KONFEDERASYON HABERLERİ

SAĞLIK-SEN`DEN, `EMEĞE SAYGI, ŞİDDETE SIFIR TOLERANS` PANELİ
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, ``Fiziksel, cinsel, sözlü, duygusal ve psikolojik şiddet başta olmak üzere her türlü şiddet insan vücuduna, ruhuna, düşüncesine, emeğine, ekmeğine, iradesine yönelmiş büyük bir tehdittir`` dedi.
Sağlık Bakanlığı ve Sağlık-Sen`in, sağlık kurumlarında şiddetin boyutlarının tartışıldığı `Emeğe Saygı, Şiddete Sıfır Tolerans` sempozyumu, Esenyurt Kültür Merkezi`nde düzenlendi. Uzman ve akademisyenlerin de panelist olarak katıldığı sempozyumun açılış konuşmasını Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş yaptı. Sempozyuma katılan Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu da birer konuşma yaptı.
* METİN MEMİŞ: SAĞLIK ÇALIŞANLARI ÇOK BÜYÜK ÖZVERİ VE FEDAKARLIKLARLA GÖREVLERİNİ YÜRÜTÜYOR
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, "sosyal hayatın her alanında toplumsal bir salgın haline dönüşmüş şiddeti, sağlık gibi kutsal bir çatı altında minimize etmek istiyoruz" dedi.
Memiş, sağlık çalışanlarının çok büyük özveri ve fedakarlıklarla görevlerini yürüttüklerini ancak ciddi yıpratıcı süreçlerle karşılaştıklarını belirterek şöyle konuştu:
"Türkiye`de halkın sağlık hizmetlerinden memnuniyetinin zirveye çıktığı bir dönemi, telafisi zaman alacak imkansızlıklara rağmen sürdürmeye çalışıyoruz. Sağlık istihdamında bugünkü talebi karşılayacak planlamaların zamanında yapılmamasının, sağlık hizmetlerinin geleceği üzerinde oluşturduğu baskıyı hissedebiliyoruz. Onların, mesleki bağlılıklarını güçlendirecek ve motivasyonlarını yükseltecek açılımlar oluşturma konusunda sorumlu kesimlerin daha istekli olması ve daha zamanlı hareket etmesi gerektiğine inanıyoruz."
Konuşmasında Sağlık-Sen`in sağlıkta şiddet ile ilgili gerçekleştirdiği çalışan ve halk anketlerinin sonuçlarına da değinen Memiş, çalışanların yüzde 43`ünün hasta veya hasta yakınlarının fiziksel şiddetinden kaygı duyduklarına dikkat çekti. 12 Bölgede Halkın sağlıkta şiddet algısı araştırması gerçekleştirdiklerini belirten Metin Memiş, "Halkımızın yüzde 47`i şiddetin öncelikli kaynağı olarak kendisini görmektedir. Neden şiddet yaşandığı sorusuna birinci sırada kötü iletişim ve yanlış anlama, ikinci sırada hastalık psikolojisi olarak cevap vermişlerdir. Bu veriler sağlık hizmeti sürecinin bileşenleri arasında, boyutu ve etki alanı ne olursa olsun dikkate ve üzerinde çalışılmaya değer bir sorunun varlığına işaret etmektedir" şeklinde konuştu.
* AHMET GÜNDOĞDU: ÜLKE OLARAK SON 30 YILDIR ŞİDDETLE İÇ İÇE YAŞIYORUZ
Konuşmasında, şiddetin, bireysel ve toplumsal stres düzeyini yükselttiğini, güven ortamını zedelediğini, kişilerde fiziksel ve psikolojik travmalara neden olduğunu belirten Gündoğdu ``Şiddet aynı zamanda en büyük insan hakkı ihlalidir. En büyük şiddet uygulamalarının ve insan hakkı ihlallerinin başında savaşlar, terör, anti demokratik süreçler olan darbeler, ötekileştirme ve dışlama girişimleri gelir`` şeklinde konuştu.
Dünyanın küresel ölçekte şiddeti, ABD`nin Irak ve Afganistan işgalinde ve İsrail`in Filistinliler`e uyguladığı zulümde yaşadığını belirten Gündoğdu, ``Her gün kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere yüzlerce hatta binlerce Afgan, Iraklı ve Filistinli şiddete maruz kalmaktadır. Bu ülkeler Guantanamo`da olduğu gibi şiddet üsleri oluşturmayı da politikalarının araçları haline getirmişlerdir`` dedi.
``Ülke olarak son 30 yıldır şiddetle iç içe yaşıyoruz. Terörün oluşturduğu şiddet sarmalı toplumsal barışı zedeliyor. Terör şiddet uygularken ırk, din, cinsiyet, ekonomik ve sosyal düzey ayrımı yapmıyor. Bunu en son Norveç`te yaşanan terör saldırısında yakinen gördük`` diyen Ahmet Gündoğdu, bir başka şiddet yönteminin de terör olduğunu söyledi.
.
