KONFEDERASYON HABERLERİ

GÜNDOĞDU: DARBE PLANLARIYLA GELECEĞİMİZ KARARTILMAK İSTENİYOR
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, darbe planlarıyla ülkenin geleceğinin karartılmak istendiğin, bunun için de darbe anayasasından bir an önce kurtulmak gerektiğini söyledi. Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Kilis Valisi Turhan Ayvaz`ı makamında ziyaret etti. Valilik makamında gerçekleştirilen ziyarette, Vali Turhan Ayvaz, Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu`nun Kilis`te, çeşitli ziyaretler ve konferansa katılmak için geldiğini belirterek, "Kilis ziyaretlerinde bizi de ziyaret ettiler. Kendilerine şehrimize hoş geldiniz, diyorum" dedi.Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu 2 günlük bir çalışma ziyareti için Gaziantep ve Kilis`e geldiğini belirterek, "Dün Gaziantep`te ziyaretlerimizi tamamladık. Bugün Kilis`te, çeşitli ziyaretlerde bulunacağım. Akşam `kuşatılmış demokrasi ve sivil toplum` konulu konferans vereceğim`` dedi. Anayasa değişiklik paketiyle ilgili görüşlerini açıklayan Gündoğdu, ``Türkiye Büyük Millet Meclisi`nde (TBMM) darbeciler tarafından hazırlanan anayasasının bir bölümünün değiştirilmesi oylaması yapılıyor. Anayasa değişikliğini destekliyoruz. Darbe planlarıyla milletin geleceğinin karartılmaması gerektiğine inanıyoruz. Darbecilerin, tarihin çöplüğündeki yerini alması zamanının geçmekte olduğunun altını çiziyoruz`` şeklinde konuştu. Anayasanın değişikliği konusunda, Memur-Sen olarak sürekli çağrıda bulunduklarını hatırlatan Gündoğdu, kuvvetler ayrılığı konusunda herkesin görev alanlarının açık ve net bir şekilde belirlendiği, millet egemenliğinin TBMM eliyle kullanılacağına yönelik açık bir ifade olması taleplerini hep gündeme taşıdıklarını kaydetti. Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu`nun Vali Turhan Ayvaz`ı ziyaretine Memur-Sen Kilis İl Temsilcisi Bekir Şen ve Memur-Sen`e bağlı sendikaların şube başkan ve temsilcileri de katıldı. * DARBELERİN RÜYADA BİLE GÖRÜLMESİ YASAKLANMALIDIRGündoğdu, daha sonra, Memur-Sen Kilis İl Temsilciliği`nde bir basın toplantısı düzenledi. Kenan Evren`in, `1980 askeri darbesi için yapının, iklimin oluşması için bekledik` sözlerinin bile idamla yargılanmayı gerektirecek bir suç olduğunu dile getiren Gündoğdu, ``Yani milleti birbirine düşüren sol-sağ gibi toplum mühendisliği ortaya sürülmüş, yetkililer, kamuoyunun oluşması için bekliyor. Artık darbe yapmak için bekleyen yöneticiler değil, darbelerin rüyada dahi görülmesini yasaklayıp, her türlü düşüncenin birlikte yaşayacağı, ortak kültürü oluşturan bir hukuk devletine geçmek lazım`` diye konuştu. * ÖZGÜR BİREYİ GELECEĞE HAZIRLAYAN BİR SİSTEME GEÇİLMELİDİR Gazetecilerin, Siirt`te yaşanan olaylarla ilgili sorularını cevaplayan Gündoğdu, sadece basına isimleri düşenlerin üzerinden fikir yürütmenin yanlış olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: ``Bu olaylar gösterdi ki, eğitim sistemini yeniden ele almamız gerekiyor. İlköğretimde SBS`ye, ortaöğretimde ÖSS`ye, yükseköğretime hazırlayan bu sistemin hayata hazırlık, kaliteli olma, ahlaklı olma, erdemli olma, dürüst olma gibi bir ideali yok. Çocukları eleyen bir sistem ile 70 soru çözeni başarılı, 69 soru çözeni başarısız, geri zekalı sayan bir yapılanma var. Kamuoyu da böyle algılıyor, öğretmen de böyle algılıyor, veli de böyle algılıyor. Çocukları komşunun çocuğundan bir soru fazla çözme yarışına sokmuşuz. Bir gerçekle yüzleşmemiz lazım, bu gençlik bizim geleceğimiz. Bugün alkol, uyuşturucu satanizm gibi fuhuşa alet edilen her türlü pislik ilköğretimin birinci kademelerine inmiş ise, eğitimin kök sorunlarını ele alıp bataklığı kurutmamız ve özgür bireyi geleceğe hazırlayan bir sisteme geçmemiz lazım. Televizyonlara baktığımızda, bir gün birini öldürüyoruz, ertesi gün bir başkasını gökyüzüne çıkarıyoruz. `Kahrolsun` ve `yaşasın`da bir ölçüsüzlük görüyorum. Elbette önlem almakta yetersiz kalanlara bedelinin ödettirilmesi bir yoldur.``
* 1960 DARBESİNDEN SONRA OLUŞAN KURUMLARIN TAMAMI DA DARBE ÜRÜNÜDÜR
Anayasa değişikliği konusuna da değinen Gündoğdu, 1960 darbesinden sonra oluşan kurumların tamamının darbe ürünü olduğunu kaydederek, ``1960 darbesiyle başlayan millet iradesini erozyona uğratma geleneği, darbelerin oluşturduğu kurullar eliyle de yürütülerek bugüne gelmiştir. 1960 darbesinden sonra oluşan kurumların tamamı da darbe ürünüdür. Anayasa Mahkemesi`nden Milli Güvenlik Kurulu`na, Yüksek Askeri Şura`dan Yükseköğretim Kurulu`na kadar her birisi bir darbe ürünüdür. Keyfi maddeyle kendilerine güç ihdas ettiklerini, kanunun gücü yerine, gücün kanununu oluşturarak, hukuk devletini rafa kaldırmaya teşebbüs ettiklerini görüyoruz. Onun için topyekûn bir anayasa değişikliği bu ülkenin tek beklentisidir. Ancak, siyasette dünkü çalışmaları rafa kaldırıp, bugün yapılana değil, yapana bakarak gard alış biçimli kısır çekişmeler ve millet eksenli siyaset yapmama hastalığı, topyekûn bir anayasa değişikliğini en azından bugün için kolay kılmıyor. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) kararlarının, en azından meslekten ihraç boyutu yargıya açılıyorken; sürgün etme, dövme, mahalle baskısı boyutunun hala yargıya kapalı olması, eleştirebilecek bir başka maddedir. Anayasa Mahkemesi, 411 milletvekilinin kararını işlevsiz kılarak, TBMM`yi devre dışı bırakmıştı; şimdi TBMM`nin devre dışı bırakılamayacağı yeni bir paket yola çıkmıştır`` değerlendirmesinde bulundu.
Gündoğdu, akşam ise, Öğretmenevi`nde ``Kuşatılmış Demokrasi ve Sivil Toplum`` konulu bir konferans verdi.
.