KONFEDERASYON HABERLERİ

TURBAY: İTFAİYECİLİK HENÜZ MESLEK BİLE DEĞİL...
Bem-Bir-Sen, itfaiyecilerin yaşadığı sorunları basın açıklaması düzenleyerek kamuoyu ile paylaştı. Ankara Güvenpark`ta düzenlenen basın açıklamasında Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay, itfaiye çalışanlarının yaşadığı sıkıntıları özetleyerek çözüm önerilerini ortaya koydu. Gazetecilerin yoğun ilgi gösterdiği basın açıklamasında, yangın kıyafetleri ile gelen itfaiyecilerin ellerinde tuttukları hortumlardan su yerine talepleri aktı. Basın açıklamasına Bem-Bir-Sen Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri, Memur-Sen`e bağlı sendikaların yöneticileri ile sendika üyeleri katıldı. Turbay yaptığı basın açıklamasında şunları dile getirdi: ``Her yıl 23-29 Eylül tarihleri arasında çeşitli etkinliklerle kutlanan İtfaiye Haftası, bu yıl yine çözümlenmemiş sorunlar yumağı, teslim edilemeyen kazanılmış hakların beklentisi içinde geçiyor. 24 saat sürekli görev başında olan İtfaiye Personeli`nin sorunlarının başında can güvenliklerinin halen sağlanamamış olması geliyor. Büyükşehir Belediyeleri ve bir kısım il belediyeleri hariç, Türkiye`nin pekçok belediyesinde, itfaiye personeli yangınlara günlük giyilen gömleklerle müdahale etmek zorunda kalıyorlar. Kendilerini asla ateşten, yüksek ısıdan, soğuktan, yağmurdan koruyamayacak gömleklerle, zaman zaman çok büyük kimyasal yangınlara bile müdahale etmek zorunda kalan itfaiye personeli, can güvenliklerinin yeterince sağlanamaması ve uygun araç gereç ile görev yapamamanın sıkıntısını çekiyor. İtfaiye teşkilatlarınının pekçoğunun teknolojik alt yapısının yeterli olmayışı, yeterli yangın söndürme araç-gereci bulunmaması, kimi belediyelerde ise itfaiye personelinin taşeron firmalar aracılığı ile işe yerleştirilen eğitimsiz elemanlardan oluşması, itfaiye teşkilatlarının en büyük sorunlarından birisini oluşturuyor. İtfaiye personeli arasında bir statü birlikteliği yoktur. Çeşitli kadrolarda itfaiyeci çalıştırılmaktadır. Statü birliğinin olmaması, özlük ve mali haklarda da ayrıma neden olmaktadır. İtfaiyecilik mesleği güven gerektirir, canını arkadaşına emanet etmeyi gerektirir. Aralarında birlik ve beraberlik bulunmayan, çalışma barışı olmayan kurumlarda çalışan kişilerin birbirlerine güven duymaları da bu şartlarda beklenemez. CANLARINI ORTAYA KOYUYORLAR AMA MESLEKİ SINIFLARI BULUNMUYOR Meslek liselerinde itfaiyecilik bölümü bulunmasına, yüksekokullarından mezunlar verilmesine rağmen, itfaiyecilik halen kendi mesleki sınıfına kavuşmuş değil. Yani itfaiyecilik meslekten sayılmıyor. İtfaiye teşkilatı mensupları tıpkı bir Silahlı Kuvvetler Mensubu, Polis teşkilatı mensubu gibi mesleki bir sınıfa artık resmi olarak kavuşmak istiyorlar.
24 SAAT GÖREV YAPIP, YEMEK ÜCRETİ ALAMAYANLAR VAR
İtfaiyecilik son derece meşekkatli bir meslek. Riski yüksek. Evinden çıkan arkadaşımız bir sonraki gün yeniden evine dönüp dönemeyeceğini bilmiyor. Mesai kavramı yok. Görevin ne zaman seni bulacağı belli değil. 24 saat teyşakkuz hali sürüyor.
Durum böyle iken, büyükşehir ve bazı il belediyeleri hariç, pekçok il ve ilçe belediyesinde itfaiyeci arkadaşlarımız 24 saat görev yapmalarına rağmen yemek ücreti alamamaktadırlar.
Sabahları zeytin ekmek, öğlenleri peynir ekmek, akşamları domates ekmek, geceleri yavan ekmek yiyen itfaiyeci arkadaşlarımızdan hangi kalitede hizmet beklenmektedir, merak ediyoruz.
Yine pekçok belediyede bu arkadaşlarımız maktu mesai ücretlerini layıkıyla alamamaktadırlar. Yani bir itfaiyeci örneğin 40 saat ile 90 saat arası çalışabilmektedir. Aradaki fark onun maktu mesai ücretini oluşturduğu halde pekçok belediyede bu ücretler mevzuatta yazılı şekliyle değil, keyfi belirlemelere göre ödenmektedir.
