Bayraktutar: Ehli Sünnet Kimsenin Tekelinde Değildir

Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar İstanbul’da Diyanet-Sen üyeleri ile bir araya geldi. Son zamanlarda kamuoyuna yansıyan olayları değerlendiren Bayraktutar,  Ehli Sünnetin hiç kimsenin tekelinde olmadığını söyledi.

Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, İstanbul’da Diyanet-Sen teşkilatı ile bir araya geldi. Teşkilat mensuplarına hitap eden Bayraktutar, Diyanet İşleri ile ilgili kamuoyuna yansıyan bazı eleştirilere yanıt verdi.

Bayraktutar, “Müslüman bir ülkede Diyanet işleri Başkanlığı gibi uluslararası hizmetler sunan kurumumuz için; ‘diyanet eşittir hıyanet demek; hutbeden, minberden, Kur'an'dan, kelamdan nasiplenmemiş kimse demektir. İlmi, dini çalışmalarla en az 80 milyonu besleyen başkanlığımız için sarf edilen bu söylemler maksadını aşmıştır” dedi.

Bayraktutar; bu tür ayrıştırmaların toplum bilincine ve huzuruna kast etmek olduğunu belirterek “Müslüman bir ülkede farklı etnik gruplara yaşama alanı bırakmayan tekfirci zihniyetlerin yaptığı tek şey kırmak-incitmek- yıpratmaktır. Bunu çok iyi bilen ve tetikte bekleyen şer odakları bu soruşturmanın neticesini kavga zeminine dönüştürmek adına her türlü yolu denemektedir. Kendileri gibi düşünmeyenleri ehli sünnet dışı olarak görmek, ciddi bir ayrıştırmanın ürünüdür” ifadelerini kullandı.

Bayraktutar, Diyanet İşleri’nin toplumun saygı duyduğu bir kurum olduğunu hatırlatarak “Devletlerin ve kurumların tüzük ve kanunlarla yönetildiğini bilerek, mensubiyetimiz gereği, kurumumuzu şahıslar üstü bir tutumla sahip çıkıp yüksek itibarını korumalıyız. Ki ümmetin son kalesi olan bu ülkenin, manevi dinamiğini oluşturan ve Anadolu İslamının güvencesi Diyanetimizdir. Bu gerçeği gözeterek hassas davranmak en tabi görevimizdir. Manevi dinamikleri kaybolmuş bir milletin şer odaklarının tuzaklarına düşmesi muhtemeldir. Oyuna gelmeden oyunu bozmak basiret ve ferasetin gereği olup başlıca görevimizdir. Aksi bir durumda radikalliği, şiddeti, terörü, tefrikayı, tekfirciliği, nefreti, ötekileştirmeyi bu ülkenin gündemine sokarak halkımızın huzurunu ve din güvenliğimizi ortadan kaldırmak isteyen şer odaklarının oyununa alet olmak gibi bir gaflete (Allah korusun) düşebiliriz” diye konuştu.