugün öncülük ve manevi liderlik ettiği kuruluşlar Türkiye’nin marka kurumları olmuş, büyük Türkiye ideali için yoğun bir gayret göstermektedirler.
ÇALIŞANLARA REFAF PAYI: Hocamız, her zaman alınterinin ve emeğin yanında oldu. Emek dostuydu. Bunu 54. Hükümetin Başbakanı olarak tüm Türkiye’ye gösterdi. Başbakan olur olmaz ilk yaptığı işlerin başında memur, emekli ve işçilere Cumhuriyet tarihinin en yüksek zamlarını yaptı. Hükümetlerin çalışanları enflasyona ezdirmeme politikalarını çöpe attı ve çalışanlara enflasyonun çok çok üzerinde refah payı verdi.
ÜRETİM VE YENİLİK MERKEZLİ EKONOMİK ANLAYIŞ: Hocamız, israf toplumu ve tüketim toplumu yerine, üretim ve tasarruf toplumunu savunuyordu. Üretimde, yenilikçilik noktasında öncüydü. Türkiye’nin ilk yerli motorunu üreterek bunu ispatladı. Koalisyon hükümetleri döneminde Tümosan, Temsan başta olmak üzere öncülük ettiği yüzlerce fabrika ve sanayi kuruluşu vardı. Faiz düzeni ve rant ekonomisine karşı üretim ekonomisini Türkiye’nin gündemine taşıyan ve uygulayan tek siyasi liderdir hocam. Üretileni hakça bölüşmek ve bölüştürmek temel felsefesiydi.
KÜRESEL BARIŞ VE İSLAM BİRLİĞİ’NİN ALT YAPISI D-8: Hocamızın öncülüğünde kurulan D-8 küresel bir barış projesidir. Emperyalizme ve sömürü düzenine dur deme projesidir. Adil bir dünya düzeni kurmak için atılan hayırlı bir adımdır. 28 Şubat sürecinin başlatılma nedeni de bu dev projedir. Bu proje aynı zamanda İslam Birliği’nin çekirdeğidir. Hocamın bu projesi mutlaka hayırlı bir şekilde sonuçlandırılmalı, insanlık gerçek adil bir düzenle, adaletle buluşturulmalıdır.
YAPICI LİDERLİK MODELİ VE GENÇLİK: Hocamızın, her zaman yapıcı liderlik yapmış ve gençleri hiçbir zaman sokağa çağırmamıştır. Bugüne kadar hocamın yolundan giden gençlik kamu malına zarar vermemiş, toplumu huzursuz etmemiştir. Toplumun elinden, dilinden emin olduğu bir gençlik yetiştirmiştir. Memur-Sen olarak, hocamın bu yöntemini model alarak Genç Memur-Sen’i kurduk. Kitap okuyan, yazan, düşünen, üreten ve değerlerini yaşan ilim-irfan sahibi bir gençlik yetiştirme azmi içindeyiz.
YASAKLARLA VE DARBECİLERLE MÜCADELE: Hocamızın hayatı antidemokratik uygulamalar ve yasaklarla mücadele etmekle geçti. Darbelerden en çok zarar gören bir lider olarak darbe ve muhtıralarla mücadele etti. Hocamın başlattığı mücadeleyle bugün yasakların çoğu tarih oldu. Başörtüsü nedeniyle eğitim, çalışma ve seçilme hakkından mahrum bırakılan kadınlar özgürlüklerine kavuştu ve inançlarını artık rahatlıkla yaşayabiliyorlar. Memur-Sen olarak, üniformalı çalışan kadınlara yönelik uygulanan başörtüsü yasağının kaldırılması için yoğun uğraş vereceğiz.
İSLAM BİRLİĞİ VE İSLAM ORTAK PAZARI: Hocamızın küresel projelerinden birisi İslam Birliği’ni kurmak, İslam Ortak Pazarı’nı inşa etmek, ortak para birimini oluşturmaktı. Hocamızın bu projesini gerçekleştirmek için tarihi birikimimiz var. Kadim medeniyet tarihimizde Endülüs Emevileri, Selçuklu ve Osmanlı deneyimi bu açıdan tarihsel örneklerdir. İslam dünyası yeniden bir araya gelerek ortak bir medeniyet kurabilir. Bunun liderliğini Türkiye yapabilir. Bu kapsamda, iktidar sahipleri hocamın fikirlerinden yararlanmalı, projelerini hayata geçirmelidirler. Ekonomik ve siyasal birlik olarak kurulan D-8 genişletilerek İslam Birliği inşa ve ihya edilebilir.
GÖNÜL ADAMIYDI: Hocamızın, gönül adamıydı. Zarif bir insandı. Hayatı boyunca gerek siyasette gerek akademik hayatında gerekse özel hayatında kimsenin kalbini kırmadı, kimseyi incitmedi. Bu özelliğinden dolayı cenazesinde Türkiye’nin her düşünceden insanını buluşturdu. Türkiye’nin en çok darbeye maruz kalan ve darbelerden zarar gören siyasi lideri olmasına rağmen cenazesinde askerler yüksek katılım sağladı. Çünkü o kin gütmez, nefret dilini kullanmaz ve rövanş peşinde koşmazdı.
YENİDEN BÜYÜK TÜRKİYE VE YENİ BİR DÜNYA: Hocamızın en büyük hayali ve hedefi YENİDEN BÜYÜK TÜRKİYE VE YENİ BİR DÜNYA kurmaktı. Bu yolda çok önemli adımlar attı. İnşallah sivil, demokratik ve özgürlükçü bir anayasa ile hocamızın, hedef ve hayallerini gerçekleştirmek için önemli mesafe alacağız. Bu noktada önümüzde çözüm süreci duruyor. Çözüm sürecinin tamamlanması ve medeniyet eksenli yeni anayasanın yapılmasıyla birlikte Türkiye’nin küresel aktör olmasının önündeki engeller kalkmış olacak. Engellerin kalkmasıyla birlikte İslam dünyasını bir araya getirme, onların ortak enerji ve sinerjisiyle yeniden dünya sahnesinde söz sahibi olmaya başlayacağız. Bu nokta benim önerim: Türkiye’nin dört bir yanında Necmettin Erbakan Düşünce Enstitüleri kurarak hocamın fikir ve düşüncelerini kurumsallaştırmalıyız.
Bu düşüncelerle, fikir ve düşünceleriyle geleceğimizi aydınlatan hocamıza bir kez daha Allah’tan rahmet diliyor, mekanı cennet olsun diyorum.
Memur-Sen Genel Başkanvekili Günay Kaya
.