YIPRANMA PAYI UYGULAMASI KANUNA AYKIRI İŞLETİLİYOR
İtfaiye personeline dönük yıpranma payı uygulamasında sıkıntılar yaşanmaktadır. İlgili kanunda böyle bir şey olmamasına rağmen, çıkartılan keyfi bir genelge ile itfaiyeci arkadaşlarımıza sadece yangına müdahale ettikleri saatlerde yıpranma payı uygulanmaktadır.
Oysa yapılan iş bir bütündür. İtfaiyeci arkadaşlarımız haklı olarak soruyorlar: `` Yıpranma payı hakkımız için yangınlar 24 saat aralıksız sürsün diye dua mı edelim`` diyorlar.
Çıkartılan genelge kanuna aykırıdır. Sendikamız bu anlamda hukuki mücadeleyi başlatmıştır. Bunu da buradan ilan etmek istiyorum.
İTFAİYECİ KENDİ İŞİNİ YAPMALIDIR…
Anadolu`da özellikle küçük il ve ilçelerde, teşkilatın yemek, temizlik, çay gibi hizmetleri idari personel tarafından değil, bizzat itfaiye personelinin kendisi tarafından yapılmaktadır.
Geçmişte yapılan eleman alımlarında gerek alım sırasında gerekse sonrasında mesleki eğitimden geçirilmeyen pekçok çalışan itfaiyeci olarak istihdam edilmiştir. Bu arkadaşlarımız mesleklerini ne yazık ki yangına, kazaya, afete müdahale ederken öğrenmeye çalışmaktadırlar. Zaman zaman da bu durum son derece üzücü olaylarla sonuçlanmakta, bu bedel itfaiyecilerin canıyla ödenmektedir.
TÜRKİYE`NİN 40 BİN İTFAİYECİ EKSİĞİ VAR..
Avrupa ölçeğinde hizmet verilmesi ve görev alanlarının gerektirdiği konularda sorunsuz görev yapılabilmesi için Türkiye`nin 40 bin itfaiyeciye daha ihtiyacı bulunmaktadır. Avrupa ülkelerinde nüfus yoğunluğuna göre ortalama her 1000 kişiye 1 itfaiyeci düşerken, Türkiye`de bu rakam 3500 kişiye 1 itfaiyeci şeklindedir.
Son yıllarda belediyeler tarafından açılan itfaiye personeli alım sınavında, özellikle yüksek öğrenim görmüş elemanların tercih edilmesi ve sınavı kazanan bu personele ciddi bir uygulamalı mesleki eğitim verildikten sonra göreve başlatılması, itfaiye teşkilatı görev ve sorumluluklarını layıkıyla yerine getirilmesi bakımından ileriye dönük ümit vermektedir.
İTFAİYECİ ANKETİNDEN ``CAN GÜVENLİĞİ`` ÇIKTI…
Yetkili sendika olarak zaman zaman teşkilatlarımızda ve ülke genelinde itfaiye personeli arasında anket ve kamuoyu araştırmaları yaptırmaktayız.
Bu araştırmalara ortalama 1200-2500 arasında itfaiye personeli katılmaktadır. Hemen her ankette çıkan ortak sonuç can güvenliklerinin bulunmayışı ve kullanılan üniformaların kendilerini alevlerden koruyamadığı yönündedir.
Yine aynı araştırmalardan çıkan bir diğer sonuç ise itfaiyecilerin neredeyse tamamının kendi çocuklarının bu işi yapmalarını istememeleridir. ``Çocuğum itfaiyeci olmasın,başka meslek seçsin`` diyenlerin genel nedeni ise , can güvenliği, özlük hakları, gelirlerdeki yetersizlik, yüksek risk ve stres olarak karşımıza çıkmaktadır.
Ankete katılan itfaiyeci arkadaşlarımızın çoğunluğu yeterli mesleki eğitim alamamaktan şikâyetçiler. Görev sonrasında belediyelerin kendilerine dinlenme imkânı vermediğini kaydeden itfaiyecilerin bir bölümü ise sinema, tiyatro, müze, spor salonları ve yüzme havuzları gibi sosyal tesisleri olan belediyelerin kendilerine ücretsiz kullanım hakkı, ya da indirim imkânı sağlamasını beklemektedirler.
YANGINA KOŞAN CESUR YÜREKLERİ KARARTMAYIN
Herkesin kaçtığı yangına sadece itfaiyeci arkadaşlarımız koşmaktadır. Riskleri yüksek, işleri meşakkatlidir. Sorunları ise saymakla bitmeyecektir. Bizler yerel yönetim çalışanlarının yetkili sendikası olarak itfaiyeci arkadaşlarımızın sorunlarının tamamının çözümü için var gücümüzle çalışmaktayız. Her platformda sorunlarımızı dile getirmeye devam edeceğiz.
ü İtfaiyeci arkadaşlarımızın kazanılmış haklarını, özlük haklarını teslim edelim…
ü Alevlerin arasında, dumanların arasındayken bir yandan da evdeki tencerede ne kaynadığını düşünmelerine fırsat vermeyelim…
ü VE LÜTFEN; YANGINA KOŞAN BU CESUR YÜREKLERİ KARARTMAYALIM…``
.