KONFEDERASYON HABERLERİ
YENİ YÖK YASASI AKADEMİK ÜRETİMİ REFERANS ALMALI
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ile Eğitim Bir-Sen Genel Sekreteri Ahmet Özer, hazırlık süreci devam eden yeni YÖK yasa tasarısına ilişkin Eğitim Bir-Sen`in önerilerinin yer aldığı raporu YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya`ya sundu. Gündoğdu, YÖK`ün daha demokratik ve akademik alanda yeni bir sayfa açmasını sağlayacak düzenleme yapılması gerektiğini vurguladı. YÖK`ün kendilerine ulaştırdığı yasa taslığındaki eksiklikleri tespit eden Gündoğdu, bunlar hakkında çözüm önerilerini iletti. Son yıllarda ilk ve ortaöğretimde yapılan köklü değişikliklerin aynı şekilde yükseköğretime de yansımasını beklediklerini kaydeden Gündoğdu, ``Yükseköğrenimde de vesayeti deşifre ederek, bu alana kök salmış katı zihniyeti yok etmenin zamanı geldi`` dedi. Türkiye`nin başta demokrasi olmak üzere birçok alanda yeni bir sayfa açmaya çalıştığını söyleyen Gündoğdu, bu sürecin en önemli değişim ayağının eğitim ve öğrenim alanında olması gerektiğine dikkat çekti. Üniversitelerin bir dönem ideolojik saplantılar nedeniyle halka yeterince inemediğini hatırlatan Gündoğdu şunları kaydetti: ``Devletin her söylediğine itaat etmeyi demokrasi, özgürlüğü ise devletin ihsanı ve lütfü olarak gören, üniversiteleri de `ordu göreve` pankartının açıldığı yerler olarak kabul eden antidemokratik günlerden bugünlere geldik. Özgürlük karşıt, bilgi fakiri, bilinç ve irade düşmanı üniversiteler ve akademisyenler dönemi tamamen bitmelidir.``MEVCUT TASLAK BEKLENTİLERİMİZİ KARŞILAMIYOR
Gündoğdu, YÖK tarafından kendilerine gönderilen yasa taslağında eksikliklerin bulunduğunu belirterek, söz konusu çalışmanın birçok konuda yetersiz olduğunu da vurguladı. Taslağın yükseköğretim sisteminin içeriğinden ziyade organizasyon yapısına öncelik veren bir anlayışla kaleme alındığına dikkat çeken Gündoğdu, ``Yönetime ilişkin maddeler çok, üniversitelerin üretimine ilişkin maddeler ise az. Yükseköğretim sistemine ve üniversitelere yönelik bir reform çabasından ziyade, sistemi ve üniversitelerin yönetimine ilişkin model arayışı öne çıkıyor`` tespitini yaptı. Akademik üretime öncelik veren ve bu yönde teşvikleri beraberinde getiren bir düzenlenmenin şart olduğunu ifade eden Gündoğdu, yeni YÖK yasasının bu anlayışla hazırlanması gerektiğini belirtti. Üniversitelerin evrensel kabul görmüş akademik, bilimsel, idari ve mali özerkliğe sahip olmasının önünü açacak bir reforma ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Gündoğdu, ``Üniversitelerin ulusal ve yerel ihtiyaç ile beklentilere cevap verme, yeterlilik düzeyine ulaşması, fikir, patent üretme noktasında önünü açacak ve yeni vizyonlara kapı aralayacak alanlara kavuşturulması gibi konular, yükseköğretim sistemine ilişkin reformun öncelikli konuları olmalıdır`` ifadelerini kullandı.
TASLAKTA ŞARTLI DEĞİŞİKLİKLER YER ALIYOR
YÖK`ün hazırladığı yasa taslağında mesleki eğitime yer verilmediğine dikkat çeken Gündoğdu, ileri teknoloji enstitüleri ve tekno-kentler gibi doğrudan bu alana ait konuların taslakta yer alması gerektiğini vurguladı. Geçmiş yıllarda YÖK`ün hem yapısının değişmesi hem de yetkilerinin azaltılması konusunda herkesin hemfikir olduğunu söyleyen Gündoğdu, bu talebe rağmen söz konusu taslağın şartlı değişiklikler içerdiğini ifade etti. Taslakta üniversitelere konseyler getirildiğini ancak bu yapının oluşmasının yine YÖK`e bırakıldığını hatırlatan Gündoğdu, bu konunun yeniden ele alınmasını istedi. Taslağa göre yurtdışındaki öğrenim kurumlarının Türkiye`de üniversite açabileceklerini belirten Gündoğdu, Türkiye`deki üniversitelerin ise bulundukları ilin sınırlarının dışına çıkamadıklarını hatırlattı. Katılımcılık konusunda benzer sıkıntıların olduğunu belirten Gündoğdu, ``Söz konusu konseyde bakanlar kurulu üyeleri, öğrenciler, mezunlar, hatta vergi veren ya da bağış yapanlar var. Ama sendikalar, sivil toplum ve idari personelin adı bile yok. Bu anlayış, katılımcılık ilkesiyle bağdaşmamaktadır`` diye konuştu.
İDARİ PERSONELİN ÖZLÜK HAKLARI KORUNMALI
Gündoğdu, YÖK`ün hazırladığı taslakta üst kurul üyeleri ile akademik personelin maaşları ve özlük haklarına ilişkin ifadelerin yer aldığını ancak idari personelin istihdamı, mali hakları ve görevleriyle ilgili herhangi bir tanımın olmamasını eksiklik olduğunu belirterek, şöyle devam etti: ``İş güvencesinin tartışmaya açılmasını dahi istemiyoruz. Taslakta açık bir şekilde akademisyenlerin, zımni olarak da idari personelin iş güvencesi tehdit ediliyor. Doçent oluncaya kadar kapının önüne koyulma endişesi yaşayan akademisyenleri unutmamak gerekiyor.``
Taslakta rektörlerin atamasıyla ilgili maddenin mevcut anayasa aykırı olduğunu da ifade eden Gündoğdu, rektörlerin yine cumhurbaşkanı tarafından atanacağı, bunun yanında konsey gibi alternatiflerin de bu işlemi yapabileceğini öngördüğünü ifade etti. Ancak bunun uygulanabilmesi için ya anayasa değişikliğinin yapılması ya da yeni anayasanın beklenmesi gerektiğini ifade eden Gündoğdu, 130. ve 131. maddelerinin de mutlaka değiştirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Daha sonra Eğitim Bir-Sen Genel Sekreteri Ahmet Özer, YÖK yasa tasarısına ilişkin hazırladıkları raporun içeriğini YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, Yürütme Kurulu üyeleri Prof. Dr. Durmuş Günay ile Prof. Dr. Mehmet Şişman`a anlattı. YÖK binasında yapılan toplantıya, Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ile Eğitim Bir-Sen Genel Sekreteri Ahmet Özer`in yanı sıra Memur-Sen Hukuk Müşaviri Avukat Hüseyin Rahmi Akyüz, Dış İlişkiler Danışmanı Osman Timurtaş ve Eğitim Bir-Sen Hukuk Müşaviri Harun Kale de katıldı.
.