KONFEDERASYON HABERLERİ
Yalçın:"15 Temmuz Canımızdan Can Aldı Ama Yerine Bir Vatan Verdi"
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 15 Temmuz darbe ve işgal girişiminin başarılı olmasını canları pahasına önleyen şehitlere ve gazilere bir vatan borçlu olduklarını ifade ederek, “Onlar bu millete bu vatanı yeniden hediye ettiler. 15 Temmuz bizden evlatlarımızı, kardeşlerimizi, eşlerimizi aldı ve yerlerine bir vatan verdi” dedi.
15 Temmuz’u unutmayacaklarını, unutturmayacaklarını vurgulayan Yalçın, “O geceyi asla unutmayacağız ama diğer yandan da yeni tuzaklara karşı uyanık olacağız ve Yenikapı ruhunu koruyacağız. Millet olarak, 16 Nisan’da 15 Temmuz’u kurgulayan o meşum akla bir darbe daha vurduk. Artık daha güçlü bir Türkiye var. Ama unutmayalım ki, Türkiye ne kadar güçlenirse, zalimler, küresel emperyalizm de o kadar kuduruyor, öfkeleniyor. O halde görev bitmiş değil. 15 Temmuz’da çıktığımız sokaklardan evlerimize dönüp uyumaya kalkarsak bizi uykumuzda boğarlar. Bu ülkenin geleceği eğitimcilerdir. Edebiyatla, sanatla, bilimle, felsefeyle, imanla donanmış bilge bir eğitim kadrosu ancak bu kazanımları yarınlara taşır ve daha büyük kazanımlara dönüştürebilir” şeklinde konuştu.
Eğitim-Bir-Sen İstanbul şubeleri tarafından düzenlenen “15 Temmuz Millî Direniş ve Duruş” konulu deneme ve şiir yarışması ödül töreni, Genel Başkan Ali Yalçın, Genel Başkan yardımcıları, Şükrü Kolukısa, Hasan Yalçın Yayla, Atilla Olçum, Eğitim-Bir-Sen İstanbul Şube başkanları ve yönetimleri, eğitim çalışanları, yarışmacılar ve çok sayıda davetlinin katılımıyla Kadıköy Anadolu İmam Hatip Lisesi konferans salonunda yapıldı.
Şehit Erol Olçok Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi Öğretmeni Hüseyin Hatipoğlu’nun Kur’an-ı Kerim tilaveti ve Ümraniye İlçe Temsilcisi İsmail Yıldırım’ın kaleme aldığı, Müzik Öğretmeni İlksen Kodal’ın bestelediği 15 Temmuz Marşı’nın sunum eşliğinde barkovizyonda gösterilmesiyle başlayan programda konuşan Genel Başkan Ali Yalçın, 15 Temmuz’un bir şehadet şöleni, bir diriliş gecesi ve yeniden dirilişin manifestosu olduğunu söyledi.
Darbe başarılı olsaydı…
“15 Temmuz’u unutmamalıyız ki kimse bizi bir daha uyutmasın” diyerek sözlerini sürdüren Yalçın, “Darbe başarılı olsaydı, eski Türkiye’nin FETÖ’cü modifikasyonuyla karşı karşıya kalacaktık. Bütün kazanımlarımızı kaybedecektik. FETÖ’nün yapıp ettiklerini düşündüğümüzde ülkede nasıl bir ‘süpürme’ harekâtına maruz kalacağımız tahayyül edilebilir. Hiçbir insani, İslami, ahlaki değer taşımayan sapkın örgütlenmenin yapabileceği kötülükler tasavvur ve muhayyilemizi aşar. Darbe geçekleşseydi, Türkiye bu darbenin arkasındaki üst aklın oyuncağı haline gelecekti. Türkiye bir sömürü ülkesine dönüşecekti. 13 yılda dişimizle tırnağımızla elde ettiğimiz, bireysel-kolektif, siyasi-sosyal haklarımız elimizden alınacak, ekonomik olarak da yağma ülkesine dönüşecektik. Darbe ve işgal girişimi başarılı olsaydı, yeniden İstiklal Mahkemeleri kurulacaktı. Meydanlarda sıra sıra darağaçları dizilecek, ciddi bir katliam olacaktı. Türkiye bir daha ayağa kalkamayacak şekilde diz çökecekti. Bu darbe girişimi başarılı olsaydı, İslam dünyasında Türkiye’ye bel bağlamış milyonlarca insanın umudu sona erecekti. Muhacirler sığınacak bir yurt bulamayacak, mazlumlar kendilerine uzanan yardım elini kaybedecekti. Bu durumda İslam dünyası üzerinde oynanan oyunlara karşı insani ve İslami bir duruş ortaya koyan bir Türkiye artık olmayacaktı. Dilim söylemeye varmıyor ama muhtemelen işgale ve sömürüye hizmet eden, emperyal düzenin hesabına çalışan, ümmete ihanet içerisinde tetikçilik ve ihanet misyonu yüklenmiş bir ülkeye dönüşecektik. Böyle bir durumda İslam dünyası hiçbir direnç olmadan büyük bir zulümle yeniden şekillenecekti. Bu nedenle, darbe ve işgal girişiminin başarılı olmasını canları pahasına önleyen şehitlerimize ve gazilerimize bir vatan borçlu olduğumuzu unutmayalım. Unutmayalım ki, onlar bu millete bu vatanı yeniden hediye ettiler. 15 Temmuz bizden evlatlarımızı, kardeşlerimizi, eşlerimizi aldı ve yerlerine bir vatan verdi” diye konuştu.