* DARBE DÖNEMLERİ MİLLETİMİZİN BİR DAHA YAŞAMAK İSTEMEDİĞİ ŞİDDET DÖNEMLERİDİR
Anti demokratik süreçler olan darbelerin ve muhtıraların şiddetin kendisi ve kaynağı olduğunu vurgulayan Gündoğdu ``Başbakan ve bakanların asılmasıyla sonuçlanan 27 Mayıs, yüzlerce gencin zindanlara atılması ve katledilmesiyle biten 12 Eylül bu milletin bir daha yaşamak istemediği yoğunlaşmış şiddet dönemleridir`` şeklinde konuştu.
28 Şubat sürecinin ise Cumhuriyet tarihinde, kamu görevlilerinin en büyük zulme, mağduriyete ve şiddete uğradığı özel bir dönem olduğunu kaydeden Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, ``Kamu görevlilerinin sürgüne uğradığı, görevden el çektirildiği, bu yönüyle insana da insan emeğine de saygının zerresinin dahi olmadığı bir süreçtir. Kamu görevlileri şiddet çemberine alınmıştır bu dönemde. Yine aynı dönemde üniversite öğrencileri ikna odalarıyla ve eğitim hakları ellerinden alınarak şiddete maruz bırakılmıştır. Bu dönemde siyasetin ve bürokrasinin şiddet dili en üst düzeyde yaşanmıştır. Toplumsal bir şiddet yaşanmıştır. Maalesef medya ve sözde sivil toplum örgütleri siyasetin ve bürokratik oligarşinin bu şiddetini meşrulaştırma ve yaygınlaştırma konusunda yardımcı olmuştur`` diye konuştu.
* ÖDENMİŞ BEDELLER UNUTULMASIN
İnsanların antidemokratik uygulamalar karşısında yaşadığı mağduriyeti gün yüzüne çıkarmak ve 28 Şubat postmodern darbe olmak üzere tüm askeri darbelerin acılarını kamuoyu ile paylaşmak için, Eğitim-Bir-Sen olarak hatıra yarışması düzenlediklerini de hatırlatan Genel Başkan Gündoğdu, ``Tarihe not düşmek, ödenmiş bedellerden ders alarak, tarihin tekerrür etmemesi ve geleceğin inşası adına bir mesaj vermek için ``Ödenmiş Bedeller Unutulmasın`` sloganıyla düzenlediğimiz bu yarışmanın darbelerin, baskıların yaşattığı mağduriyetleri gün yüzüne çıkararak darbecilerin zulümlerini deşifre edeceğine inanıyorum`` dedi.
``Bir eğitimci olarak özellikle altını çizmek istiyorum. Şiddetin en önemli panzehirlerinden birisi hiç kuşkusuz eğitimdir`` diyen Gündoğdu, eğitim sisteminin değerler eğitimini kapsayacak şekilde yeniden yapılandırılması gerektiğinin altını çizdi.
* BAKAN AKDAĞ: ``ŞİDDETİN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN BİR KOMİSYON KURACAĞIZ
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, ise yaptığı konuşmada, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önüne geçmek için bir komisyon kuracaklarını söyledi.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önüne geçmek için bir komisyon kuracaklarını söyledi. Akdağ, ``Acil servislerde güvenlik tedbirlerini artıracağız. Gerek kamera sistemi kurarak, gerekse çalışan sayısını artırarak sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önüne geçmek için çalışacağız`` dedi.
Seminerde konuşan Bakan Recep Akdağ, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesi konusunu bizzat kendisinin takip edeceğini söyledi. Şiddete asla taviz gösterilmeyeceğini kaydeden Akdağ, ``Şiddetin dilini ve davranışını bu ülkeden kovdukça daha medeni olunacaktır. Şiddetin altındaki sebepleri birlikte tespit edeceğiz. Bilimsel aklı kullanacağız. Hep birlikte şiddeti doğuran sebeplerin üstesinden geleceğiz`` diye konuştu.
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet konusunda yapılan araştırmalar hakkında da bilgi veren Akdağ, Türkiye ile diğer ülkeler arasındaki verileri kıyasladı. Akdağ, ``Ülkemizde fiziksel şiddete maruz kaldığını ifade eden sağlık çalışanlarının oranı yüzde 2, 7. Bu oran İngiltere` de yüzde 20 olarak rapor ediliyor. Farklı ülkelerde başka araştırmalar da mevcut`` dedi.
Bakanlık olarak şiddetin önüne geçmek için `Ulusal Eylem Planı` hazırlığı yaptıklarını kaydeden Akdağ, ``Şiddetin azaltılması konusunda bir komisyon oluşturacağız. Komisyonun bir tarafında sağlık çalışanları temsilcileri, öbür tarafında hasta haklarını temsil edenler olacak. Acil servislerde güvenlik tedbirlerini artıracağız. Gerek kamera sistemi kurarak, gerekse çalışan sayısını artırarak sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önüne geçmek için çalışacağız`` ifadelerini kullandı.
Sempozyuma Hasta ve Hasta Yakınları Derneği (HAYASAD) Başkanı İlhan Yetişkin, Sağlık-Sen üyeleri ve tabip odaları temsilcileri katıldı.
.