KONFEDERASYON HABERLERİ
Yalçın: Kamuda Yapılanma Süreci Ortak Akıl İle Yürütülmeli
Memur Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Memur-Sen Antalya Buluşmasında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kamuda yapılanma ve performans sistemine değinen Yalçın “İstişaresiz, ortak akıldan yoksun bazı tasarımlar kamuoyuna yansıyor. Biz bu süreçte istişare edilmeyen, ortak akıldan geçmeyen, rafine edilmeyen, topluma sunulmayan her şeyin sosyal maliyeti olabileceğine dikkat çekiyoruz” dedi.
Memur-Sen Antalya Temsilciliğinin düzenlediği programa Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın yanı sıra, Memur-Sen Antalya İl Temsilcisi Mustafa Çoban, Memur-Sen’e bağlı sendikaların yönetim kurulu üyeleri ile çok sayıda teşkilat mensubu katıldı.
Yalçın, Antalya'nın Kepez ilçesindeki Mimar Sinan Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Memur-Sen Antalya Buluşması"nda yaptığı konuşmada, önce Suriye'nin ardından da Türkiye'nin parçalanmak istendiğini belirtti.Türkiye, Siyonist Planın Şah Damarlarını Kesiyor
Yaşananların 100 yılık bir plan olduğunu, bölgede yaşananların bazıları tarafından etkin farklılık ve heyecanlardan kaynaklandığını düşünebileceğini vurgulayan Yalçın, "Böyle düşünenler akıl tutulması içinde" ifadesini kullandı.
Helikopterlerden PKK'ya atılan silahların, PYD/YPG'ye gönderilen 3 bin tır silahın ve terör örgütü DEAŞ'ın kurgulanıp sahaya sürülmesinin bölgeyi yeniden dizayn etme amacı taşıdığını anlatan Yalçın, "Türkiye, Fırat Kalkanı Harekatı ile Siyonist planın şah damarını kesti. Zeytin Dalı Harekatı ile de 'Bölgede bunu başaramayacaksınız" diyerek meydan okuyor” diye konuştu.Demokrasinin Sigortası Sivil Toplumdur
28 Şubat sürecini hatırlatan Yalçın, darbelerin panzehirinin sivil toplum ve örgütlü yapılar olduğunun altını çizdi. Yalçın, “Ülke olarak 1946 NATO’ya dahil olduğumuz günden bu yana 10 yılda bir demokratik zemine müdahaleler yapıldı. NATO’ya dahil olduktan sonra darbelerle demokratik gelişimin önü kesilmesi hiç tesadüf değildir. Menderes’in asılmasından 28 Şubat’a hepsinin alt yapısında emperyal güçler vardır. Memurun maaşının ödenemeyecek hale getirmişlerdir bu ülkeyi” şeklinde konuştu.
Sivil toplumun geçmişte millet iradesine karşı saf tuttuğunu belirten Yalçın “Millet olarak bunun üstesinden nasıl gelebiliriz? Bunun yolu örgütlü güçten geçiyor. Demokrasinin sigortası sivil toplumdur. Ama üzülerek ifade etmeliyim ki bu ülkede sivil toplum da darbenin yandaşı, oyun kurucusu olarak kullanıldı. 28 Şubat’ta beş büyük kuruluş sokağa talimat veriyordu. Bu ülkede adı sivil kendisi lejyoner pek çok yapı demokrasinin sekteye uğramasına sebep oldu. Sivil toplum darbe süreçlerinde yanlış saf tuttu ve bu ülke kaybetti” ifadelerini kullandı.Sivil toplumun darbecilere karşı bir güç olduğunu ifade eden Yalçın, “Zamanın sivil toplum kuruluşları düzgün dursalardı, talimat aldıklarında uygulamasalardı darbeler başarısız olacaktı. Onun için biz diyoruz ki bu ülkede sivil toplum ‘bin yıl sürecek’ diyerek kibirli bir tavırla millete tehtid savuranlar bin pişman olmadan, darbe yapma hevesi olanlar milleti karşılarında görmekten korkmadan bu sistematik çözülmez. Bunun yolu sivil toplumdan geçiyor. Bunun yolu örgütlü, organize yapılardan geçiyor” diye konuştu.
Devam eden 28 Şubat davalarına değinen Yalçın “Sivil toplumun, medyanın, ekonominin ve sermayenin aklını başına alması için, o süreçlerde milleti manipüle edenlerin, kaynakları iç edenlerin de asker kanadının yanında yargılanması ve hepsinin payını alması lazım ki bu ülkede bir daha hiç kimse dengesizlik yapmaya yeltenmesin” ifadelerini kullandı.Kamuda Yapılanma Sürecinde Oluşacak Sosyal Maliyet Hesaba Katılmalı
Kamuda yapılanma sürecine ve performans sistemine de değinen Yalçın, sürecin paydaşlarıyla görüşülerek ilerlemesi gerektiğini vurguladı. Yalçın, “Türkiye bir değişim ve dönüşüm sürecine girdi. Bu anlamda sistemsel olarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin oluşturduğu bir zemine giriyoruz. Yeni zemine girerken kamunun yeniden yapılandırılması söz konusu… Bu süreç çalışılırken istişaresiz, ortak akıldan yoksun bazı tasarımlar kamuoyuna yansıyor. Biz bu süreçte istişare edilmeyen, ortak akıldan geçmeyen, rafine edilmeyen, topluma sunulmayan her şeyin sosyal maliyeti olabileceğine dikkat çekiyoruz” şeklinde konuştu.
Yalçın, son olarak gündeme gelen Performans sistemine ilişkin olarak “Performans sistemi diyerek öğretmenin itibarını arttıracağı yerde itibarını zedeleyen, öğrencinin öğretmene parmak sallamasına sebebiyet veren, velinin öğretmene yumruk salladığı bir zeminde şimdi de yeni bir sistem konuşuluyor. Bu konuda duruşumuz net. Memur-Sen ailesi olarak tartışılmayan konuşulmayan ve mesleğin itibarına gölge düşüren her şeyin karşısında olacağız. Öğretmenlik mesleğini hak ettiği yere getirmek istiyor musunuz; 2006’dan beri beklediğimiz kariyer sistemini devreye sokun. Başarıyı teşvik edin. Öğretmeni örseleyecek, toplum nazarında değersizleştirecek işler yapmayın. Çünkü o zemin kaydığında bu toplumun geleceği kaybolur” ifadelerini kullandı.