O gün aramızdaki bütün farklılıkları bir kenara koyarak ‘biz’ olduk
Millet bu gerçeklerin farkında olduğu için o gün her evden ilahi bir sevkle insanların bir araya geldiğini, bir insan seline dönüşerek zulmün tankını, topunu, uçağını, bombasını ezip geçtiğini kaydeden Yalçın, şöyle devam etti:
“Memur-Sen olarak 1 milyon üyemizle alanlardaydık. O karanlık gece ve devam eden günlerde, milletimizin yanında, yüksek bir moralle süreci sonuna kadar domine etmeye çalıştık ve darbe girişimini boşa çıkaracak bir kararlılık gösterdik. Sadece kendimizi anarsak yanlış yaparız. Bu ülkenin büyük küçük yüzlerce, binlerce sivil toplum örgütü, mensuplarıyla o gün meydanlara çıktı. Örgütsüz kitleler de o gün aynı duyguyla meydanlara çıktı. Neydi herkesi aynı harekete sevk eden şey? Hangi duyguydu, hiçbir plan ve hazırlık yapmadan planlıymışçasına herkesin aynı şeyi yapmasını sağlayan? Ne miydi? O gün aramızdaki bütün farklılıkları bir kenara koyarak, ‘sen’ veya ‘ben’ demeden ‘biz’ olduk. En önemlisi budur. ‘Vatan da, meydanlar da bizim’ dedik, alanları kardeşlik ve dayanışma alanlarına çevirdik. Bir olduk, gerçek anlamda biz olduk, ümmet olduk. En çok ihtiyacımız olduğunu düşündüğümüz şeye aslında sahip olduğumuzu gördük: ‘Bir’liğimize, ‘biz’liğimize. Gördük ki, düşman ne kadar güçlü, tuzaklar ne kadar profesyonel olursa olsun, şuurlu bir milletin üstesinden gelemeyeceği hiçbir şey, alt edemeyeceği hiçbir düşman ve bozamayacağı hiçbir tuzak yoktur Allah’ın izniyle. Tam da bu bağlamda, Mehmet Akif’in o müthiş dizesini hatırlamakta fayda var: ‘Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez!’ Evet, toplu vuran yürekler karşısında tanklar, toplar, uçaklar, helikopterler, FETÖ ve arkasındaki küresel şebeke rezil rüsva oldu, zillet içinde mağlubiyeti tattı.”
Yeni tuzaklara karşı uyanık olacağız
Ali Yalçın, Türkiye üzerinde oynanan oyunların üstesinden birlik ve beraberlikle geleceklerini belirterek, şöyle konuştu:
“Tezgâhlara, yeni oyunlara akıl ve iman ile karşı koyacağız. Birlik ve beraberlikle bunların üstesinden geleceğiz. Daha fazla ümmet, daha fazla millet, daha fazla kardeş olacağız. Bütünlüğümüze kastetmiş sömürgeleştirme ve işgal planına karşı çözüm hiç şüphesiz ki, bir milletleşme, ümmetleşme ve kardeşleşmedir. O gece bizimle birlikte ümmet de ayaktaydı. Gece sabahlara kadar evlerinde, sokaklarda elleri semada dua ederek direnişin parçası oldular. Bizimle birlikte Kudüs, Gazze, Kahire, Halep, Bağdat, Kabil, Kayrevan, Saraybosna, Mekke, Kerkük, Erbil, Buhara, Bakü ve daha nice İslam coğrafyası da kıyamdaydı, ayaktaydı. Evet, 15 Temmuz’u unutmadık, unutmayacağız. Ama diğer yandan da yeni tuzaklara karşı uyanık olacağız ve Yenikapı ruhunu koruyacağız.”
Eğitimciler geleceğimizdir
Millet olarak, 16 Nisan’da 15 Temmuz’u kurgulayan o meşum akla bir darbe daha vurduklarını ifade eden Yalçın, “Artık daha güçlü bir Türkiye var. Ama unutmayalım ki, Türkiye ne kadar güçlenirse, zalimler, küresel emperyalizm de o kadar kuduruyor, öfkeleniyor. O halde görev bitmiş değil. 15 Temmuz’da çıktığımız sokaklardan evlerimize dönüp uyumaya kalkarsak bizi uykumuzda boğarlar. Bu ülkenin geleceği eğitimcilerdir. Edebiyatla, sanatla, bilimle, felsefeyle, imanla donanmış bilge bir eğitim kadrosu ancak bu kazanımları yarınlara taşır ve daha büyük kazanımlara dönüştürebilir” dedi.
Bedel ödemiş bir teşkilat olarak bu konudaki duyarlılıklarını sürdüreceklerini söyleyen Yalçın, yarışmayı organize eden, emek veren şube yöneticilerine, jüriye ve yarışmaya katılan herkese teşekkür ederek sözlerini tamamladı.
Ermiş: O meşum geceyi unutturmayacağız
3 No’lu Şube Başkanı Erol Ermiş ise, İstanbul şubeleri adına yaptığı konuşmada, 15 Temmuz darbe görünümlü işgal girişimini asla unutturmayacaklarını vurgulayarak, “O menfur gecede tüm vatansever halkımızla birlikte İstanbul’da alanlara çıkarak vatanımızı savunmanın gayreti içinde olduk. İstanbul’un uç noktalarında mücadele verdik ve hep birlikte darbeyi püskürttük. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyorum. 15 Temmuz sonrasında alanları terk etmedik, darbe görünümlü işgal girişimini asla unutturmayacağız. Bu vesileyle yarışmaya katılan herkesi tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.