KONFEDERASYON HABERLERİ

HER GÜNÜ BAYRAM GİBİ YAŞAYALIM
HER GÜNÜ BAYRAM GİBİ YAŞAYALIM
Türkiye`nin artık gündemi belirlenen değil, gündemi belirleyen bir ülke konumuna geldiğini görmekten hem sivil toplum olarak hem de vatandaş olarak keyif alıyoruz. Ancak emperyalist güçlerin oyunlarıyla halen Müslüman ülkelerde kan akması ve zulme devam edilmesinden dolayı büyük bir üzüntü duyuyoruz. Türkiye`nin iç dinamikleri özelde bölgesinde genelde dünyada sorunlara müdahil olabilecek güce ve potansiyele sahiptir. Bu kapsamda Türkiye Filistin, Irak, Afganistan, Sudan, Pakistan başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında akan kanı ve zulmü durdurmak için daha aktif rol üstlenmeli, milyonlarca masum insan bu Ramazan Bayramı`na ve bundan sonraki bayramlara huzur ve barış ortamında girmelidir. İslam dünyası `tek` ve ` bir ` olmalıdır.
Türkiye`nin sosyal enerjisi israf edilmemeli
Bir ülkenin sosyal enerjisi o milletin toplam iş yapma kapasitesidir. `İftira` ve `müfteri` tartışmalarıyla Türkiye`nin bu sosyal enerjisini boş yere harcamayalım. Siyaset değerler üzerinden değil, projeler üzerinden yapılmalıdır. Türkiye`nin dünya ölçeğinde güçlü olması sen-ben kavgasını bırakıp kronik hale gelen sorunların birlik ve beraberlik içinde çözülmesiyle mümkün olacaktır. Hatta bu sorunlarını bir an evvel çözerek yeni hedefler belirlemelidir. Niçin Türkiye`nin kişi başına düşen milli geliri 15 bin dolar olmasın? Niçin gayri safi milli hasıla 1 trilyon YTL olmasın? Niçin ihracatımız 250 milyar YTL olmasın? Türkiye her alanda yeni hedefler belirleyerek ileri ülke olma kulvarında yoluna devam etmelidir.
Üniversiteler özgür aklın merkezi olmalı, yasaklardan kurtarılmalı
Son yıllarda 53 üniversite birden açıldı, elbette üniversite kapılarında bekleyen gençlerimiz için bu bir fırsat. Ancak bu üniversitelerimizin fiziki yetersizlikleri ve akademisyen eksiklikleri giderilerek eğitim kaliteleri yükseltilmelidir. Tabela üniversitesi olarak kalmamalıdır. Üniversiteler eleştirel aklın, özgür aklın merkezleri haline gelmelidir. Eleştirinin yasak edildiği, özgürlüklerin turnikeler arasına sıkıştırıldığı yerler olmaktan çıkarılmalı, kılık kıyafet yasağı kaldırılmalı, bilim yuvaları haline getirilmelidir.
Mutabakat metni uygulanmalı
Türkiye gelir dağılımında da adaletin tam sağlandığı bir ülke konumuna getirilmelidir. Memurların tüm mali ve sosyal sorunları çözülmeli, huzurlu bir çalışma ortamı sağlanmalıdır. Bunun için öncelikli olarak 7. toplu görüşmelerde mutabakat altına alınan mali, sosyal ve idari maddeler bu yasama döneminde tek tek çözülerek yürürlüğe konmalıdır.
İnsani ziyaretlerde bulunulmalı
Devletin sosyal devlet ilkesi gereği yapacağı ve yapması gereken işler olduğu gibi, bireylerinde sosyal kimlikleri gereği yapması gereken işler vardır. Özellikle bayramlarda bu sosyal kimliğimizin gereği olarak 7`den 70`e herkes tarafından huzur evlerindeki yaşlılara, çocuk esirgeme yurtlarındaki çocuklarımıza, hastanelerdeki hastalarımıza, hapishanelerdeki mahkumlara, büyüklerimize ziyaretler gerçekleştirilmeli. Hediyeler verilerek gönülleri alınmalıdır.
Trafik terörüne yeni kurbanlar verilmemeli
Maalesef Türkiye yıllarca iki terörü aynı anda yaşamaktadır. Birisi, dış güçler destekli PKK terörü, diğeri ise cehalet destekli trafik terörü. Her ikisinden kurtulmak için toplumun bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Trafik terörü özellikle bayramlarda artmaktadır. Vatandaşlar yola çıkış ve dönüşlerini son gününe bırakılmamalı, sürücülerimiz dikkatli olmalı, trafik kuralları herkes tarafından azami yerine getirmelidir.
Aile bağları güçlendirilmeli
Bayramlarda toplumun çekirdeği olan aile bağlarını daha da güçlendirmeliyiz. Sevginin, paylaşmanın, dayanışmanın, dargınlıkları aradan kaldırıp yeniden kucaklaşmanın, kısacası aramızdaki duygu birliğinin en üst noktaya çıktığı böyle zamanları mutlaka çoğaltmalı, her günü bayram gibi yaşayabilmeliyiz.
Bu vesileyle milletimizin ve insanlığın Ramazan Bayramı`nı tebrik ediyor, bayramın kamu çalışanlarına, ülkemize, İslam alemine ve insanlığa hayırlar getirmesini diliyorum.
.